~Lilith Cooper~Odada yankılanan tanıdık zil sesiyle aniden gözlerimi açıp etrafa baktım.
"Claire?"
Bir an için gitmiş olabileceği düşüncesi kalbimin sıkışmasına sebep olsa da hemen ardından mutfaktan gelen seslere ve kısık sesli mırıldanmayı duyup derin bir nefes aldım. Tek gecelik bir ilişki de değilsin, endişelenmeyi bırak!
Hala yavaşlamamış olan kalp atışlarımı görmezden gelebilmek için düşünmeyi bırakıp komodinin üzerinde duran telefonumu aldım. Victoria'dan gelen 17 mesaj vardı ama ben sadece Max'in mesajlarına bakacaktım.
Maximo: Victoria dün Bayan Fleming ile birlikte iş gittiğini ama eve dönmediğini söyledi.
Maximo: Jane senin için endişeleniyormuş ve ondan beni aramasını istemiş.
Maximo: Dün mesain olmadığını bildiğim için benimle kaldığını söyledim.
Maximo: Anlaşılan kimse ona eşcinsel olduğundan bahsetmemiş çünkü ben gitmem gerektiğini söyleyip telefonu kapatana kadar benimle korunmanın ne kadar önemli olduğu hakkında bir konuşma yaptı.
Maximo: Ayrıca en kısa zamanda işin olmadığı halde işin olduğunu söyleyip Bayan Fleming ile gitmenin ve gece eve dönmemenin sebebini bana açıklayacağını düşünüyorum.
Maximo: Victoria'ya hafta sonu boyunca benimle kalacağını söyledim. Eğer düşündüğüm şey gerçekleşiyorsa hafta sonu boyunca bahanen var.
Maximo: Gerçekleşmiyorsa akşam bize gel. Babamın işi uzayacağı için annemle birlikte eve döneceğiz.
"Günaydın!"
Claire'in neşeli sesiyle mesajlara bakmayı bırakıp kafamı kaldırdım.
"Günaydın."
Yüzüme yayılan gülümseyle telefonu kenara bırakıp taşıdığı tepsiyi kendi tarafındaki komodinin üzerine bırakışını izledim.
"Çok mu ses çıkardım?"
Dizlerinin üzerinde yatağa çıktığında bana sarılması için kollarımı açtım. Gülümsemesi daha da genişlemişti.
Her sabaha böyle uyanabilirim.
"Hayır. O kadar derin uyumuşum ki yanımdan kalktığını bile hissetmedim."
Anında kollarımın arasındaki yerini alıp yorganı üzerimize örttü. Daha önceki birlikteliklerimin ertesi sabahı, güne ayağa bile kalkamayacak kadar acı içinde başlardım. Şimdi ise mutlu ve enerjik hissediyordum.
"Nasıl hissediyorsun?"
"Sanki evren elindeki bütün kötü kartları benim üzerime oynadığını fark etmiş de hatasını telafi edebilmek için bana seni göndermiş gibi."
Kahkaha atarak üzerime eğilip açıkta duran omzuma bir öpücük kondurdu.
"Sana ne kadar güzel olduğunu söylemiş miydim?"
Omzundan boynuma, boynumdan çeneme arka arkaya öpücükler kondurmaya başladığında gülümseyerek gözlerimi kapattım.
"Birçok kez... Yine de bir kez daha söylemende bir sakınca yok."
"Çok..."
Göğüslerimi kapatan örtüyü indirip göğüslerimin arasını öptü.
"Güzelsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miss Fleming // GxG (teacherxstudent)
ChickLit"Senden ne istedi?" Ellerini kollarımın iki yanına koyup beni duvardan ayırdı. Benden bir cevap alabilmek için doğrudan gözlerime bakıyordu. Endişeliydi ama kelimelerinin altında yatan öfkeyi de hissedebiliyordum. "Para." Ellerinden birini omzumdan...