Gemiden çıktılar ve Murphy'nin patlattığı üst kattaki duvara baktılar. Örtüyle kapatmışlardı ve yanına geçebilecekleri gizli bir kısım ayırmışlardı. Octavia önden Clarke arkasından ilerlemeye başladılar. Octavia geldiklerinde durdu. Elini kılıcına yakın tutarak bir anda örtüden geçti. Clarke'da onunla aynı anda geçmişti. İçeride birkaç av, biraz su ve giderken bıraktıkları eski kıyafetler vardı.
Flashback
Octavia toprağa ilk adımını atmıştı. Kocaman gülümsedi. "GERİ DÖNDÜK SÜRTÜKLER!" Herkes sevinç kahkahaları atarken Clarke'da peşinden indi. "Hey, her şeyi içeride planladığımız gibi hemen yapmaya başlayalım. Eğer acıkmaya ve susamaya başlarsak onları taşıyacak enerjimiz olmayacak."
"Bekle Griffin! Biraz tadını çıkaralım!"
"Octavia, su ve yiyecekleri taşımalıyız."
"Sen kendini burada yetkili mi sanıyorsun?" Bellamy yanlarına geldi.
"Ah hadi ama! Anlatamıyor muyum?"
Flashback sonu
Octavia'nın odada gördüğü çiçekler yüzünden yüzü asılmıştı. Yavaşça kapının köşesindeki çiçeklere eğildi.
Flashback
Octavia hayatının aşkının ölümünü sessizce uzaktan izlemek zorundaydı. Başları beladaydı ve ortada komutan olmaması kuralları kimsenin koymaması anlamına geldiği için işler daha zorlaşıyordu. Lincoln'ın cesedi yere düştüğünde ağlamaya başladı, sessizce. Onun ölümüne bile üzüldüğünü belli etmemeliydi. Yanındaki dostu onu kolları arasına alırken Octavia sadece sessizce ağladı. Clarke onu ata bindirirken dişlerini sıkıyordu. Lincoln onun yakın bir arkadaşıydı ve bu ölüm ona layık değildi. Lexa'nın ki gibi. Gerçi, hangi ölüm kime layık olabilirdi ki..? Lincoln sadece Clarke için değil, herkes için mükemmel bir arkadaştı. Belki tanışmaları pek hoş olmamıştı ama, Bellamy kardeşini ona emanet etmişti. Octavia için ise.. Lincoln Octavia'nın yuvasıydı. Hiçbir zaman Skaikru'ya ya da Trikru'ya bağlı olmadı Octavia. Kendini yerli gibi hissederdi, ama onlara uymazdı. Skaikru kanındaydı ama onlardan kopalı çok olmuştu. Octavia sadece Lincoln'ın yanında kendisini olduğu kişi gibi hissediyordu. O kendi acısını bastırmaya çalışırken at ilerlemeye başlamıştı. Lincoln'a veda bile edemiyordu. Arkasını döndü, ceset artık gözükmüyordu bile. Kendi kendine fısıldadı.
"Seni unutmayacağım. Asla."
Flashback sonu
Octavia boynunda hissettiği bıçak ile ellerini kaldırdı ve kılıcını bıraktı.
"Clarke." Octavia sessizce mırıldandı.
Clarke Octavia'ya dönünce hızlıca silahını çıkardı. Octavia'yı tutan kişi duraksadı. Bıçağı çekip duvardaki Clarke yazısını gösterdi. "Clarke.. Sen misin?" Bu yazıyı Jasper sarhoşken yazmıştı. Clarke kafasını salladı. "Evet, benim."
"Arkadaşım ve benim evimiz yok. Burada kalıyorduk ve kimse-"
"Sorun değil." Clarke cevap verdi ve silahını yavaşça indirdi. Esmer mavi gözlü kadın Octavia'yı bıraktı ve özür diledi.
"Hadi gidelim O." Clarke silahını beline soktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without you | Clexa
FanfictionHer şeyden habersiz Murphy'nin kafası karışmıştı. Clarke burada ne arıyordu ve başında ağladığı kişi kimdi? Titus ona bakınca kaşlarını çattı. Bu adam ona uzun süre işkence etmişti ve şimdi de dostu Clarke'ın değer verdiği birini öldürmüştü. Titus y...