•16•

251 28 53
                                    

"Neyse, ne diyorduk?" Clarke Lexa'ya döndü. İçerideki gerilim yükseliyordu. Madi sorusunu tekrarladı. "Sizi yalnız bırakayım mı?"

Clarke sıkıntıyla balkona yürüdü. Birkaç saniye içinde içeri geri girmişti. Ceketini sırtına geçirirken konuşmaya başladı. "Bu konuşmayı erteleyelim. Gitmem lazım."

Clarke hızlıca odadan çıkarken Madi'de peşine takılmıştı bile. Lexa merakla balkona çıktı. Octavia'yı görünce kaşlarını çattı. İki Griffin gibi o da odadan ayrıldı.

**

"Hey, Clarke. Ben iyiyim sorun yok." Octavia kolundaki kesiği temizleyen Clarke'a bakarak konuştu. "Herkes bize bakıyor. Bari içeride ilgilen."

"Tamam, kalk hadi," Clarke Octavia'yı diğer kolundan tutup çekti. Arkalarını dönmeleriyle kafasında örtüyle yere bakarak kendini gizleyen Lexa'yı görünce birbirlerine baktılar ve Lexa'ya geri dönüp aynı anda konuştular. "Sen burda ne arıyorsun?!"

"Çabuk, bizi takip et. Şüpheli davranma." Octavia Lexa'ya sessizce fısıldadı.

"İyi."

*

Octavia'nın kolunu sardıktan sonra Lexa mecburen yine Clarke'ın odasına kapanmış, Clarke'da Madi'de ortalıkta yoktu. Kapı çalınca Lexa yerinden sıçradı. Clarke'ın bıçağını masadan aldı ve yavaşça kapıya yaklaştı.

"Hey Clarke!"

Octavia'nın sesini duyunca bıçağı çekip kapıyı açtı. "Sen miydin?"

"Hey Lexa! Clarke yok mu?"

"Hayır. Zaten sürekli birliktesiniz, sen bilmiyorsan ben nerden bileceğim?" Gözlerini devirdi ve kapının önünden ayrılıp bıçağı yerine koydu.

"Tanrım.. Sen kıskanıyorsun."

"Hayır."

"Evet! Clarke ile ilk tanıştığınızda da kıskanırdın!" Octavia gülümsedi. "Bu nostaljik oldu işte. Neyse, ben Clarke'ı bulmalıyım. Gerçekten. Annesi üzüntüden ve meraktan kafayı yemek üzere."

Lexa'nın çatık kaşları yumuşarken Octavia'ya döndü. "Neden?"

"Clarke için endişeleniyor. Neyse, sonra konuşuruz."

Lexa oturduğu yerden ayağa kalktı. "Hayır. Costia'ya hayır dedim çünkü Flame'i kabul ediyorum. Tekrar Heda olacağım. Benim de Clarke ile konuşmam gerek."

Flashback

"Ne zaman dönüyorsun? Mükemmel avlar yaptım hepsi bizi bekl-"

"Gelmeyeceğim, Costia. Üzgünüm."

"Ne?"

"Flame'i alacağım."

"Lex, seni manipüle ettiklerini düşünüyorum."

"Hayır. Gerçekten benim. Burada mükemmel bir hayatım varmış Costia. Gördüm."

"Ben ne olacağım?"

"Polis'te sana bir yerleşim yeri bulabiliriz."

"Hayır. Sen bu hayatı yaşarken köşede durmak istemiyorum."

"Ne yapmamı bekliyorsun?"

"Benimle gel."

"Olmaz Costia. Bana ihtiyaçları var. Benim de buraya. Hayatım hep eksikti biliyorsun. Hafızamı kaybettiğimi biliyorduk. Ve eksik yanımı buldum."

"Clarke mı?" Costia hayal kırıklığı ile sordu.

"Flame'i alacağım. Üzgünüm. Eğer burada yaşamayı kabul etmiyorsan, bu bir veda."

"Sana veda etmek istemiyorum."

Lexa cevap vermedi. Etrafa hiç dikkat etmemişti. Duvarda kendisi de dahil olmak üzere yaklaşık 8 kişinin çizimi vardı. Ve 9. olarak Madi'nin. Bunlar komutanlardı. Costia'ya tekrar dönmesiyle Costia Lexa'yı kendine çekti ve dudaklarını Lexa'nın dudakları ile buluşturdu. Lexa hızlıca geri çekildi.

Costia uzun süredir Lexa'ya karşı hisler besliyordu ama Lexa'dan bir karşılık pek görmemişti. Lexa'nın tek derdi her zaman hayatta kalmaktı. Buna rağmen çok sevdiği bir söz vardı. Zihninin köşelerinden çekip aldığını söylerdi Costia'ya. "Yaşam, hayatta kalmaktan fazlası olmalı." Cosita bugün her şeyin son bulduğunu anlamıştı, son umutla şansını denedi.

"Özür dileri-"

"Tamam Costia. Sana yaşayabileceğin yer bulacak mıyız bulmayacak mıyız?"

Costia Lexa'ya kırgın gözlerle baktı ve sığınaktan hızla çıktı.

Flashback sonu

"Ne?" Clarke ve Madi yanı anda konuştu. İkili kapıdaydı ve konuşmaları duymuştu.

Lexa tebessüm etti. "Anılarımı geri istiyorum. Ailemi de."

Clarke gülümsedi. Madi gülümsedi ve yavaşça odadan çıktı. Nereye mi gidiyordu? Onları yalnız bırakma bahanesiyle Gaia'yı, Flamekeeper'ı bulmaya.

"Pekâla.." Octavia'da odadan ayrıldı.

Lexa hala tebessüm ediyordu. Yavaşça Clarke'a doğru adımladı. "Flame'i geri taktığımızda, son 1 seneyi hatırlayacak mıyım? Yoksa, uykudan uyanmışım gibi mi olacak?"

"Bilmem, sanırım bu bize de sürpriz olacak."

Lexa gülümsedi. "Ne zaman yapacağız? Yani Flame'i kafama ne zaman takacağız?"

"Ma-" Clarke kafasını çevirdiğinde Madi'nin gitmiş olduğunu gördü. "Sanırım Gaia'ya haber vermeye gitti."

Lexa kafasıyla onayladı. Kapının çalmadan açılmasıyla ikili o tarafa döndü. Gaia ve Madi kapıdaydı. Gaia hızlıca Lexa'nın yanına geldi. "Gerçekten de hayattasınız Heda."

"Daha Flame'i takmadık."

"Ah, kusura bakmayın.. Lexa."

Madi lafa karıştı. "Seda, koalisyonu ne zaman toplayabiliriz? Benim ve Lexa'nın ritüeli için."

"En kısa zamanda. Ama halk ne diyecek?"

Clarke lafa karıştı. "Savaş planı olduğunu söyleyelim. Azgeda'nın planlarını açığa çıkarmak için."

"Evet. Bu işleyecektir. Ama Lexa'nın yine o güçlü komutan gibi hazırlanması lazım. Bende Madi'yi hazırlarım."

"Tamam. Ne zaman?"

"Yarın güneş tam tepedeyken uyar mı Heda?" Madi'ye döndü.

"Evet. Uyar."

"Tamam, izninizle. Hazırlıklara başlayayım."

"Bende seninle geliyorum." Madi cevap verdi.

"Hey, Gaia."

"Evet, Wanheda?"

"Madi'ye de aynı şey olmaz değil mi?"

"Hayır. He- Lexa'nın beyni şoktaydı ve sinirleri zarar gördü. Madi'de böyle bir sorunumuz yok."

"Peki, Lexa son 1 yılı hatırlayacak mı?"

"Bilmiyorum. Tarihte ilk defa böyle bir şey gerçekleşecek."

"Tamam. Teşekkürler."

Gaia selam verdi ve çıktı. Madi tebessüm etti ve odadan ayrıldı.

Without you | ClexaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin