" Acıyor,çok acıdı sikeyim ! "Luna'yı ayakta tutmakta güçlük çekiyordum.Bomboş caddeyi onun çığlıkları ve hıçkırıkları dolduruyordu.Titriyordum.Berbat bir haldeydi.Montumun koluyla kanayan burnunu sildim.Ellerini yüzüme koyarak nefes nefese,gözyaşları içinde bir çığlık attı.
" Katherine ! Canım yanıyor,baksana kanıyor ! Ölecektim,öldürecekti beni ! " Eliyle yarısı kırmızıya boyanmış yüzünü gösterdi.Titrek bir nefes aldım.Ardına kadar açılmış gözleri yaşlarla doluydu.Silah sesi klübün arkasından yükseldi.Gözlerimi yumarak derin bir nefes verdim.
" Geçti.Geçti,Luna ... " Jacqeu,çıkış kapısında belirdi.Az sonra bayılacak gibi duran Luna'yı kollarımın arasından çekip sarstı.
" Bana bak ! Ağlamayı kes,kendine gel. " Luna,geriye doğru sendeledi ve dengesini kaybetmek üzereyken duvara tutunarak duruşunu dikleştirdi.
" İyiyim ... Beni neden yalnız bıraktın ki ? " Jacqeu,tuttuğu nefesini vererek bir kolunu Luna'ya sararak destek verdi.
" Gel buraya,derin bir nefes al.İşte böyle ... Devam et. "
Otele varana kadar hiç konuşmadım.Nutkum tutulmuş gibiydi.Luna'ya olanları gördükten sonra korkmadan edemedim.Ya ölürsem ? diye düşündüm durdum.Sahi ölsem kim üzülürdü ? Kim yokluğumu hissederdi ki ? Cevap basit,kimse.
Bir hafta öncesinde müşteriyle beş yıldızlı bir otelde randevulaştık.Verdiği odaya gittim. Kapıyı sakallı,oldukça yaşlı görünümlü bir adam açtı.Yaşadığım şoku görünce "Bir sorun mu var?" diye sordu. O ilk şoktan sonra adamı tanımaya karar verdim. Daha önce başka eskort kızlarla da görüşmüş.Hatta bir kere iki kızla aynı anda birlikte olmuş.Vicdan azabından ağladı ama beş dakika sonra "Kız arkadaşın var mı, grup yapalım?" diye sordu.Ürperdim. Sanılanın aksine, tanıdığım erkeklerin çoğu günlük hayatta ilişki kurma,örneğin bir bara gidip orada bir kadınla tanışarak birlikte olma konusunda gayet rahattılar.Önemli bir kısmı ya evli ya da sevgili sahibi. Sanırım bundan farklı bir heyecan duyuyorlar. Hatta sevgilisi için tıraş olmayan, hazırlanmayan erkekler bana gelirken tıraş oluyor, parfüm sıkıyor,özenle giyiniyorlardı.
Kısa sürede tüm bu şeylerin şokunu üzerimden atmak zordu.Otele girdiğimizde bekleme salonunda dikilen Zayn'i görmeyi beklemiyordum.Jacqeu'nun yakasına yapıştığında afallayarak duraksadım.
" Neden onu da götürdün,orospu çocuğu ?! " Jacqeu,onu ittirmek istediğinde yüzüne bir yumruk indi.Luna'yı tüm bu kargaşanın ortasında kendime çektim ve duvar kenarına sindim.
" Dur,amınakoyayım ! Yeter ! " Yere saçılmış cam kırıklarında ve zemine sıçramış kırmızı lekelerde gözlerim takılı kaldı.Nefes nefese bir halde Jacqeu,kendini kanepeye bırakırken bakışlarım Zayn'e kaydı.İşaret parmağını Jacqeu'ya sallayarak konuştu.
" Bir daha benim haberim olmadan onu götürürsen seni sikmekten beter ederim,duydun mu ? " Jacqeu,belli belirsiz bir tavırla başını salladı.Luna'nın kolundan tutup ani bir hareketle onu benden uzaklaştırdı.
" Siktir git,şu yüzünü toparla ! " diyerek Luna'yı merdivenlere itekledi.Tüm bu olanları orada dikilip izledim.Nasıl olsa az sonra sıra bana gelecekti ve öyle de oldu.Bir kaç büyük adımda bana yöneldi ve kolumu yakalayıp çıkış kapısına doğru beni çekiştirdi.
" Yürü,gidiyoruz ve bir daha buraya adımını atmayacaksın. " Kolumu elinin arasından kurtarmaya çalıştım.Ne kadar direnmeyi denesem de durmayacak gibiydi.
" Zayn,bırak. " Beni daha sert çekti ve nihayet istediğine ulaşıp beni otelden çıkarttı.Büyük adımlarına yetişmekte zorlanıyordum.Birbirine dolanan adımlarımla sendeleyerek kolumu kurtarmayı denedim.
" Bırak beni ! " Arabanın kapısını açıp bedenimi ön koltuğa ittirdi.Derdi neydi ? Gitmemi bu kadar çok mu istiyordu ? Arabanın kapılarını kilitlediğinde kontrolümü kaybettim ve ona sert bir tokat attım.
" Aç şu kapıyı ! İneceğim,aç dedim ! " Yumruk yaptığım ellerim ard ardına göğsüne inerken ani bir hareketle bileklerimi yakaladı ve bedenimi sabit tuttu.Alnını alnıma dayayarak gözlerini gözlerime dikti.
" Bana bak. " Göğsüm hızla inip kalkarken o tanıdık his benimleydi.Yanan gözlerimi yumarak başımı sağa doğru çevirdim.Gözyaşlarım yanaklarıma süzülmek için hazır olda bekliyor,dudaklarım hissettiğim acıyla titriyordu.
" Katherine ... " Çenemde parmak uçlarını,yanağımda gezinen burnunu hissettim.Gözlerimi sımsıkı yumdum ve dişlerimi kanatmak istercesine alt dudağıma geçirdim.Eli saçlarıma kaydı.Dokunup dokunmamak arasında ikilemde kalırken havada asılı kalan eli saçlarıma değdi.Tutamları geriye çekip boynumu açığa çıkardı.Dokunuşunu boynumda hissettim.Burnunu tenime dayadı ve bir nefes çekti.
" Dokunma bana " dedim güçlükle.Konuşmak daha önce benim için bu denli zor olmamıştı.Gözyaşlarımın süzülmesine izin verdim,zehrimi akıttım.
Başımı belli belirsiz bir tavırla iki yana salladım.Güçlü bir nefesi titreyen dudaklarımla birlikte çektim.Boğucu sessizliği kesip atan dinmeyen hıçkırıklarım ve bir yakarış gibi çıkan tiz sesimdi.
" Ben sandım ki,senin için farklıyım.Gitmeyeceğini düşündüm.Ben insanların bu denli kötü olduğunu öğrenmek istemedim. " İçimde koskocaman bir boşluk.O boşluk herkeste oluyor,insanın içinde her zaman kelebekler uçmaz,bazen o boşlukta birileri ölür.
" Gittim.Senin yanında kalırsam kör olurdum,Katherine.Benden nefret etmeni istedim,senden uzak durmak istedim.Çok şey istedim ama beni kör etmeni hiç istemedim.İçimde bir hüzün,atamıyorum.Yoruldum.Bu hayattan çıkmak istiyorum.Belki dikenlerim var ama ben de çiçek açmak istedim,Katherine. "
Duygusal bi ara bölüm oldu
Kaosu araya sokarsam içinden çıkamayız
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is blind | zm
Fanfiction" Geçmiş çoğu zaman sürükler bizi.Derine,en derine çeker ; hapsolursunuz bazen.Geçmişimiz tıpkı bir bataklık gibidir.Bir kere battığımızda ona,kurtulmak için ne kadar çırpınırsak o kadar derine gömülürüz.Nasıl unuturuz bu geçmişi ? O bataklıktan sa...