Bugün benim izin günümdü. Sabah Mısra ve Cem okula gittikten sonra keyif yaparak yatmaya devam etmiştim. Öğlene doğru Furkan'ın geleceğini hatırlayınca kalkmış ve kısa bir duş alıp temizlenmiştim. Üstümü giyindindikten sonra etrafı toplarken telefonum çalmıştı. Arayanın Mısra'nın hocası olduğunu görünce meraklanıp hemen telefonu açmıştım.
"Efendim?"
"Abla benim."
"Bir şey mi oldu?"
"Yok. Bugün veli toplantısı vardı. Herkesin gelmesi gerekiyormuş. Gelebilir misin?"
"Mısra neden önceden söylemedin? Furkan gelecek birazdan."
"Söylemeyi unuttum. Hem o da gelsin bir şey olmaz."
"Neyse tamam. Halledeceğim ben. Saat kaçta?"
"1 gibi."
Telefonu kapattıktan sonra salona geçip Furkan'ı beklemeye başladım. Televizyon kanallarını gezerken zil çalınca yerimden kalkıp kapıya yürüdüm. Delikten baktıktan sonra onu görünce kapıyı açtım. Elinde poşetler vardı.
"Pastacın geldi."
"Evet hoşgeldin ama tekrar gidiyoruz."
"Ne? Nereye?"
"Mısra'nın veli toplantısı varmış."
"O zaman niye geldim ben?"
"Çok sürmez. Geri eve dönünce yaparız pastayı."
"İyi tamam. Hemen mi gidelim?"
"Evet. Şimdi çıkarsak yetişiriz."
Poşetleri mutfağa koyduktan sonra televizyonu kapattım ve montumu giyip çantamı alarak evden çıktım. Kapıyı kilitledikten sonra botlarımı giyip gelen asansöre bindim.
Arabaya bindikten sonra ona okulu söyleyip kemerimi taktım. Arabayla çok uzak olmadığı için kısa bir süre sonra gelmiştik. Park yeri bulduktan sonra ikimizde inip okulun içine girdik. Tam teneffüse denk geldiğimiz için gözüm Mısra'yı aramıştı. Sonunda onu gördüğümde ona seslendim. Koşarak yanımıza geldiğinde kısaca sarıldım ve geri çekildim.
"Furkan abi ile gelmişsin."
"Evet. Toplantıdan sonra işimiz var."
"Merhaba Furkan abi."
Furkan da gülümseyip Mısra ile konuşmaya başladı. Onlar konuşurken etrafa bakındığımda bize bakan Mısra'nın sınıf arkadaşlarını farkettim. Hepsi ağzı açık bakarken durumu garipseyip Mısra'ya sormaya karar verdim.
"Mısra arkadaşların neden bize öyle bakıyor?"
Mısra gözlerini kaçırdığında bir şey döndüğünü anlamıştım.
"Abla söylersem kızacaksın."
"Söyle bakalım. Belki kızmam."
"Tamam. Şimdi ben sınıfta hep seninle övünüyorum. Bugün yanlışlıkla bir yalan söyledim sonra devam ettirmek zorunda kaldım."
"Ne yalanı?"
"Sevgilin olduğunu ve nişanlanacağını söyledim. Sonra tatil için yurtdışına giderken beni de götürecekler dedim."
"Ne? Mısra niye böyle bir yalan uyduruyorsun?"
"Daha devamı var."
Furkan ellerini cebine koyarken merakla bize bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴛᴀᴛʟɪ ᴄᴀɴᴀᴠᴀʀɪ {ꜰᴜʀᴋᴀɴ ʏᴀʟᴄɪɴ}
Fanfiction"𝑨𝒏𝒅 𝑰 𝒘𝒂𝒏𝒏𝒂 𝒄𝒓𝒚, 𝑰 𝒘𝒂𝒏𝒏𝒂 𝒇𝒂𝒍𝒍 𝒊𝒏 𝒍𝒐𝒗𝒆 𝒃𝒖𝒕 𝒂𝒍𝒍 𝒎𝒚 𝒕𝒆𝒂𝒓𝒔 𝒉𝒂𝒗𝒆 𝒃𝒆𝒆𝒏 𝒖𝒔𝒆𝒅 𝒖𝒑."