Dev Adam (Koruması Mısın? -2)

Kahkaha

DeryaFaaBahekapl  ile geç olsun güç olmasın adlı çalışma bölümü🍄

🍄🍄🍄
Ayşe'nin yanından çıkarken ben ağzımı bile açmamıştım. Devde bu sessizlikte bana eşlik etmişti.

Birde özür dinleyeceğim demiştim değil mi? Yattı o iş. Utançtan tek kelime konuşamadım ben.

Şimdi hiç durmadan, kıtlıktan çıkmışçasına yediğim şey Cihan'ın yaptığı tatlı. Adını bilmiyorum. Oldukça şireli ve hoş. Biraz ağır bir tadı var ama ben bayıldım. Cihan'la evlilik konusunda ciddiyim. Zaten soyadıda güzel.

"Gece, nefes mi alsan acaba? Önünden çalmayacak kimse."

Sinirli sinirli baktım yüzüne. Ne demek çalmak? Bu güzelliği kimseye kaptırmam ben. Tatlı değil, adeta bir şaheser!

"Vörmöm kö."

"Ağzındaki bitmeden konuşma!"

Omuz silkip tabağımda sonuncusu kalan dilime baktım. Üçüncü tabağımın son dilimi. Cihan'a bakacak olursak son tabağım.

"Bu kadar tatlı tüketmemelisin."

Tekrar bir azar yememek için ağzimdakini bir çırpıda çiğneyip yuttum.

"Sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun?"

"Hayır, sadece çok sağlıksız besleniyorsun. Göbeğin artık o kadar büyüdü ki hamile olmandan şüpheleniyorum."

Ya ben zayıfım bir kere! Üstelik göbüşüm Keremsu ve ben gayet iyi anlaşıyoruz.

"İstersem doksan kilo olur seni yerim, istersemde kırk kilo olur, miyavlarım. Bana karışma."

Elimdeki çatalı bırakmadan hemen son dilime batırdım ve dilimi tekte ağzıma attım. Hazır izin kullanmışken bana verdiğin tatlı sözünü tut dedim. Eve geldikten bir saat sonra bu lezzet abidesini çıkardı ama huzurla yememe bile izin vermiyor.

"Yakında şeker veya tansiyon hastası olacaksın."

"Ohoo.. O zamana kadar ilaçlarımı aksatmadan bana verecek kadar seven bir enayi bulur, dört çocuk yaparım."

"Sevmek enayilik mi oluyor kızım? Adam seviyor demekki seni!"

Ani yükselişine kaşlarım çatılı bakarken bir yandanda çatalımı tabağına uzatmış, dilimlerinden birini kapmıştım.

"Sanada aşk hiç yaramadı ha! Niye üstüne alınıyorsun? Sanki sevdiğin kadında sana enayi dedide anıların depreşti."

Şaşkın bakışlarını umursamadan ondan aldığım tatlıyı ağzıma tıkıştırdım.

"Nerden çıktı şimdi bu?"

"Nö bölöyöm."

Omuz silkip ağzımdakilerini yuttuktan sonra devam ettim.

"Filmerde falan öyle oluyorya. Adam uzun uzun dalıyor, sonra gözleri falan doluyor. Ondan şe'ettim."

Kendi tabağındakini yememe aldırış etmeden kola şişesine uzanıp ikimizinde bardağındaki kolaları tazeledi.

"Boş boş konuşma. Zaten ayağın yüzünden spor yapamıyoruz, yarım dünya oldun. Bir beni yemediğin kaldı."

"Sevgilim karışmıyor kardeşim bana. Sen kimsin?"

Yüzüme garip biçimde bakınca güldüm.

"Bakma öyle. Sapım ben. Kendimle dalga geçiyorum."

Kolasından küçük bir yudum alıp tekrar masaya bıraktı bardağını.

"Ergenlerle muhattap ola-ola onlara benzemişsin iyice. Al bardağını içeri geç. Bulaşıkları halledip geliyorum."