*Müzik okuluna dönelim*
Azul:HEY! Hey, hey, hey. B-ben nerdeyim böyle? Siz hayralar tarafından kaçırıldım mı? A hayır. EN SON HAVUZDAYDIM. BENİ ORDAN ÇIKARIP BURAYA MI GETİRDİNİZ?!
Alexia:Hey sakin ol! Anlatıcaz.
Azul:Evet! Ama bana değil, AVUKATIMA!
Venecia:Azul dur!
Azul:Sesini alçalt!
Alexia:Ah bunu sen mi söylüyorsun?
Azul:Sen bana ne dedin?
Joaquin:Luz'dan haberinuz var...
Azul duraksar ve yanındaki Joaquin'e doğru bakar. Korkmuş bir ses tonu ile;
Azul:K-kimi?
Jio:Ağh aptal ile konuşmuyorsun. Luz'un kim olduğunu bilmek istiyor musun?
Azul:B-bunu, yani onu. Onu nerden biliyorsunuz?
Devi:Anlatıcaz. Ama önce sakinleşmen gerek.
Azul:NASIL SAKİN OLABİLİRİM? Ah evet sakin olmalıyım, önce baygınlık geçirdim ve havuza düştüm. Uyandığımda ise hiç bilmediğim bir yerdeyim. Hmm bu alışılmadık bir durum değil. Sakin kalmak zor değil NE DE OLSA!
Jio:Pekala tamam. Luz'un sana bir konuşma yapmış olması gerek. Sana yaptığı son konuşmayı hatırla.
Azul:Müttefiğin olacağım...
Jio:Evet! İşte onu açıklayacağım.
Azul:Dinliyorum?
Jio:Burda gördüğün herkesin bir müttefiği var. Onlara yardım etmek, hayatını daha iyi bir hale getirmek için varız. Luz senin bedeninde birisi, yani onu asla göremezsin. Göz rengin değiştiğinde Luz olduğunu anlıyoruz. Fakat onu sadece yansımalarda görebilirsin.
Azul:Y-yani ben şizofren değilim...
Venecia:Hayır, değilsin.
Azul:Pekala bukadar saçmalık yeter! Beni evime bırakmanız gerek...
Gopal:Olmaz! Diğerleri ile tanışmadan olmaz.
Azul:S-sen. AAAĞH SEN NESİN? BİR LUZ DAHA MI? KİMSİN?!
Gopal:Ee merhaba? Hehe
Ambar:Sakin ol. Yeni seçilmiş bir müttefik o. Bizi izleyip birşeyler öğrenmesi için orda.
Azul:Yani ondan korkmama gerek yok? *yutkunur*
Gopal:*ürkütücü bir ses ile*Bunu sadece ben bilebilirim Azulllll...
Alexia:GOPAL! Kes şunu.
Azul:Pekala senden korkmuyorum.
Gopal:Emin misin?
Azul:Hehe şeyy. Yani, korkmama gerek yok sonuçta. Hehe, ee değil mi?
Gopal:Ah hayır. Sana dokunamıyorum bile sana birşey yapamam.
Azul:*iç çeker*HuhAlexia:Hey Noah ve Franco neden hâlâ gelmedi?
Venecia:*elini başına koyar*Ağh onları tamamen unuttum!
Alexia:Unuttun mu?
Venecia:Evet. Fakat şimdiye kadar gelmiş olmaları gerekti.
Devi:Gelmiş mi? Zaten bahçede değiller mi?
Venecia:Hayır. Onları Maia, Valentin ve Manuel'i alması için gönderdim.
Alexia:Sende numaraları var mı?
Venecia:Evet. Noah'ın numarası var.
Alexia:Ağh tanrı aşkına ne bekliyorsun ara onu!
Venecia:Tamam, tamam. Arıyorum.
Venecia Noah'ı arar fakat açmaz. Bunun üzerine tekrar arar ve Noah yine açmaz.
Venecia:Açmıyor...
Alexia:Bekleyelim o zaman
Gopal:Şey...
Devi:Umarım hepimizin düşündüğü şey olmamıştır.
Alexia:FermİT pardon Fermin?(fav karakterim işteee dhbrnrbr)
Azul:Fermin mi?
Devi:Uzun hikaye. Luz sana anlatır.
Azul:Ah evet, sonra anlatacağım dersin ama unutursen ve kursağımda kalır. Bunu bilmemezlikten gelmeliyim. Değil mi? ŞİMDİ YADA ASLA
Alexia:Hey sakin ol tamam mı? Fazla şımarık olabilirsin ki bu benim problemim değil, bunu benim yanımda gizle ve nefsine hakim ol! Tamam mı? Ağh tanrım, hayranlarının sende ne gördüğünü bilmiyorum...
Azul:O sersemlerin düşünceleri umurumda mı sanıyorsun?
Ambar:Dur biraz. Ne?
Azul:Yani,*yutkunur* anti-fanlardan bahsediyorum. Tabii ki de hayranlarım ve düşüncelerini umursuyorum.
Alexia tek kaşını kaldırarak Azul'a doğru inanmaz ve tehtitkâr bir bakış atar. Azul, Alexia ile göz teması kurmak istemez ve başını öne doğru eğer.
Devi:Pekala, konumuz bu değil!
Venecia:Evet diğerleri için endişelenmeli miyiz?
Devi:Sadece geç kaldılar. Adresi bulmakta güçlük cekiyor olmasınlar?
Ambar:Hey, ama Fermin onlar için büyük bir tehlike.
Venecia:Onları göndermemeliydim...
Jio:Hey Venecia. Sakin ol onlar 2 kişi eminim hepsi güvendedir.
Gopal:Fermin'in yaklaması gereken kişinin kendi oğlu olması ne kadar da ironik değil mi? Bence kendi oğluna zarar vermez.
Alexia:Ha diğerlerine verir yani?
Ambar:Hey Alex! Bu kadar olumsuz olma. Biliyor musunuz çocuklar? Bence ben gidip onları arayayım.
Jio:Ambar, sen yürek mi yedin? Bu çok riskli! Bunu yapamazsın!
Ambar:Nedenmiş o?
Jio:Çünkü Fermin seni bulursa sonun iyi olmaz da ondan!
Alexia:Jio haklı! Ayrıca bize verilen ilk günden onları kaybedecek değiliz ya?
Venecia:En iyisi onları heo beraber aramak.
Gopal:Peki ya ben arasam?
Devi:Ne demek istiyorsun?
Gopal:yansıma yapan her cisimden onları bulabilirim. Ama önce yerlerini bulmam gerek.
Alexia:Pekala, o zaman sen trenlerin oraya git. Bir iz bulursan bize söyle.
Gopal:Tamamdır.Gopal yansımasını trenlerin bulunduğu yerdeki bir su birikintisine aktarır. Hiçkimse yoktur... Bu sefer ise Manuel'in odasına girer. Etrafa bakar ve kimseyi göremez. Biraz bekler fakat kimse yoktur. Iyiye alamet değildir. Bu sefer de son çare olarak. Yansımasını Noah'in arabasındaki dikiz aynasına aktarır. Kimse yoktur. Araba bir yere park edilmiştir. Etrafa bakmak için yakınlardaki bir su birikintisine yansımasını aktarır. Bu Fermin'dir! Etrafa biraz daha bakınır ve eski deponun adresini öğrenip müzik okulundaki aynasına geri döner.
Alexia:Gopal! Ne oldu? Ne gördün? Neredelermiş?
Gopal:Maalesef korktuğumuz doğruydu.
Venecia:Aman tanrım hepsi benim suçum!
Jio:Hey Venecia kendi üstüne bu kadar gitme. Bunun olacağını nereden bilebilirdin ki?
Venecia:BİLMELİYDİM AMA!
Azul:Ah ne yazık. Herşey film gibi. Ama ben ilk bölümünü kaçırdığımdan final sahnesinden birşey anlamıyorum...
Alexia:Kes sesini! Bu 105 gün yeterince az bir süre zaman kaybedip şansımızı yok edemeyiz!
Devi:Onları kurtarmalıyız...
*Fermin'e dönelim*
Fermin bağladığı kişilerin yanına gider. Ve sorar;
Fermin:Pekala bunlardan ve olanlardan haberiniz var mı?
Der ve gözlüğünü çıkarır.
Noah:Baba neyden bahsettiğini anlamıyorum. Çöz bizi!
Franco:Şunlardan bir kurtulayım! İşte o zaman seni ***icem bekle! (Franco yavaş hrfnbtfh)
Fermin:Ahahah hiç güleceğim yoktu.
Maia:Kimsin sen? Seni son kullanma tarihi geçmiş bunak!
Manuel:B-bize ne yapacaksın?
Maia:B-b-bize b-b-birşey y-y-yapmayacak. Ahahaha Manuelito sakin ol. En fazla ölüceğiz!
Manuel:Maia kes şunu!
Valentin:Bizden ne istiyorsun?
Fermin:Öncelikle sohbeti kesin!
Anlaşılan hiçbirşeyi bilmiyorsunuz...
Noah:Evet BİLMİYORUZ! şimdi bizi çözecek misin? Tüm bunlar da neyin nesi?
Fermin:Ahh oğlum. Herşeyi göreceksin. Zaman ile. Tik, tak, tik, tak. Ama şuanda değil! Sizi bueada ne kadar çok tutarsan o kadar iyi. Diğerlerinin kısıtlı zamanı var.
Franco:Kimlerin? Ne geveliyorsun sen?
Fermin:Sakin ol! Sadece size zarar vermeyeceğimi bilmeniz yeterli.
Maia:Peki neden bizi vurada tutuyorsun? Madem bize zarar vermeyeceksin neden burdayız? Tüm bunların olayı ne? Açıkca anlat!
Fermin:Ahh küçük bayan. Anlamıyorsunuz. Sizin müttefiklerinize bir güç verildi. Ve onlar da aptal gibi bunu sizinle harcıyor. Siz neye sahip oldugunuzun farkında değilsiniz. Size verilen güce sahip çıkamazsınız. Müttefikler bunu boş yere harcar. Başkları için! Inanabiliyor musunuz? Biri bile istediği herşeyi alabilecek güçte iken hepsinin gücünün size verildiğini düşünsenize? Ölümsüzlük sizin elinizde olabilir. Hayat, denge herşey sizin elinizde olsa?
Maia:Bencillik yani?
Fermin:Ağh anlamıyorsunuz! Siz elinizde olanın farkında değilsiniz. Ve madem kıymetini bilmeyeceksiniz, ben bilebilirim.
Fermin arkasına bakmadan kapıdan dışarı çıkar. Arkasından Noah'ın "Baba" diye gelen çığlıkları ve Franco'nun ettiği küfürleri yoğun olarak gelmekteydi. Fermin sıkıntı idi. Herşeyi bozucak kişiydi. Evreni, düzeni, insanları ve müttefikleri yok edecekti. Sonunu getirecekti. Hırs ve bencillik yüzünden. Herşeye sahip olma duygusu yüzünden. Nefsi yüzünden.🍁
Müttefiklere verilen süre başladı. Hadi bakalım. Hodri meydan! 105 gün başarı ile mi sonuçlanacak? Yoksa başarısızlık ile mi? Bu düzenin devamında, düzen bozulup ilk günden Fermin kazanıp evrenin yok oluşunu mu? Yoksa kurtulup düzenin kendisini mi okuyacaksınız? 105 gün başlasın...
(Foto uzun sürdü bea oylayıp yorum yapsan ne güzel olcak.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜTTEFİKLER
FantastikEvren karışıktır, insanoğlu doğar, yaşar, ölür ve tekrar doğar. Evreni düzenleyenler ise belli varlıklar(dır). Müttefikler, doğup tekrar doğmayan bir kısmını insanoğluna verimliş olan, aynaya baktığında kendini görmek istemeyen insanlardan oluşan, y...