Çocuklarıyla geçirdikleri anlar
Hᴏɴɢᴊᴏᴏɴɢ
Hongjoong kızının küçük tırnaklarına ojenin ikinci katını sürmeyi daha bitirirken gururla gülümsedi. Tırnaklarına yumuşak bir şekilde üfleyerek, her bir tırnaktaki sevimli bir dizi farklı, ışıltılı mavi ve kırmızı desen üzerine yaptığı çalışmasına hayran kalmıştı.
"Sen çok güzel gözüküyorsun bebeğim. Şimdi saçlarınıda yapalım."
Kızının arkasına geçerek saçlarını taramaya başlamıştı, çok sert çekmemeye özen göstermişti.
"Biliyor musun bebeğim, babanın saç rengi bir aralar böyleydi." Minik boyalı tırnaklara hayranlıkla bakarken söylerdi.
Kızı babasının doğal saç rengine bakıp, birde ellerine baktığında babasına şaşkınlıkla bakmıştı.
"Merak etme. Anneninde benim doğal saç rengime inanmamışlığı var."
Elleri ustalıkla kızının saçlarını at kuyruğu yapıp, kırmızı bir toka ile bağladı.
"Annenden bahsetmişken, onu işten alıp sonra bir aile olarak parka gitmeye ne dersin?"
Kızı kuruyan tırnaklarını mahvetmemek için avuçlarını birbirine çarpıştırdı ve mutlulukla başını salladı. Hongjoon onu kucağına alarak alnını öptü.
"Çok tatlısın, bu özelliğini annenden aldın..."
Parmağını dudağına bastırarak devam etti:
"Ona söyleme tamam mı? Tatlı olduğunu söylediğinde kızıyor."
Diyip serçe parmaklarıyla birbirlerine söz verdiler.
Sᴇᴏɴɢʜᴡᴀ
Seonghwa oğlunuzun dişlerini fırçalamasına yardım edip onu yatağına yatırmıştı. İyi geceler öpücüğü verip sizin odanıza döndü.
"Seonghwa,"
"Söyle aşkım" Yatakta yanına yatıp, seni kollarına çektiğinde cevap verdi.
"Sence o hazır mı? Artık tek başına mı uyuyacak?" Diye sordun endişeyle. Kıkırdayarak saçlarını öpmüştü.
"Bebeğim, oğlumuz artık dört yaşında. Kendi odasında uyuması onun için sıkıntı olmayacaktır."
Hala emin olmayarak başını salladın.
"Sevgilim odası bizimkinin hemen yanında. Ve odası için alışverişe çıktığımda nasıl heyecanlıydı sende görmedin mi? Bence artık o da bizim yanımızda yatmak istemiyor."
Homurdanmaya başlamıştın "Minik bebeğimi özledim."
"Oh, o üniversiteye gittiğinde nasıl dayanacaksın merak ediyorum." Tam o anda küçük bir beden odanızın girişinde belirdi.
"Anne" Oğlunuz ağlayarak yanınıza gelmeye başladı.
"Bebeğim sorun ne?" Diye sordun.
"Burada uyumak istiyorum" Yorganın altından yanınıza gelmeye çalıştığında cevap vermişti.
Seonghwa hayır demek üzereyken sana baktı, ama dudaklarını büzdüğünü gördüğünde bundan vazgeçti. Minik yüzünde adeta kedi yavrusu görünümlü olan oğlunuza baktı.
Seonghwa iki bebeğide ona karşı geldiğinde yenilgiyi kabul etti.
"Bir gecenin zararı olmaz."
Yᴜɴʜᴏ
Elinde iki tane bebek arabası olmasına rağmen zorla kapıyı açmayı başardı.
"Buraya geldinizde evin tertemiz olmasını sağladım."
