24

606 64 28
                                    

Lütfen bölümü medyadaki şarkıyla okuyun.

Yoongi ayağının altındaki gaza biraz daha abandı. Bir yandan da durmadan küfür ediyordu.

"Artık küfür etmeyi keser misin hyung?"

Namjoon'un kulağındaki mikrofondan gelen sesi ile daha da yüksek sesle küfür etmeye devam etti. En çok ona sinirliydi.

"Onun tek başına buraya kadar gelmesine nasıl izin verirsin? Bana bile söylemeden?"

"Farkında mısın bilmiyorum hyung ama amirimiz olan o. Yani Jin hyung ne derse onu yapıyorum" dedi bıkkın bir sesle.

"Hah! Gerçekten sözünden çıkmazsın hiç ya!" diyerek onunla dalga geçti.

"Hyung, abartmıyor musun sanki? Ona bir şey olmaz merak etme"

"Neyle karşılaşacağı bile belli değil orada! Sen bana laf anlatmayı bırak da polis ekipleri gitmiş mi onu kontrol et" dedi huysuz bir şekilde.

Namjoondan ses gelmeyince dağlık yolda ilerlemeye devam etti. Içindeki kötü hisse bir türlü engel olamıyordu. Jin'in ona haber vermeden, önemli bir operasyon öncesi üstelik böyle bir olayın peşinde koşması gereksiz bir risk olarak geliyordu ona.

Sadece birkaç saat sonrası için planlanan operasyonun başında olması gerekirken içindeki hisler yüzünden Jin'in peşine takılmıştı. Belki saçmaydı Namjoon'un söylediği gibi ama kendine hakim olamıyordu.

"Merkezle konuştum. Hazırlıklar sürüyor. Bir devriye ekibi göndermişler ama içeride kim olduğunu bilmedikleri için sadece gözlem amaçlı evin dışında bekliyorlar"

"Anladım. Adres neydi Joon? Bayağı yaklaştım merkeze"

"Konum atıyorum hyung"

Yoongi birkaç saniye sonra telefonunun titremesiyle boş yoldan gözünü alarak telefonuna yüklenen adrese baktı. Birkaç kez okuduğu adres kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.

Ona tanıdık gelmişti nedense garip bir şekilde. Çok sorgulamakla vakit kaybetmedi.

Nihayet evin önüne gelebildiğinde birkaç polis arabasının evin önünde beklediğini görerek yanlarında arabayı durdurdu. Şerit alanından geçiş yoktu zaten.

Biraz ileride gördüğü ambulansla içindeki kötü his nefesini keserken arabadan nasıl indiğini bilemedi. Ayağı o sıra yerdeki taşa takılıp tökezlese de ilerlemeye devam etti.

Kendi aralarında konuşan birkaç polisin yanından geçerken duyduğu "Daha çok da gençmiş. Yazık oldu" sözüyle tüm vücudu kasılarak olduğu yere çakıldı.

Sertçe yutkunduktan sonra elini sızlamaya başlayan göğsüne götürerek geçirebilecekmiş gibi sıvazladı.

Namjoon'un "Hyung, herşey yolunda mı?" sorusunu duyduğunda ise cevap verebilecek gücü bulamadı kendisinde.

Nihayet bacaklarında adım atabilecek dermanı bulduğunda ise uyuşuk bir halde hareket etti. Neyle karşılaşacağını bilemezken evin bahçesinden içeriye girdi.

Önüne geçen polislere kimliğini gösterirken bu tamamen ezberlenmiş hareketlerdi. Beyni o sıra düşünmeye fırsat bulamayacak kadar uyuşuktu.

Polislerin kendisine bir şeyler söylediklerini anlıyordu ama asla duyamıyordu. Belki de tam tersi duyuyor ama anlamıyordu.

Tek bildiği içinde yatan büyük korkuydu. En yakın dostunu kaybetmekle bir çok kez yüzleşmiş birisi olarak asla alışamamıştı bu duruma. Her seferinde daha çok korkuyordu çünkü gerçekleşme ihtimali her tehditle daha da büyüyordu.

Fake Love #JinMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin