🌸
Neden kandırsın daha yeni geldim okula? Beni tanımıyor bile."
"Sadece sen değil Lalisa!! Ah sikiyim böyle işi! Herkesi kandırıyor! Öğretmeninden tut öğrencisine kadar!" Bu kadar sert oluşu beni korkutuyordu yüzündeki ifade hissettiği tüm öfkeyi gösteriyordu."Jungkook neden bunu yapıyor? B-ben anlamlı bir şey bulamıyorum."
"Benim yüzümden! Herkesi kandırıp beni kolayca ezebilmek için ama ben buna asla izin vermeyeceğim! Sen de göreceksin!"
Diyip giderken ona seslendim ama durmadı, yanımdan geçip gitti sadece.Şimdi ona mı inanacaktım yoksa geldiğim günden beri bana iyi davranan Baek kyung'a mı?
Bu dedikleri çok saçmaydı. O gerçekten dürüst ve beyfendi biriydi.Hızla okuldan çıkarken Baek kyung'u telefonla konuşurken bahçeden çıkacakken gördüm.
Kahkaha atıp duruyordu. Arkasından ilerlerken telefon konuşmasını duymaya başladım."Tabiki ne sandın? Neyse bak ne diyeceğim bırakalım şu şerefsiz i Jungkook'u, o heriften bir bok olmaz. Sana bahsettiğim şu yeni kız, çekici değil mi?" Güldüğünde konuşmalarını duyduğuma pişman oldum, Jungkook hakkında neler diyordu? Ayrıca şu yeni kız, ben miydim?
Beni çekici mi buluyordu?"Okuldan çıkıyorum şimdi internet kafede buluşalım." Diyip hızla çıktı okuldan.
Tanrım neler dönüyordu?
Baek kyung neler hakkında konuşuyordu?...
Ertesi gün ilk saatlerde sınıfta müzeye gitmiştik. Etrafta bir sürü dinozor fosilleri vardı. Tarih hocamız dinozorların türlerinden bahsederken etrafa bakındım. Sınıfın arka sırasında olan Jungkook öylece telefonuyla ilgileniyordu. En ön sırada Baek kyung hocaya bazı sorular soruyordu. Dünkü telefon konuşması aklıma gelince içime ürperti gelmişti.
Jennie ve diğer yanımdaki Taehyung da birbirleriyle konuşup arada bir hocayı dinliyorlardı.
Taehyung'un sol gözünün altındaki morluğu herkes sormuştu ve ben onların arasındaydım. Jennie tüm kızları başımızdan savarken Taehyung'un kremini sürmüştü.
"Yani inanamıyorum sana! On beş kişilik gruba tek başına girilir mi?" Dedi sitem edercesine Jennie.
"Ne yapayım kızım, bir anda üstüme atladılar, kim yaptı bulmam lazım!"
Kızım dediğinde Jungkook gelmişti aklıma, bana saçma bir şekilde öyle seslenmişti.
"Şüphelendiğin biri var mı?" Dediğimde başını iki yana salladı.
"Kim yapabilir diyorum aklıma sadece Jungkook geliyor." Kaşlarımı çatıp ona baktığımda omuz silkti.
"Neden, kavgalı mısınız?" Başını iki yana salladı.
"Jungkook okulun şu hem dövüşüp hem de dövdüren kısmından, onunla önceden iyi arkadaştık ama sonra Baek kyung ile arkadaş olmaya karar verdim o da o günden beri benle kavgalı, ufak bir çatışmada üstüme atlamayı sever." Dediğinde başımla onayladım.
"Kim haklı peki?" Diyip soru sordum."Aslında bakarsan o haklı, Baek kyung geldiğinden beri doğru düzgün yanında arkadaşı kalmadı, Baek kyung resmen tüm arkadaşlarını aldı, ben de bir olayda Baek kyung'u savunmuştum, buna çok sinirlendi küfretti ben de arkadaşlığımızı bitirdim." Diyince üzülmüştüm ona. Ne arkadaşı vardı ne de sırdaşı.
"İyi oldu ama artık kavga etmiyorsun, baksana yıllar sonra yüzünde morluk çıktı. Bu senin için en doğrusu Tae." Dedi Jennie.
"Ama Jungkook neden hiç arkadaş edinmedi daha sonrasında?" Dedim.
"Jungkook arkadaşlarını seçerek edinir, ona iyilik yaparsan yapar, ona yaklaşırsan yaklaşır, kendi kendine asla bir şey yapmaz."
Ama bana kendi isteği ile yardım etmişti.
Hem sırrımı saklamıştı hem de revire kadar götürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sugar Lips • liskook
FanfictionLİSKOOK LİZKOOK Lalisa küçük bir kız ve o herkese güvenebiliyor yaptıklarından pişman olup kendini öldüre de biliyor. Jungkook ise kimseye güvenmemeyi tercih ediyor her yaptığı şeyi yüzüne vuran annesi sayesinde ona destek çıkacak kimseyi bulamıyor...