S/a ile vals yaparlarsa
Hᴏɴɢᴊᴏᴏɴɢ
Kapının sertçe kapatılmasıyla yutkundun. Hongjoong kızmıştı. Yanına gelmeden önce yatak odanıza gidip çatasını ve paltosunu yatağa fırlattığında sordun."Yorucu bir gün?" Salona giderken sadece mırıldanmıştı. Elindeki kumandayı aldı. Şansınada bugün hep saçma bulduğu programlar çıkmıştı. Sinirini kumandadan çıkartı ve onu fırlattı. Kızgın olduğunu biliyordun ama kumandanın ona bir şey yaptığı yoktu ki!
"Kızgınsın ama kumandanın suçu yok." Gözlerini devirmişti.
"Gülme havamda değilim S/a."
"Peki iş hakkında konuşmak ister-"
"Hayır." Son noktayı koyup konuyu kestirip attı.
"Tamam..."
Br kaç dakikalık gergin atmosferden sonra, rahatlaması için ona yardım etmeye karar verdin. Telefonunu eline alıp ayağa kalktın. Hoparlörleri bulmak için odanıza gittin, bulduğunda hoparlörü bağlayıp en sevdiğiniz müziklerden birini çaldın: Astro:- Innocent/ First Love
Hongjoong ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışarak sana baktı. Önüne yürüyüp ellerini tuttun.
"Hadi benimle dans et."
"S/a, havamda değilim."
"Sadece bir şarkı, üç dakika!" İç çekti, pes etti.
"Tamam." Ayağa kalktı ve dans etmek için yeterli alana sahip olmak için salonun ortasına doğru yürüdünüz. O belini sıkıca kavrarken, ellerini boynuna doladın. Bu anın tadını çıkararak sıcak bir şekilde gülümsedin. Müzik çalmaya devam ediyordu ve sana daha çok yaklaşıyordu. Seni döndürdüğünde gülme sırası şimdi ondaydı. Belini tuttuğu elleri dahada sıkılaştı, sevgisini yeniden gösteriyordu.
"Teşekkür ederim bebeğim." Diyerek gülümsedi.
"Sevgilim için her şeyi yaparım." Sende gülümsedin. İkinizde farkına varmamıştınız ama üç şarkıda dans etmiştiniz. Dansın sonunda niye bu kadar kızgın olduğunu itiraf etmişti. Bu yöntemi çokta kullanacaktın.
Sᴇᴏɴɢʜᴡᴀ
Bugün güzel bir gündü, Seonghwa'la vakit geçirdin. Bu, bugünü daha iyi hale getirmişti. Bugün boş günü olduğu için öğlen pikniğe yapmaya karar vermişti, sana sürpriz yapmak istiyordu. Temiz havanın ve güneşin tadını çıkartmak istediğini biliyordu. Nerdeyse tüm favori atıştırmalıklarından almıştı, ve yanına kartlar getirmişti böylece sıkılmayacaktınız. Cumartesi günü park biraz doluydu ama eğelenceli ve neşe dolu atmosferi seviyordun."Bu mükemmel Seonghwa!" Gülümsedi.
"Böyle güzel bir havanın olmasına minnettarım." Başını sallayıp yere serdiği battaniyeye oturdun. İkinizde yemek yiyip, bir şeyler içip haftanız hakkında konuştunuz. Seninkinden biraz daha garip bir programı olduğu için haftasını dinlemekten sıkılmıyordun.
"Böylece modern cazı öğrenmeye başladık. Umarım güzelce geliştiririm."
"Elbette! Niye yapamasın ki?" Destekçi tavrına karşın gülümsedi.
"Hayatımda olmanın benim için ne kadar büyük bir şans olduğunu bilemezsin." Bu ani itiraftan dolayı yanakların birazcık yanmaya başlamıştı.
"Böyle aptalca şeyler söylemeyi bırak." Yanaklarında oluşan kırmızılığa güldü. Elini usulca kavradı, yakınınızda bir yerde en sevdiğiniz şarkı çalıyordu: Lee Hi- Breathe