Eleven

184 17 33
                                    



trailer videosunu paylaşmak istedim  😍🌟


Telefonumu ilgisizce bir kenara koymadan önce kapattım.Luna ve onun pişmanlık dolu konuşmalarını dinlemek istemiyordum ; çünkü onun yüzünden ben kat ve katını yaşamıştım.Aslında ben utanınca kızaranlardandım ama bu olaylardan sonra her şey değişti; artık utanınca kızarmayacak,kızarınca utanacaktım.Yani artık pervasız biri gibi hissediyordum.Gerçekten o saf kadından eser kalmamış gibiydi.İnsanlara güler yüz gösteren,kimseyi incitmeyen,herkese kibar davranan ben ; kendimi değiştirince her şey birden değişivermişti.Ne ara bu kadar gaddar bir kadın haline dönüştüğümü sorgularken sebzelerle birlikte parmağımı da kestim.Sinirle bıçağı tezgaha fırlattım ve kanayan elimi suyun altına tuttum.Evin içerisinde yara bandı ararken gözlerimi yumarak derin bir nefes aldım.Yavaşlamaya ihtiyacım varmış gibi hissediyordum ; bu kadar gergin olmam normal değildi.Nihayet bir yara bandı bulduğumda hala kanaması devam eden parmağıma yapıştırdım.Tek istediğim uzun zaman sonra lezzetli bir akşam yemeği yemekti ama şimdi hevesim kaçmıştı.Kendimi kanepeye bırakıp yüzümü ellerimin arasına aldım.

Benim hikayem de doğru olan gerçekten kimdi ?

Kimse göründüğü kadar güçlü değildi.Dik durmak sanıldığı kadar basit değildi.Her şey yolundaymış gibi yaparken keskin virajı alamamak ... ve sonunda uçuruma yuvarlanmak.Hepimizin kaçınılmaz sonu bu olabilir miydi ?

Zayn,yeniden aklıma düştüğünde onu düşünmemem gerektiğini kendime tembihleyip duruyordum.Kalbim ve mantığım bir iç savaş içerisindeydiler.Kendimi duşa attım ; sıcak su gerilmiş kaslarımı yumuşatırken hiçbir şey düşünmedim ; ilk kez bir bencillik yapıp sadece kendimi düşündüm.

Askılı geceliğimin üzerine hırkamı geçirirken zilin sesi odamı doldurdu.Nemli saçlarımı parmaklarımla düzeltip odadan çıktım.Ellerimi kapıya koyarak delikten baktım.

Zayn.

Tereddütle kapıyı açtım.Onunla birlikte aynı evde yaşamaya,mutlu bir çiftmişiz gibi davranmaya alışmaya çalışıyordum.Tam olarak bu konuda başarılı olduğumu söyleyemezdim ama deniyordum işte.Bana döndü ; yakıcı ela gözleri gözlerimde sabitlendiğinde az kalsın söyleyeceğim şeyi unutacaktım.

" Hoşgeldin " dedim belli belirsiz bir ses tonuyla.Benim ifadesiz suratımın aksine onun yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.Elindeki poşetleri yere bırakıp iki elini de yüzüme yerleştirdi ve yanağımı öptü.Kendimi gülümsemeye zorladım.

" Merhaba. "

" Evet,sana da merhaba ... " diye geveledim.Nedense utandığımı hissedebiliyordum.Gözlerimi benimkilere kenetlenmiş gözlerinden kaçırıp duruyordum.

" Seni evde beni beklerken görmek o kadar güzel ki. " Bir süre ikimizde sessizleştik.Parmakları çenemi kavrayıp başımı kaldırdı ve dudaklarını dudaklarımda hissettim.Direnmek yerine beni öpmesine izin verdim.Eriyor muydum ? Onu öpmek tarif edemeyeceğim kadar güzel bir histi ; bir o kadar da yanlış hissettiriyordu.Ellerim omuzlarından ensesine kaydığında beni kapıya yasladı.Dudaklarıma daha iyi ulaşabilmek için başını hafifçe yana yatırdı.Dişleri alt dudağımı çekiştirip öptüğünde parmaklarım gömleğini kavrayıp sıktı.Beni nefes nefese bıraktığında geri çekildi.Hissettiğim her şey sanki bir savunma haline geçmiş gibi beynimi sarmaladı.Ama kalbim bir bir onları itekliyordu.Kolları sıkıca belime dolandı ve bedenimi kendine yasladı.Yanağım göğsüne dayandığında gözlerimi yumarak pamuksu kumaşa tenimi sürttüm.Beni kollarının arasında sıkıca tuttu.Eli başımın arkasındaydı,saçlarımı okşayan parmaklarını ve başımın üzerine koyduğu öpücüğünü hissettim.

love is blind | zm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin