"Günaydın."
"Ölü gibisin Hyuck, yoksa hala atlatamadın mı?"
Jeno'ya ters bir bakış atarak yanımda oturan sıra arkadaşım aynı zamanda en yakın arkadaşım Jaemin'in omzuna yaslandım.
"Tabii ki atlattım. Sadece biraz uykusuzum."
Yalan, hala atlatamadım. Onu düşünmekten gözüme uyku girmedi.
Bugün okulun ilk günüydü, yeni tatilden çıkmıştık. Her şey o zaman daha kolaydı, şehir dışında olduğum için onu görmüyordum. Ama şimdi okullar açılmıştı ve biz aynı sınıftaydık.
"Günaydın çocuklar."
İşte gelmişti. Herkesle birlikte ben de 'günaydın' demiştim. Düşman olarak ayrılmamıştık. O istemişti ben de zorlamamış ve kabul etmiştim. Benimle olmak istemeyeni zorla yanımda tutacak değildim.
Arka sıramızda oturan Jeno'nun yanına yerleşirken Jaemin'le yumruk tokuşturmuştu. Aynı arkadaş grubunda olduğumuzu söylememe gerek var mı?
Bula bula en iyi arkadaş grubumdan bulmuştum sevgiliyi ve en önemlisi ona aşık olmuştum. Sonra ise ayrılmıştık ve eskisi gibi arkadaşça davranmak zor olacaktı. En azından benim için, o çok rahat görünüyordu.
"Uzun zamandır göremedik sizi, özlemişim."
Jeno'nun dilini eşek arılarının sokmasını dileyerek arkamı döndüm. Omzumu dürtmekten çürütmüştü resmen. Normalde arkamı döndüğümde kolumu sıralarına ve çenemi de elime yaslardım. Ama şimdi temas etmeye bile çekiniyordum.
"Ben son 1 aydır şehir dışındaydım."
Jeno bana kafa sallamış ve ardından Mark'a dönmüştü. Üzerimde hissettiğim bakışlarla birlikte istemsizce kafamı ona çevirdim. Gözleri her zamanki gibi güzeldi.
Gözleri bendeyken Jeno'ya cevap veriyordu. Zor olsa da gözlerimi ondan alarak önüme dönmüştüm. Jaemin sıraya uzanmış yatarken kollarımı beline dolayarak kafamı sırtına koydum. Sabaha karşı uyumuştum, o da yarım saat gibi bir süreydi.
Hocanın nerede kaldığını düşünürken sınıfa girmişti. Diğerleri ile birlikte biz de ayağa kalktık. Hoca kısa konuşması sonucunda bizi serbest bırakmıştı. Tanışmaya gerek duymamıştı çünkü birbirimizi tanıyorduk.
Eski pozisyonumuzu alıp gözlerimi kapattıktan 5 dakika sonra Jeno tarafından dürtülmemle geri açmıştım. Parmağın kopsun Jeno.
"Sevgilimin omzuna yatma."
Jaemin kafasını kaldırmadan baş parmağı ile arkasını göstermişti. Sesinden ne kadar bıkkın olduğu anlaşılıyordu.
"Birisi ona öpüştük diye sevgili olmayacağımızı söyleyebilir mi?"
Öpüşme konusunu biliyordum, Jaemin'le telefonda konuşurken oldukça heyecanlıydı. Hatta dediklerinden bir şey anlamadığım için tekrar ettirmiştim. Şimdi böyle sakin gözükmesi beni güldürmüştü.
"Ne gülüyorsun? Naz yapıyor, Jaemin boşuna bu hareketler. Sen benim sevgilimsin."
"Sessiz olun be biraz." Sınıfımızın aksi şeytanı Renjun bizi uyardığında baş parmağımı göstererek tamam demiştim. Aksi şeytan dediğime bakmayın, onu seviyordum.
"Akşam çıkıyor muyuz?"
İstemiyordum, onunla aynı ortamdayken ona bakmamaya çalışmak zor geliyordu. "Beni-"
"Bahane kabul etmiyorum. Ölmediğiniz sürece geleceksiniz."
Hepimizden zorla söz almıştı Jeno. Keyfim yoktu, gitmek istemiyordum. Ama Jeno beni düşünüyordu, benim için yapıyordu. Bu yüzden ona kızamıyordum.
×××
Günümüz oldukça sakin ve derslerimiz de boş geçmişti. İlk gün olduğu için kimse ders işlememişti. Şimdi ise hep beraber yürüyorduk, birazdan ikimizin yalnız kalacağını bilerek atıyordum adımlarımı. Uzun zaman sonra onunla başbaşa olma düşüncesi beni heyecanlandırıyordu.
"Görüşürüz ezikler."
Jaemin'e dil çıkararak Jeno ile birlikte farklı bir sokağa girmesini izledim. O ikisinin evleri yan yanaydı, bizim aramızda ise bir sokak vardı.
"Çok sessizsin Hyuck, moralini bozan bir şey mi var?"
Sen.
Sanki çok umrundaymış gibi sorması beni güldürmüştü. "Hiçbir şeyim yok." Sen yoksun. "Sadece biraz uykusuzum, düşünme beni."
"Düşünmüyorum." Evet, biliyorum. Tekrar tekrar hatırlatmana gerek yok. Yol ayrımına geldiğimizde suratına bile bakmamıştım. Bu benim için gerçekten zordu, eskiden olsa ona bakmadığım her an kendime lanet okurdum. Şimdi ise baktığım için lanet okuyordum. O beni istemiyordu, biz ayrılmıştık.
"Görüşürüz demeyecek misin? Eskide-"
"Evet, ne yaptığımı biliyorum." Diyerek kestim sözünü. Sevgili olmadan önce yol ayrımlarında onu zorla öper ve sevimlilik yaparak görüşürüz derdim. Bunu beklemiyordu herhalde.
"Pekâlâ, görüşürüz."
Bir şey dememi beklemeden arkasını dönüp gittiğinde olduğum yerde kalmıştım. Ne zordu giden birinin ardında kaldığını bilmek, onun gidişini seyretmek.
Eğer beni sevdiğini söylese ve tekrar olmak istese anında kollarımı açardım ona. Çünkü ben aşık bir çocuktum ve o benim ilk aşkımdı. Ben neyin ne olduğunu onunla öğrenmiştim, o bu kadar yakınımdayken benden unutmamı beklemek saçma ve acımasızca değil miydi?
"Hoş geldin oğlum, günün nasıldı?"
Mutluluk kaynağıma gülümseyerek yanağını öptüm. Son günlerde beni tek mutlu eden şey annemdi. "İyiydi anne, senin nasıldı?"
Yanağımı okşadı ve şefkatle bakmaya başladı bana. "Canım, bana gerçek duygularını söyle lütfen." Annemin her şeyden haberi vardı. Mark'la çıkmamız, ayrılığımız. Her şeyi biliyordu, suratımdan ne olduğunu anlayacak kadar da iyi tanıyordu beni.
"Onu çok özledim anne, bu kadar yanımdayken dokunamamak canımı yakıyor. Ne yapacağım anne? Onu ne aklımdan, ne kalbimden çıkarabiliyorum."
O saçlarımı okşarken ben kollarında ağlamaya devam ediyordum. Üzüldüğünü biliyordum, beni böyle görmesini istemezdim. Ama annemin kolları bana her zaman gerçek sevgiyi hissettiriyordu ve duygularımı kolayca açığa vurabiliyordum.
"Ağlama bebeğim. Seni çok iyi anlıyorum ama ağlayarak onu geri kazanamazsın. Bırak nereye istiyorsa oraya gitsin, eminim aradığı şeyi bulamadığında sana geri dönecektir. Çünkü onun asıl sevdiğini kişi sensin. Sadece farkına varmasını bekle, sabret meleğim."
Gözyaşlarımı silerek kafamı salladım, annemle konuşmak kesinlikle bana çok iyi geliyordu. "Teşekkür ederim anne, her zaman yanımda olduğun için."
Göz kırptı ve saçlarımı okşadı. "Her zaman yanındayım bebeğim." Mark da bana bebeğim diyordu. Onu düşünmek istemiyordum ama mecburmuşum gibi sürekli aklımda o vardı.
Ne yaptın bana Mark? Her adımımda seni düşünecek kadar nasıl aşık ettin kendine?
______________
Oy verin lütfen~
Umarım beğenirsiniz!
•Maria'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ex Boyfriend × MarkHyuck ✔
Fanfic| TAMAMLANDI | "Haddimi aşarak gitmene izin verdim. Ayrılmak istediğimi söyleyerek seni benden uzaklaştırdım. Şimdi ise, bu kadar çok pişmanlık duyan kendimden nefret ediyorum." ~ Lee Donghyuck × Mark Lee #1 NCT [21.08.2022]