10 | Hediye

2.4K 206 66
                                    


~Lilith Cooper~

Birinin aniden elini oturduğum masaya vurmasıyla yerimde sıçrayıp tepemde dikilen kişiye baktım.

"800 dolar."

Travis'in masaya vurması ve normalden yüksek olan ses tonu kafeteryadakilerin dikkatini üzerimize toplamaya yetmişti.

"Anlamadım?"

"Benimle yatman için 800 dolar."

Yüzündeki sırıtışı gözlerimin öfkeyle açılmasına sebep olurken etramızdakilerin şaşkınlık dolu nidalarını duydum.

"Artık bu işi yaptığını duydum. Benimle birlikte olman için 800 dolar. Hatta..."

Bakışlarımdaki nefreti umursamadan elini cebine atıp iki yüzlük daha çıkarttı.

"1000 dolar. Ederinden fazlasını veriyorum."

Derin bir nefes al. Sakin ol.

"Bundan daha ucuza insanlarla yattığını duydum. Benimle yatmak neden seni bu kadar zorluyor? Seni normale çevireceğimden mi korkuyorsun?"

İkinci kez yüzüne bakma zahmetine girmeden kitaplarımı toplayıp ayağa kalktım. Biraz daha burada kalırsam ona saldıracağımdan korkuyordum.

"Konuşurken yüzüme bak."

Gittikçe yükselen sesini umursamadan çantamı omzuma atıp kafeteryanın çıkışına doğru ilerledim. Yine de Travis'in arkamdan geldiğini duyabiliyordum.

"Sadece 1 saat Lilith. 1 saat için 1000 dolar. Söz konusu ben olunca işini yapmak neden bu kadar zor?"

Susmuyordu. Ne yaparsam yapayım, ne kadar sessiz kalırsam kalayım Travis beni taciz etmekten vazgeçmiyordu.

"Lili-"

"Yeter!"

Artık susmayacağım.

"Seni kim bu kadar gücendirdi de erkekliğini kanıtlamaya çalışıyorsun Travis?"

Elimdeki kitapları hemen yanımdaki boş masaya bırakıp arkamı döndüm.

"Kim tarafından reddedildin? Kimi tatmin edemedin?"

Geri cevap vermeme o kadar şaşırmıştı ki karşılık bile veremiyordu.

"Kendini kanıtlamaya çalışmak için birine 1000 dolar verecek kadar aciz, seninle hiçbir şekilde temasta bulunmak istemediğini söyleyen bir kıza yıllardır tacizde bulunacak ve sana dava açmaya kalktığında babanı gönderecek kadar da zavallısın."

Ona doğru bir adım daha yaklaşıp aramızdaki mesafeyi azalttım. Hiçbir şey söylemiyor oluşu beni daha da cesaretlendiriyordu.

"Zengin bir babaya ve popüleriteye sahip olduğun için kendini öyle yüce görüyorsun ki nasıl aşağılık bir insan olduğunun farkına bile varamıyorsun. Gözlerini aç artık Travis. Dünya senin etrafında dönmüyor. Kimse senin pisliğine katlanmak zorunda değil. İçerisinde bulunduğun rüyadan uyan ve kendine çeki düzen ver."

Onu susturmuş olmanın verdiği keyifle gülümseyip arkamı döndüm. Onu bu kadar insanın önünde rezil etmiş olmamın bana kötü bir dönüşünü olacağını biliyordum ama yine de hafiflemiş hissediyordum. Sonunda onca yıldır içimde tuttuklarımı yüzüne söyleyebilmiştim.

"Neler oluyor?"

Kitaplarımı alırken duyduğum tanıdık sesle gülümsememi daha da genişletip kafeteryanın girişine baktım. Bayan Fleming yine dizlerine kadar gelen kalem etek ve siyah bir bluz giymişti. Duruşu, bakışları ve kıyafetiyle her zaman olduğu gibi bir kez daha yönetimin kimin elinde olduğunu bize hatırlatıyordu.

Miss Fleming // GxG (teacherxstudent)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin