Costia Lexa'ya sarılırken Clarke ikisini izliyor, Madi ve Octavia Clarke'a bakıyordu.
"Ne zaman döneceksin?" Costia sordu. "Seni özledim."
Clarke odadan çıkarken Octavia peşinden çıktı. Madi, Costia ve Lexa'nın yanındaydı. "Ben sizi yalnız bırakayım."
Clarke ateşin başında sessizce oturuyordu. Octavia'nın omzuna kafasını koydu. Madi karşılarına oturdu ve kimse konuşmadı. Clarke sessizce ateşi izledi. Bir süre sonra Clarke kafasını kaldırdı. "Arkadia'da işler nasıl?"
"Her şey iyi durumda. Abby biraz endişeli."
Clarke telsizini çıkardı. "Anne." Biraz bekledikten sonra yanıt gelmişti.
"Hey, Clarke. Bende seninle konuşmak istiyordum."
"Polis'e gelmelisin. Lexa hayatta."
"Ne-" Clarke telsizi kapadı.
"Clarke, bu iyi bir fikir mi?"
"Ne fark eder?"
Costia'nın Gaia'nın sığınağından çıkınca Madi kalkıp sığınağa doğru adımladı. İçeri girdikten sonra Lexa'ya baktı. "Gidelim mi?"
Lexa kafasıyla onayladı. "Clarke nerede?"
"O senin yanına gelir." Madi cevap verdi ve dışarı çıktılar. Lexa kafası eğik bir şekilde Madi'nin yanından ilerliyordu ki Madi durunca durdu.
"Heda, yanınızdaki kimdir? Mahkumsa zindana götüreyim."
Madi'nin kafasındaki komutanlar bir anda Lexa'nın bir iki anısını Madi'ye gösterdiler. Madi kaşlarını çattı. "Sen Heda'nın işine mi karışıyorsun?"
"Hayır efendim. Kusura bakmayın. Sadece yardımcı olmak için diyorum."
Clarke'ın yanlarına gelişini sesinden anlamışlardı. "Eric kom Trikru. Benimle gel. Acil."
Eric komutanına selam verdi ve Clarke'ın peşine takıldı. Lexa Madi'ye tebessüm etti ve yürümeye devam ettiler. Clarke'ın odasına girince Lexa koltuğa oturdu. "Gidiyor musun?"
"Hayır. Biraz gözlerden uzak dursam iyi olacak sanırım."
"Sen bilirsin." Lexa kapıyı kapatan Madi'yi bir süre izledi. "İyi misin?"
"Evet."
"Sanmıyorum." Oturduğu koltuğun yanındaki boş yeri gösterdi. "Gel. Anlat bana."
Madi Lexa'nın yanına oturdu. "Beceremiyorum."
"Neyi?"
Madi iki kaşının ortasındaki pulu çıkardı. "Neyi kastettiğimi biliyorsun."
"Ne oldu?"
"Savaşçı yanımıza geldiğinde takılıp kaldım. Oysaki ne desem yapmak zorunda. Ne diyeceğimi komutanlar senin anıların yoluyla söyledi."
"Başka bir sıkıntı da var gibi geliyor bana?"
"Ben diğer Night Blood'lar gibi eğitim görmedim. Sadece birkaç senedir senden birkaç şey gördüm. Komutan olmamdaki tek sebep adını yaşatmaktı. Ontari Flame'i alacaktı ve buna izin veremezdim."
"Yaptığın çok cesurca bir şey. Biliyorsun değil mi?"
"Ne fark eder ki? Hiçbir yararım dokunmuyor. Sadece boşluğu dolduran biriyim."
"Neden? Herkes barış içinde yaşıyor. Clarke benim barış için uğraştığımı söylemişti. Benim emanetimi çok iyi yaşatıyorsun."
"Teşekkür ederim Lexa."
Ne demek. Sadece doğruları söyledim." Tebessüm etti. Madi ona sarılırken kafasını kapıya çevirdiğinde onları izleyen Clarke'ı görünce kafasını hafifçe salladı. Clarke ufak bir tebessüm etti ve içeri girdi.
Madi Clarke'ı görünce koltuktan kalktı ve pulu cebine attı. "Yalnız kalmak istiyorsanız-"
"Gerek yok. Sağ ol Madi. Bir şey sormaya gelmiştim. Sonra Octavia'nın yanına gideceğim."
"Bana mı soracaksın?" Lexa sordu.
"Evet. Costia'nın yanına dönüyor musun?"
"Hayır."
"Nede-" Clarke'ın telsizinden Abby'nin sesleri gelince sustu ve telsizi aldı. "Efendim anne."
"Clarke, deminden beri ulaşmaya çalışıyorum. Lexa'nın yaşadığını söyledin ve bunu herkesin olduğu frekansta söyledin. Herkes kafayı yediğini düşünmeye başladı."
Lexa Clarke'ın yanına gitti ve elindeki telsizi aldı. "Hayattayım. Clarke kafayı yemedi." Clarke'a telsizi verdi. Karşı taraftan birkaç saniye ses gelmedi.
"Bir dakika, o Lexa'nın sesi miydi?" Raven'ın sesi odada yayılırken Abby'de konuştu. "Polis'e geliyoruz."
"Tamam." Clarke cevap verdi ve telsizi kapadı. "Raven, Octavia ve annemle de iyi anlaşırdın." Sessizce konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without you | Clexa
FanfictionHer şeyden habersiz Murphy'nin kafası karışmıştı. Clarke burada ne arıyordu ve başında ağladığı kişi kimdi? Titus ona bakınca kaşlarını çattı. Bu adam ona uzun süre işkence etmişti ve şimdi de dostu Clarke'ın değer verdiği birini öldürmüştü. Titus y...