•2•

402 29 27
                                    

Clarke yerinden sıçradı. Gözüne çarpan güneşle yüzünü ekşitti ve ayağa kalktı. Hızlı bir şekilde üstünü değiştirdikten sonra odadan çıktı. Taht odasına doğru yürümeye başladı. Tahtta oturan renkli gözlü kızın notları okuyuşunu bir süre izledi ve Gaia başından ayrılınca ona doğru yürümeye başladı. Kız Clarke'ı görünce ayaklandı ve bekçilerin kapının dışına geçmesini işaret etti. Herkes çıktıktan sonra hızlıca konuşmaya başladı. "Skaikru 6. Sektörde ufak bir meseleye karışmış. Octavia ya da Abby ile görüşür müsün? Kane'e iletsinler."

"Tabii. Günaydın."

"Günaydın."

Clarke bir süre daha izledi. İki kaşının ortasındaki pula ve ardından tahtına tekrar oturan Madi'ye baktı. Gördüğü kabus aklına gelmişti. Yüzü hafifçe asıldı.

"İyi misin? Eğer bir sıkıntı varsa-"

"Hayır tatlım. Sorun yok. Sadece.."

Madi bakışlarını Clarke'dan çekti. Kafasını eğdi ve Clarke'ın yanına adımladı. "Bir şey mi yaptım?"

Clarke Madi'ye sarıldı. "Hayır. Sadece gördüğüm bir rüyanın etkisindeyim."

"Bak, 17 yaşındayım ve 13 klana hükmediyorum. Gerçekten artık küçük çocuk değilim."

Clarke güldü. "Biliyorum. Ve seninle gurur duyuyorum."

Madi tebessüm etti. Clarke'ı gülerken görmeyi seviyordu. "İyi, o zaman seni kulenin dışına alayım. Bekçiler birilerinin Wanheda'yı beklediğini söyledi. Zaten benim de Gaia ile derslerim var."

"Tamam."

Madi tahtına dönerken Clarke odadan ayrıldı. Madi'nin başı kalabalıktı. Polis'te bir hain vardı ve Madi kim olduğunu uzun uğraşlar sonucu çözmüştü. Lexa gibi kusursuz bir komutandan sonra herkes Madi'den en iyinin de iyisini bekliyordu ve Madi bunun yükünü kaldırmaya çalışırken yeni hayatına alışmaya çalışıyordu. Clarke kuleden çıkarken savaşçıların tutup sürüklediği adama baktı. Hain buydu. Ve infaz edilecekti.

Flashback

Clarke Polis'e kaçar bir şekilde girdi. Taht odasına hızla girip 12 elçinin önüne geçti ve bağırdı. "Lexa'yı kimin öldürdüğünü biliyorum!" Skaikru koalisyondan atılmıştı ve Clarke artık bir elçi değildi.

Elçiler arasında konuşmaya başlayınca Clarke delici bakışlarını tahtın yanında boynu bükük dikilen Titus'a çevirdi. "Wanheda olarak, onun cezasını ben keseceğim!" Lexa ve Clarke ilişkisini açık açık yaşamamış olsa bile tüm yerliler aralarındaki ilişkiyi bilirdi. Bu yüzden Clarke'ın bu denli sinirli ve üzgün olmasına kimse şaşırmıyordu.

"Cezasını kesmektense yeni komutanı seçmek için Night Blood'ları toplamalı ve doğru ruhun seçilmesine izin vermeliyiz. Ontari kom Azgeda'da en sağlam adaydır."

Clarke silahını belinden çıkardı ve Azgeda elçisini vurdu. Her şey saniyeler içinde gelişmişti.

"Ben Wanheda'yım." Silahını yavaşça doğrulttuğu taraftan çekerken konuştu.

"Ve bir sonraki kurbanım, Lexa kom Trikru'nun katili Titus kom Trikru." Silahını Titus'a çevirdi. Birkaç saniye bekledi, ama Titus kendini savunmuyordu, Clarke tebessüm etti. Silahını beline tekrar soktu. "Bizi yalnız bırakın."

Normalde kimse Wanheda'nın lafını dinlemezdi ama şu an bir Heda yoktu ve en korku saçan kişi Wanheda'ydı. Herkes dışarı çıktıktan sonra Clarke silahını tekrar beline soktu ve Titus'a döndü.

"Sırf onun yalnız olmasını istediğin için olanları görüyor musun?"

"Ben yapmasaydım bile başkası elini onun kanına bulayacaktı."

"BU SEN OLMAMALIYDIN!" Clarke bağırdı. Gözleri lanet olsun ki tekrar dolmuştu. Kendine kızarken kaşları çatık bir şekilde tekrar Titus'a kitlendi. "O sana güveniyordu.." cılızlaşan sesiyle konuştu.

"Onu isteyerek vurmadım-"

"Biliyorum, hedefin bendim. Neden.. Neden bana isabet ettirmedin?" Clarke parmaklarını saçlarına geçirdi. Resmen sinir krizi geçiriyordu.

"Clarke, sana söyle-"

Silah sesi kulenin içinde yankılandı.

Flashback sonu

Clarke savaşçıların yanından sessizce geçtikten sonra etrafa bakmaya başladı. Octavia ve Murphy ilerideki tezgahların birinde yemek deniyordu. Clarke arkadaşlarını görünce tebessüm etti. İkilinin yanına adımladı.

Madi tahtında oturuyor, Gaia'yı bekliyordu. Beklemediği bir şekilde savaşçılar kaçan haini bulmuşlardı bile.

"Ağaca bağlayın."

Flashback

Clarke Titus'un cesedini bir süre izledi. Titus'a uzanıp iç cebinden Flame'in olduğu kutuyu aldı ve doğruldu. Kutuyu aralayıp Flame'e baktı.

"Orada bir yerde olduğunu biliyorum Lexa. Sana gözüm gibi bakacağım." Kutuyu kapadı.

Without you | ClexaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin