[Uyarı: Hafif röntgencilik(?),smut, +18, parmaklama, kirli konuşma, döl yeme]
NOT: Eğer böyle şeyleri okumaktan hoşlanmıyorsanız -ki çok normal- lütfen okumayın çünkü her şeyi gerçek, sert haliyle yazıyorum.
[9:57] Uslu bir kız olup Taeyong'un kucağına oturup, bacakların beline göre açmıştın. Klitorisinle daireler çizmişti ve dudaklarından yumuşak bir inleme çıkmıştı. "Bahse girerimki seni parmaklamamı istiyorsun, değil mi?" Güçlü kolları bacaklarını yerinde tutmuştu.
"Lütfen," Onun dokunuşları için çaresizce inlemiştin.
Saçını yana atarak boynunun arkasını öpmüştü. Göz kapaklarını kapatmamak içn direniyordun.
"Ahh, çok ıslanmışsın bebeğim." Sıkı girişini iki parmağını itip baş parmaklarını hassas klitorisine sıkıca bastırmıştı. Tırnaklarını Taeyong'un cildine dahada bastırarak kırmızı izler bırakmıştın. Yavaşça parmaklarını dahada derine bastırmıştı.
"Mmm Taeyong" Diye mırıldanıp, sırtını çıplak göğüsüne yaslamıştın.
"Uslu kız"
İşler tam istediğin gibi gidiyordu, telefonunun zil sesini duyana kadar.
"Boşver bebeğim."
Arayan kişiye baktığında annenin fotoğrafını görmüştün.
"Bu annem Tae. Cevap vermeliyim."
Parmakları hale içindeyken telefona ulaşmaya çalışıyordun. Başparmağıyla klitorisini ovalamaya başlamıştı ve bu tüylerini diken diken yapmıştı.
"Peki. O aramaya cevap verirsen, ben seni parmakla sikmeye devam devam ederken anneni hoparlöre vermelisin, ne kadar soğuk kanlı olduğunu görmek istiyorum."
Bu meydan okumayı şaşırtıcı bir şekilde kabul etmiştin. Telefonuna ulaştığında, aramayı cevaplamak için yeşil daireye basmıştın.
"Merhaba anneee. Her şey yolunda mı?" Yavaşça inleyerek
"Merhaba tatlım, ben iyiyim ama asıl ben sana sormalıyım iyi misin diye."
Taryong parmaklarını çıkarıp klitorisine bakıp yine tahrik olmaya başladığında tekrardan gözlerini yummuştun.
"İyi, iyi. Evet-t-t, her şey yolunda." Sertçe yutkunup durumu daha da berbat etmemek istemiştin. Taeyong tekrardan parmaklarını içine sokarak istediğin boşluğu doldurmuştu.
Yüzündeki bebeklik saçlarını yavaşça kulağının arkasına sıkıştırıp, kulak memeni ısırıp aşağı boynuna doğru rota çizmişti.
"Ne kadarda terbiyesiz bir kız, annen şu anda ne yaptığını görse ne yapabilirdin. Halbuki sen annenle konuşurken sevgilisi onun içini dolduruyor."
Taeyong parmaklarını daha sert bastırmıştı.
"Ahh kahretsin." Diye bağırmıştın.
"Tatlım, orada her şey iyi mi? Oraya gelmem gerekmiyor değil mi?" Annenin buraya gelip seni bu halde görmesi... düşüncesi bile dehşet vericiydi.
"Hayırr, anne seni sonra arasam olur mu?" Taeyong'un parmaklarını çıkarmasıyla çok boş hissetmiştin. Sırtını koltuktaki yastıklara yaslamıştı, aletinin sertleştiğini hissetmiştin, kendini yavaşça ona bastırmıştın.
"Ah, hayır yapamazsın."
Taeyong güçlü ellerini beline koyup seni sıkıca kavradı böylece aletine seni daha da sürttü.
"Gerçekten gitmeliyim anne, seni sonra arayacağım tamam mı?" Annenin yanıtlamasını beklemeden telefonu kapatmıştın.
"Aramayı niye bitirdin? Daha yeni başlıyorduk." Hareket etmeye çalışıyordun ama Taeyong sana göre çok güçlüydü.
"Sana ihtiyacım var Tae. Lütfen beni burada sabit tutacağına, bir şeyler yap."
Taeyong, yüzünde bir sırıtışla tek kaşını kaldırmıştı. Belini bırakıp seni çevirmiştin böylece yüzün ona doğru dönmüştü. "Yalvarıyor musun? Benim için yalvardığında bunu cinsel olarak uyandırıcı buluyorum. Kendimi erkek gibi hissediyorum."
Kendi sözlerine gülürken omzuna tokat atmıştın. "Bazen çok bayıcı oluyorsun, yemin ederim." Taeyong seni kucağından iterek, kanepeye yayılmıştı. Kolunu kalçana geçirerek seni ona yaklaştırmıştı. "Yüzüme otur."
Bu sözler tam omurgandan aşağı bir ürperti gönderdi. Bacaklarının arasındaki yüzünü düşündüğünde uyluklarının arasındaki ağrı artmıştı.
"T-t-tamam..." Göğüsünün arasında durarak kanepeye tırmandın. Taeyong sana baktı, sert elleri baldırırının arkasına doğru okşadı.
"Orada durup bütün gece bana bakacak mısın? O amın dudaklarımda olmasını istiyorum. Şimdi!" Alaycı bir şekilde pelvisini okşamaya başladı.
Yavaşça oturdun, Taeyong ellerini kalçalarının yanlarına koyup ve seni aşağı doğru çekti. Dili hızlı bir şekilde harekete geçti.
"Aman tanrım Tae." Amına doğru gülümsedi.
Taeyong seni yalarken elleride boş durmayıp meme uçarını sıkıyordu. Onun varlığının ne kadar iyi olduğunu hissettirmek için ağzından küçük inlemeler çıkıyordu.
"Siktir Tae. Bu çok iyi hissettiriyor."
Parmaklarını dağınık saçlarının arasında geçirip çekiştirmeye başladın. Tae dilini çıkartıp klitorisini emmeye başladı. Başparmağı dans ediyor gibiydi. Tüm vücuduna lezzetli bir zevk dalgası gönderip klitorisine karşı homurdanmaya başladı. Başparmağını damlayan girişine doğru itip klitorisinin mandalını açar. Artık kirli kelimeler konusu da özgüveni dahada artmıştı.
"Tanrım böyle çok seksisin. Ben aşağıdayken sen üzerimde geziniyorsun. Kahretsin, seni kanepenin arkasına doğru bükmek ve aletimi şimdiye kadar içine itmek istiyorum. Senin onu günlerce hissetmeni istiyorum."
Yine bir zevk dalgası yaşarken başını geriye doğru atıp bu sefer daha yüksek sesle inledin.
"Ahhh, işte bu." Taeyong başparmağını amından çıkarıp yerini diline bıraktı.
"Ohhh-" daha önce hissettmediğin bir şeydi. Ellerini bacaklarının arkasına sıkıca bastırarak meyve sularını içine alırken seni kendine daha da yaklaştırdı.
"Tae, tanrım artık dayanamıyorum. Tekrar boşalacağım."
Cam gibi boktan gözlerine bakıp seni geri itti.
"Bir dahaki sefer boşalacağın zaman, sikim yüzünde olacak. Şimdi kanepenin üzerine eğil ve seni yarına kadar becereyim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
