twelve

142 17 21
                                    



Tam karşımda dikilirken tıpkı benimde gözlerim onunkiler gibi gözyaşlarıyla doluydu.Bir o kadar yakın,bir o kadar da uzaktık birbirimize.Bir zamanlar,anne ve babamızın sevgisizliğini hissetmesin diye masallar okuduğum kardeşimdi o benim.Birlikte yemek yediğim,birlikte uyuduğum,oyunlar oynadığım,düştüğünde kaldırdığım Kimberly ... Şimdi karşıma dikilmiş benden af diliyordu.Zayn'i bile affetmiştim ama Luna'yı sanki ölsem de affedemezdim.

" Abla — "

" Kapa çeneni.Benim senin gibi bir kardeşim yok. " Belli belirsiz bir tavırla başımı iki yana salladım.Titreyen dudaklarının arasından bir hıçkırık kaçtı ve bana yorgun bakışlarını dikti.Kimseye merhametim yoktu artık.Yaşattığını yaşasın,gerekirse bir başına çaresiz kalsın istiyordum.

" Çok kötüyüm.Sanki nefes alamıyorum.Bilseydim,sana zarar verir miydim,Katherine ? Şimdi senin adına çok seviniyorum çünkü en azından birimiz mutlu. " Yüzümü buruk bir gülümseme yerleştirirken çenemi dikleştirdim.Konuşmak daha önce hiç bu kadar zor olmamıştı.Yutkunmak için kendimi zorladım.

" Evet,mutluyum.Hem de çok.Artık hayatımda sadece Zayn var.Sen ve senin gibi bana zarar vermek isteyen herkesi unuttum." Usulca başını sallarken burnunu çekerek gözlerini yere indirdi.

" Ben ... her şey için çok üzgünüm. " Aramızdaki sessizlik keskin bir bıçak gibi,doğruca kalbimi hedef alıyordu.Nefes alamıyordum.Ona bakmak canımı yakıyordu. Bütün olanlar ... sarsıcıydı.Sadece düşünmek için zamana ihtiyacım vardı.Kendimle baş başa kalmaya.Geçmişten beri gelen tüm bu yükler ... Benim her şeyi düşünecek zamana ihtiyacım vardı.Neden hep en kötü sonuca varıyordum ? Nedenini bildiğim için kalbim sıkıştı.Öylesine şüphe içindeydim ve kendimden o kadar çok nefret ediyordum ki.

" Üzgün olman hiçbir şeyi değiştirmeyecek.Şimdi git,bir daha gelme. "

" Biliyor musun,sen hep annem gibiydin,Katherine.Acımasız,inatçı,bencil,güçlü ... Hep seni kırdıkları  yerini önemsedin,yaralarını sardın,iyileştirdin.Sonra yeniden ayağa kalkıp,tek tek mahvettin herkesi.Annem de böyle yapardı.Ben ... bense hep babam gibiydim.Korkak,güçsüz,hiçbir işe yaramayan ! " 
Dişlerinin arasından,içinde biriktirdiği zehrini akıtırken yanakları gözyaşları yüzünden nemliydi.Ona dehşet içerisinde büyüyen gözlerimle baktım.Bu kadardı işte ; bu,gerçekten birbirimize uygun değiliz demekti.Beklediğim bu değildi.Bu kötüydü.Gerçekten kötü.Ona,söylediklerinin ne anlama geldiğini anlamaya çalışarak baktım.Umutsuzca anlamaya ... onun adına bahane uydurmaya çalışarak.
Daha fazla bunları duymaya tahammül edemedim ve yüzüne haykırdım.

" Kes sesini ! Benim hiçbir zaman ne annem ne de babam vardı ! Benim sadece kız kardeşim vardı ama ondan da nefret ettim ! "

Yaşlı gözlerimi sertçe kırpıştırdım.Titreyen elimle kapıyı açtım ve onunla göz teması kurmamaya dikkat ederek gitmesini bekledim.Bana bakarken o kadar harap bir hali vardı ki.Kelimeleri ararken yüzü acılıydı.Bu işin sonu hangi cehenneme gidiyordu ? Bir an kalbim umutla doldu.Belki iyi olurduk,iyi olmamızı istiyordum.Cümlesini günlerdir kafasındaymış ve kurtulmak için kıvranıyormuş gibi bir çırpıda söyleyiverdi.

" Sen benim ailemden geriye kalan tek şeysin ve ben,belki bir gün yeniden aile oluruz umuduyla bekleyeceğim,Kath. "

* Zayn *

Hayat artık daha kolaydı.Özellikle de boktan geçen yaşamınızda artık aşk varsa.Katherine ile birlikte dünyayı fethedebilirdik.Paris'e taşınabilirdik.Bir sürü çocuk yapabilir veya dünyayı gezebilirdik.Günlük tuttuğumuz zamanlarda yazdığımız her şeyi yapabilirdik.Hayaller artık parlak,çarpıcı renklerde yaşanacaktı.Hayat bizimdi,ikimizindi.Her şeye birlikte göğüs gerip birlikte yaşayabilirdik.Hayatımızı birbirinize bağlardık ve gerisi önemini kaybederdi.

love is blind | zm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin