Dahi'de - 1.
Öğretmen'de - 1.
Karakol'da - 1.
Alparslan'da - 1.
Asker 'de - 2.
Gece'de - 6.
Koruma'da 9.'yuz. 5 ay bile tam olmadı yazmaya başlayalı. Yerimki sizi♡
Bölüm ithafı: @hepinize_güzellerim&yakışıklılarım
Çok uzun yazdım. Yorumlaşalım. Koyular Ruscadir
🍭🍭🍭
Bıkkınlıkla oturdum parktaki ilk banka. Ne yapacağım? Mesleğim olmadan nasıl yaşayacağım? 12 yaşında karar verdim asker olacağıma. 14 yaşında ilk kez harp binasından girdiğim zamanı bile hatırlıyorum. Nasıl unuturum ki her şeyi?Kovuldum. Bir hiç uğruna.
Riskli olduğumu düşündüğüm için istifam istendi yarım saat önce. Daha bu gün Şimal için dağda değil miydim? Onların safında olsam ne diye kendi tarafımdakine vurayım?
İnsanları anlamam mümkün değil.
Hem, ne söyleyeceğim ben Hilal'e? Tamam, sık sık kavga ederdik ama o her abi-kardeş arasında olmaz mı? En çok o sevinmişti asker olmak istediğimi öğrendiğinde. Hep askeriyeye meraklıydı. Şimdi nasıl söylerdim kovuldum diye? Çok üzülecek...
"Günaydın yakışıklı prens."
Saat 9 olmuş, hava kararmış, gelmiş günaydın diyor. Bu saatte ne günaydını? Ve evet, ben buna takıldım.
Rahatlıkla yanıma oturması ile kaşlarımı çatıp baktım yüzüne. Ne işi var burada? Biz göreve gittiğimizde ortadan kaybolmuş, çenemdeki kemikleri ezmişti. Hâlâ diş etlerimde acıyı hafifte olsa hissediyordum. Üstelik babasını yaklamıştık, neye gülüyor o halde?
"Övdüğün vatanın bile sana sırt çevirdi. Sırf ihtimallerden korktukları için. Ama prensesinin insafını bilirsin. Artık bir adam var ve benimle yaşamana izin veriyorum."
Ne? Uçuyor bu kadın. Cidden, belkide kova çekiyor. Bu kafa sırf uyuşturucu ile bile olmaz çünkü.
"Türk askeri olmamam Türk olduğum gerçeğini değiştirmiyor. Git buradan."
Ne silahım vardı, nede polisleri aramaya fırsatım. Çoktan kaçardı.
"Gidesim yok. Burada kalacağım."
Ya havle vela... başım yeterince ağrıyorken birde ayağı bir türlü yerinde durmayan biriyle konuşamam!
Ayağa kalkmam ile cıklaması bir oldu. Şimal'in hiçbir hareketinde mantık olmamasına rağmen her hareketinin kendince bir sebebi vardı. Cıklaması? Muhtemelen. Bu yüzden durdum ve omzumdan ona döndüm.
"Oturmanı emrediyorum. Efendinin lafını dinle."
Kısa kesmesi için bıkkınlık tamamen ona döndüm. Yine nereye bağlayacak merak ediyorum.
"Otur. Yoksa şu ilerdeki kameradaki görüntülerimiz Ankara'dan önce Gece'nin eline ulaşır. Sevdiğin kadının seni hain görmesini istemezsin değil mi?"
Gece umrumda falan değildi. Kimin ne dediğide umrumda olmadı ama hapislerde çürümek istemezdim. El mecbur oturdum gerisin geri banka.
"Ben daha güzelim Gece'den."
Başımı aşağı yukarı iki kez salladım. Gerçektende Gece'den çok daha güzeldi.
"Ve ben onun gibi salakta değilim. Evet, mantıklı kararlarım pek yok. Mantık sevmem ama o kadarda salak değilim yani."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dev Adam (Koruması Mısın? -2)
General Fiction~Seri kitaplarının bağlantıları YOKTUR. İkinci için birinciyi okumak şart DEĞİLDİR~ Türkiye'nin en önemli ve yüksek tabanlı lisesinde kimya öğretmeni, aynı zamanda oldukça tanınmış bir kimyager profesörü olan Gece'nin hayatı bir son sınıf öğrencisin...