Saat gece yarısına yaklaşırken,dışarıda şiddetli yağmur camları dövüyordu.İç geçirerek kanepeye kıvrıldım ve gözlerimi perdeleri açık pencereye diktim.Üzerime bir battaniye alsam iyi olurdu çünkü dışarının soğuğunu cam kenarından hissedebiliyordum.En son ne zaman hasta olacağım diye endişelendiğimi hatırlayamıyordum.Son zamanlarda kendimi hiç ama hiç sevmiyordum.Hala sıcak olan kahvemden bir yudum alırken evin önünden geçen çifti izledim.ıslanmasın diye,kendi montunu kız arkadaşına siper eden adama bakarken bu yabancı kadını kıskandığımı hissettim.Beni böyle önemseyip,seven biri hayatıma hiç girmemişti.Aşkın,sevginin nasıl hissettirdiğini bile bilmiyordum.Ben,düşüncelerimle boğuşurken kapı açıldı ve karanlık oda aydınlandı.Zayn'i kapının önünde dikilirken gördüm.Ona ilgisizce bakıp yeniden başımı pencereye çevirdim.Çenemi kanepeye yasladığım kolumun üzerine dayayıp dışarıyı izlemeye devam ettim.
" Orada ne yapıyorsun ? " Omuz silkip yağmuru izlerken mırıldandım.
" Dışarıyı izliyorum " dedim kısık bir sesle.Sanırım hasta oluyordum.Bu sabah uyandığımda kemiklerimde hissettiğim ağrılar da bu yüzden olmalıydı.Zayn,montunu asıp adımlarını bana doğru yöneltti.Kanepeye,hemen arkama oturduğunu hissettim.Belime dökülen saçlarımı tek bir omzumda topladı.Şimdi nefesi hırkamın açıkta bıraktığı tenime çarparken ürperdiğimi hissettim.
" Canın mı sıkıldı,yoksa ? " Cevap vermek istemedim.Onunla konuşmak,aynı evde olmak canımı sıkıyordu.Onunlayken çok mutsuzdum ve o bunu göremiyordu.Yoksa görmezden gelmek işine geliyordu.Onu sinirlendirmediğim sürece bana karşı iyi davranıyordu ama bu yine de yeterli değildi.Ne zaman anlayacaktı bunu ?
" Anladım,senin keyfin yok yine.Hadi,kalk dışarıya çıkalım. "
" Bu havada mı ? " dedim alayla.Camdaki yansımasından ona bakıyordum.Başını salladı ve omzumu öpmek için uzandı.Hızla uzaklaştım ve bir elimle düşen hırkamı çekiştirip ayağa kalktım.Amacım odama gitmekti ama bileğimi yakalayarak beni durdurdu.Geçen hafta bileğimdeki kesiği fark ettiğinde şiddetli bir kavga etmiştik.Benim bir uzmandan yardım almam gerektiğini bile söyleyecek yüzü bulmuştu kendine.O günden beri o acımasız Zayn gitmiş,yerine gece yarısından önce evde olan,benimle ilgileniyormuş gibi,beni önemsiyormuş gibi davranan Zayn gelmişti.
" Bırak,dokunma bana " dedim sinirle.Ela gözlerini gözlerime kenetlediğinde ona bakmamakta ısrarcıydım.Gözlerimi duvara diktim.
" Yapma böyle.Görmüyor musun ? Senin için elimden geleni yapıyorum. "
" Zamanında yapmadığın bir şeyi şimdi yapman hiçbir şeyi değiştirmeyecek,bu yüzden yapma ! "
" Ne zaman affedeceksin beni ? Ben değiştim,sadece senin için. "
" Çok komiksin,Zayn.Sana inanırım diye ödüm kopuyor " dedim alayla gülerek.Göz ucuyla ona bakarken bile bakışlarımdaki nefreti anlamaması imkansızdı.Bileğimi sertçe elinden kurtardım ve hızlı adımlarla odama girdim.Arkamdan geleceğini bildiğim için kapıyı kilitledim ve yatağa uzandım.Karanlık odada gözlerimi yumup uyumaya hazırlanırken çok tuhaf bir şey oldu.Bu sefer arkamdan gelmedi ya da kapıyı açmam için defalarca kez yumruklamadı.
Jacqeu,ne zaman beni görse onun bana aşık olduğunu,affetmem gerektiğini söyleyip duruyordu.Ne aşk ama (!) Ya herkesin bildiği,kabul ettiği aşk yanlıştı ya da Zayn nasıl sevilir hiç bilmiyordu.Hiçbirini affetmeyecektim.Ne Zayn,ne Luna ne de Jacqeu ... Hepsinin acılar içinde kıvranarak ölmesini diliyordum.
Ertesi sabah,biraz olsun iyi uyumuş hissederek uyandım.Aynanın önüne geçip kendimi inceledim.Son 1 sene de çok zayıflamıştım.Gözlerimdeki parlaklık gitmiş,tenimdeki canlılığın yerini solgun bir görüntü almıştı.Derin bir nefes verdim ve saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım.Beni ev diye getirdiği yer yine buz gibiydi.Katherine,üşümüş ya da üşümemiş kimin umrundaydı ? Hissettiğim öfkeyle hırkamı giyip odadan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is blind | zm
Fanfiction" Geçmiş çoğu zaman sürükler bizi.Derine,en derine çeker ; hapsolursunuz bazen.Geçmişimiz tıpkı bir bataklık gibidir.Bir kere battığımızda ona,kurtulmak için ne kadar çırpınırsak o kadar derine gömülürüz.Nasıl unuturuz bu geçmişi ? O bataklıktan sa...