Seni partiden sessizce çıkarırlarsa Bts;
Jin
"Bekle" hızlıca sesizce seslendin, seni dinlemeden koridorun ortasındaki koca evdeki terk edilmiş odanın içine sürükledi "Arkadaşımı yalnız bıra-"
"O değil miydi seni bu partide yalnız bırakan?" kaşları çatık bir şekilde sordu. Düşününce yaptığın hareketi yapıp dudaklarını yalamıştın.
Kahretsin, diye düşündün. Seni bir kez daha aşağı çekmeye başlarken bileğindeki eli sanki sana eziyet ediyordu; senin onun karanlık mağarası diye nitelendirdiğin yere götür. Seni içeri ittiğinde kapıya sırtını çarpıp çıkardığın inlemeyi umursamadan elleri hızlıca elbisenin fermuarına doğru yol aldı.
"Şimdi" dedi boynununa doğru nefesini hissetmeni sağlayıp "Nereden başlamalıyız?"Suga
Bu adam tam bir canavar! Elini beline dolamaktan ve gergin vücudunu kendi bedenine doğru eritmekten hiç çekinmemişti. Müzik çok sesliydi ve her nota vuruşunda tavandan tozların düştüğüne yemin edebilirdin.
Suga'nın sesi ise günahkar bir şekilde büyüleyiciydi- dudakları kulaklarını gıdıklıyordu.
Yoongi seni mutfağa götürürken atıştırmalıklardan biraz çalmış olabilir ama ne yazık ki sen bu adamın seni ışık hızında nasıl yatak odasına getirdiğini hatırlamıyordun. Seni sanki çok zamanı yokmuşçasına öpüyordu hemen sonrasında odasında olan eskimiş üstü tozlanmış olan kanepenin üstüne oturup esneyerek "Otur üstüme bebeğim" deyip yapmanı bekledi.J-hope
Hayatında tanışma şansına sahip sahip olduğun en yakışıklı adamla nasıl yatak odasına girdiğin hakkında hiçbir fikrin yoktu. Ve söylemek gerekirse biraz sinirliydin.
En yakın arkadaşının seni gece için ödünç vermesi için tatlı bir şekilde konuşmuştu ve şimdi burada ince elbisen omuzlarına kadar kaylanmıştı. Sen çıplaktın ve J-hope sana doğru sana doğru süzülüyordu yine de burada tek yapabileceğin tek şey her şeyden saklanmak için yüzünü yastığa gömmekken tek duyabildiğin şeyler yakına doğru atılan ayak sesleri ve çığlık sesleriydi. " Hey" Hoseok homurdandı, seni hafifçe sarsarak "Bana bak" parmakları kollarınızı görüşünüzden kurtardığında hafifçe kıkırdadı ve siz beklenmedik zevkten kahkaha atarken tüm gücünü seni kendine çekmek için kullanmıştı. "Çok daha iyi"Namjoon
Seni başarıyla kaçırmıştı ve bundan hiç pişman olmamıştın.
Sonrasında dakikalar geçmişti ve nefesin biraz daha normalleşmişti yine de vücudun kan ter içindeydi. Yanındaki adama bakmak istiyordun ama biraz da korkuyordun, gözlerinin içine baktığında senle bir şey yaptığına pişman olacağını düşünüyordun. Bu yüzden hızlıca yataktan kalkıp kıyafetlerini aramaya başladın "Ben, biz bunu-"
"Hey, hyung-" kapı aniden açılıyor ve Namjoon size iyelikle sarılmadan önce davetsiz misafirlere resmen gürleyerek "Çıkın Dışarı!" diye bağırdı. Kapı kapanma sesini duyduğunuzda aranızda kalan mesafeyi kapatıp sana daha sıkı sarıldı "Onlar için özür dilerim bebeğim" gülmüştün ses tonu içinde anlatamayacağın bir his uyandırmıştı.
"Eee bebeğimi akşam kaçta almaya geliyim?"Jimin
"Eğelenmiyor musun?"
Kaşlarını çatarak tatlı bir şekilde gülümserken kafasını süsleyen hafif masum görünen kabarık saçlı çocuğa cevap vermen gerektiğini düşündün, iç çekerek "Burada olmak bile istemiyorum!" Verdiğin cevap karşısında sırıttı.
Partinin en güzel yerinde sana yeni aldığı ve evin en rahat koltuğunu göstermekte ısrar ediyor -her ne kadar karşı koysanda-. Bu adamın zehir özü olduğunu anlaman çok uzun sürmemişti. Ona cevap verdiğin anda artık onun oyuncağı olmuştun.
Seni partinin olduğu alt kattan çıkarıp odasına götürüyordu. Kapının kilitlenme sesi ile her şey bitmişti artık sana istediği her şeyi yapabilirdin ki yaptıda. Kalçalarını tutup seni kendine daha çok bastırdığında ikinizde zevkle inlemiştiniz.
"Güzeldi" boynunu öpüp "değil mi" ve yine o çekici sırıtış.Taehyung
Bu gece senin beklediğin gibi geçmedi. Seni dışarıda ve yalnız başına tüm kargaşadan uzakta bulmuştu ve planın en iyi arkadaşının o partiden çıkmasıydı. Ama Taehyung kartlarla çok güzel oynayabilirdi ve seni 𝑠̧𝑎ℎ 𝑚𝑎𝑡 etmişti.
Odasında bulunan çatlakların içinde aynalar vardı ve erotik bakış açısıyla saniyeler içinde bitirdiğin şaftının kabaca sana doğru itildiğini izlediğini hatırlıyorsun. Her şey çok fazlaydı ve tüm bu hoş baskıdan neredeyse bayılmadan önce onun hala içinde olduğunu ve seni bir karmaşaya çevirdiğini hissediyordun. Her şey bittiğinde gözyaşları içinde boğuluyordun, tavana bakıp az önce neler olduğunu anlamaya çalışıyordun. Tae, hassas vücudunun göğüsüne çekmeden önce yanağını öpüyor ve o sadece... seksi.
"Kahretsin" sızlanıyor, dudaklarını boynunu gıdıklamasına izin vererek "Gitmene izin vermek istemiyorum bebeğim"Jungkook
O seni partiden gizlice kaçıracak tip değildir aslında sen ondan kaçarsın.
Boş olduğunu düşündüğün bir odaya girdiğinde tökezledin. Onu sadece video oyunları oynarken birde parti kıyafetlerin ile oynarken buldun ama belli ki kendi kardeşlerinin yarattığı olaydan uzaklaşmıştınız. Rastgele bir kızın kendi özel alanına girdiğini görünce dehşete kapıldı ve bir süre sonra neden hala ayrılmadığını sormaktan çekinmedi.
"Neden buradasın?"
Konuşamıyordun, sarhoştun,sıkılmıştın,birazda azgındın ve şu an sadece uyumak istiyordun. Ama hayat parıltı ve parıltılardan ibaret olsaydı kendi yatağımda yatmış olabilirdin.
" Yatağımda uyumak istiyorsan bunun bir bedeli var."
Çocukça homurdanıyor, gitmeni beklerken birkaç saniyede hem sana hemde konsola bakmaya çalışıyordu.
Elbisenin vücudundan ayrılmasına izin verip yavaşça yatağa doğru gidiyorsun ve o çocuksu sırıtış...Umarım beğenirsiniz🧡