Yeniii bölüüüüm!
Yıldıza basıyorsunuz, sonra da yorum yaparak beni mutlu ediyorsunuz inşallah.Not: Geçen bölümdeki asker Alparslan'ın yaptığı tabiki doğru değildi. Ama maalesef her meslekte işini doğru düzgün yap(a)mayan var.
3. Bölüm: Kanlı Kalp
Gece'den:Hava güzel, gün güzel, yaşamak güzel. Hayatta ne kadar da çok güzel şey var değil mi? Mesela etli yemek. Kore'nin en güzel yemeği olabilir. Mesela Shin Se Gi. Dünyanın en iyi dizi karakteri olabilir. Mesela saatlerce hiç durmadan konuşup BFF ile sohbet etmek en iyi aktivite olabilir.
İnanın öyle de. En güzel yemek, en iyi dizi ve en iyi ortam güzeldir. Ama kim bunlar yerine sınav sorularını okuyup cevaplıyor biliyor musunuz?
Evet, doğru. O kutlu kişi benim.
Gözlük numaramı büyütecektim böyle giderse. Yada şaşı falan olacaktım. Aynı zamanda bunları incelerken bel fıtığı da geçirecektim. Ve en sonunda ne olacak biliyor musunuz? Evimin salonunda, başta rahat ama şu an oldukça rahatsız edici bu koltukta sınav sorularına baktıkça delirecek, akli dengemi kaybederek kendi etimi yemeye çalışacak ve başta kollarım ve bacaklarım olmak üzere kendimi yiyecektim. Bunu yapmaya çalışırken evren defolu olduğumu düşünerek beni ortadan kaldıracak ve kimse bir toz tanemi bile bulamayacak. Ardından Show haberde 'SON DAKİKA' manşetleri olacak.
'GENÇ KADININ CESEDİ HÂLÂ BULUNAMADI!
'UZMANLAR BİR SONUCA ULAŞAMAYINCA DOSYA KAPANDI!'
'İHTİYAR BABASININ FERYATLARI HERKESİ GÖZ YAŞLARINA BOĞDU!"
Evet. Biraz uçmuş olabilirim ama kim bunu inkar edebilir ki? Her an ortalıktan kaybolabilirim. Bir güney sahiline taşınabilir, eski bir barakada kalabilir ya da daha iyisi tüm gün yüzlerinde garip boyalarla dans edip yapraktan kıyafetleriyle ayin yapan küçük bir Afrika kabilesine katılabilirim.
İnanın özellikle son söylediğim çok harika ve mâkul bir fikir. Her an gerçekleştirebilirim. Hem bu istediğimden kim beni alıkoyacak? Cihan Alparslan mı?
Ne alaka demeyin. Bilmiyorum! Öyle söylemek istedim ve söyledim. Hiç bir mantıklı açıklaması yok. Tıpkı yemek yerken, ders anlatırken, film izlerken veya kitap okurken aklıma geldiğinde olduğu gibi.
Kapının çalınmasıyla şişirdiğim yanaklarımı düzelttim. Yine askerler olabilir miydi? Ya da yine bir şeyle suçlayıp beni Dev Adam'a mı götüreceklerdi?
Telefonumun ekranından kendime baktım. Kısa saçlarım o günün aksine güzeldi. Yine pijamalarla olduğum bir gece. Sanırım buna alıştım.
Hızlı ve alacaklı gibi çalan kapıyı daha fazla bekletmeden koşarak kapıyı açtım.
Yanlış alarm gençler. Pizzacı.
"Gece Karanlık?"
Başımı sallayarak onu onayladım. Ama bir sorun var. Ben pizza falan sipariş etmedim.
"12 lira 50krş."
Önüme uzatılan pizza kutusunu alıp soran gözlerle baktım. Anlamadı ama.
"Kimden bu?"
"İsim yok efendim."
Başımı sallayıp, pizza kutusunu alıp kapıyı açık bırakarak salona gittim. Koltuğa gelişi-güzel atılmış siyah kotuma ilerledim. En son bu sabah cebimde bozukluklar vardı. Bir süre tüm ceplerimi karıştırdım. Sonuç; 0 TL 0 krş. Daha bu sabah yok muydu burada?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dev Adam (Koruması Mısın? -2)
Ficción General~Seri kitaplarının bağlantıları YOKTUR. İkinci için birinciyi okumak şart DEĞİLDİR~ Türkiye'nin en önemli ve yüksek tabanlı lisesinde kimya öğretmeni, aynı zamanda oldukça tanınmış bir kimyager profesörü olan Gece'nin hayatı bir son sınıf öğrencisin...