Ne zamandandır bölüm atmadım. -1 hafta olmadı-
Olsun. Yinede çok olmuş. Konuk karakter kendini fark eder hemen. Diğer bölüme yine bir hanımla karşılaşacağız. Başka karakter olmak isteyenleri beklerim efenim.
O zaman siz bölümü şeedin :)
🍄🍄🍄Koltukta yerimi daha rahat bir konuma getirirken bir yandanda bıkkınlıkla yanaklarımı şişirdim. Bir cevap bekliyordum. Cevap Cihan'daydı ama bana bir açıklama yapmıyordu. Sinirliydim.
"Oflayıp puflama. Gidince göreceksin işte."
"Madem görecem o zaman şimdiden söyle."
Kısa bir süre bakışlarını yoldan çekip tekrar önüne döndü.
"Görecem değil, göreceğim."
"Konuştu bay imla."
Bir kez daha cevapsız kalınca kafamı kapalı olan cama çevirdim. Al işte. Kapalı kutu gibi dev. Anla, anlayabiliyorsan.
"Çok var mı daha? Bıktım."
"Sana harcamaktan izin günüm kalmayacak hâlâ laf yapıyorsun Gece. Bi' sus be kızım."
"Acaba ben mi dedim izin kullan diye? Baran'la revirde mutluydum ben."
Çenesi yine kasıldığında dudaklarım iki yana çekildi. İstemiyormuş Baran'la konuşmamı. Niye diyorum, sevmiyorum o iti diyor. Mantıklı bir açıklama yapmamaya devam ederse daha çok sinir ederim onu. Oh olsun.
"Nereye gidiyoruz?"
"Şöförle konuşulmaz. Sus iki dakika."
Omuz silktim.
"O zaman sen konuş, ben dinlerim."
Ciddi ciddi yüzüme baktı. Vallahi bende kendimden bu zekâyı beklemiyordum.
"Psikoloğa gidiyoruz. Kız kıza sohbet edersiniz, dertleşirsiniz falan. Ne bileyim işte, arkadaş edinirsin buradan."
Arkadaş edinmek için psikolog? Garip bir bahane ama inandırıcı değil. Kanmadım. Yoksa...
Kız kıza dedi. Ya seviyorum dediği kişi Umut değilde o psikolog kızsa? Ya beni bahane edip onunla konuşmak istiyorsa? Kalbim bu acıya dayanamaz Ya Rab. Yaptığım tüm suçların günahını şimdi çıkar benden. Öleyim, koltuğa yığılıp kalayım. Yada Şimal gelsin. Ağzıma ağzıma vursun. Yemin ederim gıkım çıkmaz.
"Geldik. İn."
Kemerimi çıkararak aşşagı indim. Gösterişten uzak, geniş bahçeli bir klinikti burası. Yer yer ağaçlandırmalar yapılmıştı. Palamut ve çam.
"Randevu gibi düşünüp kendini sitrese sokma. Sonra odaya falan kusarsan, bayılırsan seni tanımamazlıktan gelir giderim."
Bahçeyi geçip merdvenlerden çıkarken bir yandanda onu başımla onayladım.
"Arkadaşım kendisi. Sinirlenmediği sürece zararsızdır. Kızın damarına basma. Uslu dur."
Laflara bak ya! Sanki çocuk tembihliyor. Anladık. Sevgili adayını kızdırmak yok.
"Konuştuklarınız aranızda kalır. Ayşe dinlemeyi de, konuşmayı da sever ama çokta iyi sır tutar. Ben bilmem yani konuştuklarınızı."
"Anladım. Övüp durma. Üstelik ne konuşabilirim ben senin arkadaşınla. Boş boş işler."
Cidden, ne konuşabilirim ki ben? Birde sır diyor. Yani o anlatacaksa dinlerim ama benim anlatacağım ne var ki? Hiçbir şey. Düz insanım ben. Ne bir özelliğim var, ne ilgi çekecek, anlatacağım bir olay. İşlenmiş mermer bile benim kadar düz değil yani.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dev Adam (Koruması Mısın? -2)
General Fiction~Seri kitaplarının bağlantıları YOKTUR. İkinci için birinciyi okumak şart DEĞİLDİR~ Türkiye'nin en önemli ve yüksek tabanlı lisesinde kimya öğretmeni, aynı zamanda oldukça tanınmış bir kimyager profesörü olan Gece'nin hayatı bir son sınıf öğrencisin...