Dev Adam (Koruması Mısın? -2)

Karı-Koca

Gece gece Allah'tan belanı mı istiyorsun denilecek bölümdür. İnşallah uykunuz incedirde bildirim yüzünden uyanırsınız gjfhjj sinirim çok bozuk kusura bakmayın.

Uzamıyorum! Boyum bozulmuş. Az önce ölçtüm geçen sefere göre kısalmışım :(

Bu günde bana yakıyoruz  (yapmayın sakın öyle şeyler)

İyi okumalar o zaman🍭🍭🍭

Gözlerimi ağzına zorla patates tıkayan Cihan'dan çekip önüme döndüm. Resmen yalvaracak duruma gelmişti eteği çıkarıp her zamanki bol pantolonlarımdan birini giymem için. El mecbur çıkarmaya gitmiştim ve döndüğümde mutfaktaydılar. Cihan acı falan dinlemeden fırın tepsisini masaya koymuş, iyice kendine çekmişti ve tek başına çatık kaşlarla yiyordu. Hemen yanındaki bitmiş tabağa bakılırsa Cihat abiye koyduğum ve acı olduğu için yiyemediği tabağıda Cihan yemişti.

''Abartmıyor musun? Tamam kız ayağımız var, inkar etmem ama yengemizede bakacak kadar şerefsiz miyiz oğlum?''

"Onun yaptığı yemeği yedin!"

"Bu yeni değil ki? Ben her haltı yerim. Hatta hep bir haltlar yerim. Abine trip atmamalısın."

Bir an Cihan'ın yüzü gülecek sandım ama daha fazla düştü.

"Sanada Cihoş demiş. Hatta kesin Dev'de demiştir. Bunlar bizim laflarımızdı."

Son cümlesinde bana dönünce benimde yüzüm düştü. İçim burkuldu. Ama ben nerden bilebilirim ki?

"Üstelik en önemlisi etek giymiş. Benden önce gördün onun bacaklarını!"

Çatalı Cihat abiye atması yüzünden ben korkarken abi başını eğerek kurtulmuştu.

"Yenge Allah rızası için söyle, bir kere dönüpte baktım mı sana? Üstelik Cihan bu kız kısa, bacağı yok gibi."

Yenge miii... Garip oldum böyle diyince. Baktın mı demem gerekiyor burada yoksa bakmadın mı? Ne diyeyim? Üstelik bana kısa demesine simirlenmem gerekiyordu. Niye böyle yumuşacık oldum ki?

"Cihan senin ağzın niye yanmıyor? Çok acı değil mi o sana? Mideye zarar hep. Ver onu bana sen."

Tepsiye elimi uzatmam ile elime acımayacak şekilde vurmuştu. Hızlıca geri çekip kalktığım sandalyeye geri oturdum.

"Konuşmuyorum ben seninle."

Triplisin ama yaptığım yemeği yiyorsun. Al işte. Şapşa- bir dakika. Bu bana bir yerden tanıdık gibi ama...

Cevap vermeyip ağzıma çorba koydum. Adamın yemeğini yerken tirip atıyor olabilirim ama kimin umrunda? Açıkçası benim değil. Yüzsüzün tekiyim ben.

Adamın yanında kalmaktan onuda kendim gibi yüzsüz yaptım. Afferin bana ama benim yediğim leziz bir karnıyrıktı. Onun yediği öyle mi? Cihat abi mosmor olmuştu yiyince.

"Cihan kezzapta içse ona zarar değil. Korkma."

Omuz silktim abiye. Konuyu değiştirmem lazım benim. Böyle küs kalamam devle.

"Ne göreviydi bu? Dağa mı çıktınız yoksa başka bir şey mi?"

Cevap vermeyip eti yemeğe odaklanmasıyla yüzümü iyice düşürdüm.

"Hadi ama Dev. Benim ne suçum var? Bilmiyordum ki."

Haklı olduğumu şükürki anlamış, cevap verme zahmetinde bulunmuştu.

"Görev yeri söyleyemiyoruz. Yasak."

Her işin kuralları olduğundan umursamadım ve ekmeği uzattım. Acısını alırdı en azından ama o suyuna bile dokunmamıştı. Bir kendimi onun yerine koyunca yüzümü buruşturdum istemsizce. Acı dediğin bitter çikolatada, bazen lahmacunda olur. Başka türlü nasıl yemeğe yakıştırırlar?