Episode 3

1.2K 117 61
                                    

🌸



"Merhaba Lalisa, seninle tanışma fırsatımız olmadı ama ben Taehyung, her neyse şimdi yapacağın tek şey şu köşede durup gelen topu bana atmak tamam mı?" Yorgunluktan dolayı nefes nefese kalmıştı anladığımı belirtmek amaçlı başımı onaylarcasına salladım.
Şu ana kadar konuştuğum tek kişi Jennie'yi ve onunla sadece o konuşurken anlaşmıştım.

"Pekala, korkmana gerek yok yapamazsan bile topu bana atman yeterli sadece buna odaklan tamam mı?"  Dudaklarımı aralayıp "Tamam" dedim.
"Güzel anlaşmamıza sevindim." Diyip gülümsedi gerçekten güzel gülüyordu. Önüme dönüp topa baktım Baek Kyung topu alıp başladı önce kendi sahasından ayrıldı yanında başka bir çocuk vardı, onunla beraber karşı potaya kadar gitmişti, Jungkook ona birçok kez engel olmuştu ama top hala Baek Kyung'daydı. Ve basket olmuştu. Buna sevinmiştim çünkü top bana değmemişti.

Baek Kyung'un yüzünde gülümseme vardı yine Baek Kyung başlarken bu sefer topu Jungkook aldı ve bizim sahaya doğru gelmeye başladı, anında vücuduma akın eden adrenalini hissedebiliyordum.
Topu alıp bana yaklaşıyordu, bende potanın tam önündeydim. Ne yapacaktım? Bu çok korkutucuydu!

Ellerimi kaldırıp topu atmasına engel olmaya çalışırken o koluma çarpıp  geçip giderken potaya topu atmıştı. Koluma çarpmasıyla yere düşerken top ise koluma çarpmıştı, acıyı şimdi tüm hücrelerimde hissetmiştim, kesiklerime denk gelen basketbol topu seke seke onun ayağının altına gitti, hissettiğim acı tartışılmazdı bileğime gelmemişti ama dirseklerime kadar olan kesikler şu an sızlıyordu onlara bakarken siyah tişörtün renk değiştirdiğini gördüm, kollarımı arkama alıp ona baktım, elleri belinde dili ise yanağının içini yokluyordu.

Başımı yere eğdim, görmesini istemiyorum. Yere baktığımda kanı gördüm ve üzerine düşen tuzlu göz yaşımı.
Ayağa kalkmaya çalışırken koluma sarılan kollar ile geri çekildim.
"Bırak kolumu!!" Aniden çıkardığım çığlık dolu serzeniş Kolumu tutan Baek Kyung 'aydı. Çatık kaşları ile bana bakarken, şaşırdığı gayet ortadaydı zorla kollarımı saklamaya çalışıyordum herkesin gözü bendeydi ilk günden herkes öğrenecek miydi?
Aman tanrım nolur öğrenmesinler.
Savsak adımlarımla okulun spor salonundan ayrılmıştım sonunda, soyunma odasına giderken nefes alışverişlerim hiç durmuyordu, arkamdan gelen adım seslerini duyabiliyorum, kime ait olduğunu bilmiyorum.

Ağlama sakın ağlama, tut kendini, kimse bilmeyecek sakin ol.
Kendime söylediklerim ayrıca bir yalandı, bugüne kadar kime rastladıysam benim normal olmadığımı anlamışlardı, yaralarım bu kadar tazeyken benim basketbolu bırak evden çıkmamam gerekiyordu.

Çok yanlış yapmıştım, bu olmamalıydı. Kabine girip üstümdekileri çıkarttım kolarıma bakarken göz yaşlarım hala akmaya devam ediyordu.
Yara bantları soyulmuştu, çok hareket ettiğim için yerlerinden çıkmışlardı ve böylece ufacık bir hareketle bile kanama olasılığı artmıştı.
Ses çıkartmamak için elimi ağzımla kapadım, sakin olmalıydım bunu birçok kez yaşamıştım sakin olmalıydım. Ağlamayacaktım.
Çantamdamdaki bezi alıp yara bandını çıkarttım, önce güzelce yaralarımı sildim, aynı zamanda ağlama sesim duyulmasın diye ağzıma koyduğum siyah tişörtümle nefes almaya çalışıyordum. Bunu birçok kez yapmıştım şimdi de yapabilirdim.

Yaralarımın üzerindeki kanları temizlerken bastırmamaya dikkat ediyordum eğer bastırırsam daha fazla kanımı temizlemek zorunda kalacaktım, temizleme işini bitirdikten sonra yara bandını düzgünceme yapıştırdım tanrıya şükür ki sadece sol koluma olmuştu.

Yara bandı çıkmasın diye üzerine birkaç kat sargı bezi doladım.
Hıçkırıklarım azalırken işim bitmişti yapmıştım. Sonunda yapmıştım.
Şimdi sadece giyinip dışarı çıkmak vardı.

Sugar Lips  • liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin