"Nasıl yani?" Gaia cevap verdi.
"Bilmiyorum. Diğer komutanlara sordum ama Lexa kom Trikru'nun savaşı bitmedi tarzında bir cevap verdiler."
"Ama anılarına sahip olduğunu söyledin."
"Evet. Birkaç anı."
Gaia mırıldandı. "Nasıl mümkün olur?"
"Ne demek Lexa orada değil? Savaşı bitmedi?" Clarke soğuk ama titreyen sesiyle sordu. Sanki kendi sesinin soğukluğundan üşümüşçesicesine çenesi titremeye başlamıştı. Gözlerinin ıslandığını hissettiğinde elinin tersiyle gözyaşlarını yüzüne bulaşmadan sildi. Gaia olayları herkes gibi biliyordu. Yavaşça Madi ile Clarke'ın arasından çekildi. "Ben bunu araştırıp sana haber vereceğim Madi." Taht odasından çıktı.
"Clarke-"
"Onu hissetmediğini söyledin. Lexa'nın ritüelinde bir yanlışlık mı oldu o zaman? Ne demek bu?"
"Sakin ol. Seda ne demek olduğunu bulacak."
Clarke kafasıyla onayladı. "Ben odama çıkıyorum." Hızlıca taht odasından ayrıldı. Odasının önündeki bekçileri umursamadan içeri girip kapıyı çarptı. "Yalnız kalmam gerek!"
Bekçilerin ayak sesleri kulede yankılanırken Clarke yatağa oturdu ve dizlerini kendine çekti. Kollarıyla dizlerini sarmalarken gözlerini sımsıkı kapattı.
Flashback
Clarke yatağında oturuyordu. Dizlerini kendine çekmiş, gözlerini sımsıkı kapatmıştı. Korkuyordu çünkü Madi yaralanmıştı. Clarke'ı kendine çeken kollara kendini bıraktı ve sarılırken gözlerini açtı. Lexa omzuna yatırdığı sarışın kadının saçlarını okşadı ve öptü. "Bir şey olmayacak."
"Çok kan kaybetti."
"Eh, şanslı ki annesinin Night Blood bir tanıdığı var." Lexa kolunu gösterdi.
"Kanını mı verdin?"
"Başka ne yapacaktım? Yakında ayaklanır bile. O güçlü bir kız, biliyorsun."
Clarke gülümsedi. Kafasını kaldırıp Lexa'ya baktı. Lexa'da gülümsüyordu. Clarke güldü ve Lexa'yı öptü. "Nasıl moral vereceğini biliyorsun."
"Eh, öyle derler."
"Başka kime moral veriyorsun?" Clarke tek kaşını kaldırdı.
"Wanheda, Skaikru lideri, Abby Griffin'in kızı, Clarke Griffin-" Lexa'nın konuşması Clarke'ın güldükten sonra onu öpmesiyle kesilmişti.
Flashback sonu
Clarke gözlerini açtı ve başucundaki çekmeceyi açtı. Yeşil ve bordo deftere bir süre baktı. Bordo defteri çekip aldı ve sayfalarını karıştırmaya başladı.
Flashback
Clarke bordo defterini kurcalarken Lexa odaya girip defteri çekip aldı. "Hey!" Lexa etrafa baktıktan sonra kalemi de aldı. Clarke'ın karşısına oturdu.
"Ne yapıyorsun?"
"Seni çizeceğim."
"Çizebildiğini bilmiyordum."
"Bende."
Clarke gülerken Lexa karşısına oturdu ve çizmeye başladı. Son derece kendinden emin duruyordu. Her zamanki gibi. Clarke onu izlerken Lexa çiziyordu.
"Bitti!" Bu sırada Madi içeri girdi. Lexa'nın elinde defteri ve karşısında Clarke'ı görünce hızlıca Lexa'nın yanına koştu ve deftere baktı. Gülmeye başladı.
"O kadar mı güzel olmuş?"
Clarke merakla ayaklandı ve Lexa'nın yanına gitti. Deftere bakınca üçü de gülmeye başladı.
Flash sonu
Clarke çok kötü çizilmiş çizime gülerken alttaki Lexa'nın imzasının üstünde baş parmağını gezdirdi. Göz yaşları deftere düşmesin diye büyük bir uğraş veriyordu. Birkaç sayfa daha geçti. Bu Madi'nin çizimiydi. Madi'de en az Clarke kadar yetenekliydi. Clarke çizime baktı.
Flashback
Lexa ve Clarke yataklarında uyuyordu. Madi ise Polis'e henüz yeni dönmüştü. Odaya girdiğinde gördüğü manzara onu şaşırtmamıştı. Lexa oturur pozisyonda uyuyor, Clarke ise yüzünü tamamen Lexa'nın boynuna gömmüştü ve kollarıya Lexa'nın belini sarmalamıştı. Madi yatağın ayak ucunun köşesine yerleşti ve Clarke'ın başucundaki bordo defteri alıp bu anı sonsuzlaştırmaya karar verdi.
Flashback sonu
Clarke'ın burnuna Lexa'nın güzel kokusu tekrar gelmişti sanki. Buruk bir tebessüm etti. Defteri kurcalamaya devam etti.
Flashback
Clarke kafasında canlandırdığı bir ormanı çiziyordu. Lexa içeri girdi. Morali bozuktu. Clarke kafasını çevirdi. "Biraz daha iyi misin?"
"Evet. Sorunu hallettik sayılır. Titus'un bir günlüğü varmış. Her şeyini oraya anlatıp yazıyormuş. Sanırım kıçımızı o günlük kurtaracak."
"Gidip almamı ister misin?"
"Titus'un günlüğünü sana vereceğine inanıyor musun gerçekten?"
Clarke güldü. Titus ondan pek hoşlanmazdı. Hatta hiç. "İyi, sen al o zaman."
Flashback sonu
Clarke bir anda ayaklandı. Titus'un günlüğünde Lexa'nın ritüeli hakkında kayda değer bir şeyler olabilirdi. Odasından hızlıca çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without you | Clexa
FanfictionHer şeyden habersiz Murphy'nin kafası karışmıştı. Clarke burada ne arıyordu ve başında ağladığı kişi kimdi? Titus ona bakınca kaşlarını çattı. Bu adam ona uzun süre işkence etmişti ve şimdi de dostu Clarke'ın değer verdiği birini öldürmüştü. Titus y...