6.mevzu

86 12 55
                                    

Hizmetlinin cesedi mezara gömülürken, Mehemmet sonuna kadar onları izledi. Onu hiç tanımıyordu. Sadece birkaç kez içeriye su taşırken denk gelmişlerdi. Genç ve kendi halinde, kıvırcık saçlı masum bir kızdı. Mehemmet, onu tanımasa da onun hakkında üzgün hissetti. Neden öldüğünü bilmiyordu, ancak bulacaktı.

"Hala bizimle kalmayı düşünüyor musunuz?" Julian, o fark etmediği sırada yanına gelmişti.

Mehemmet merak ediyordu; her ölen uşak için bu denli bir cenaze töreni hazırlarlar mıydı, yoksa tavana asılmış şüpheli bir ceset için normal miydi?

"Kalacağım."

"Kaçacağınızı düşünmüştüm."

Neden ailenin tüm fertleri Mehemmet'in gitmesine bu kadar meraklıydılar?

"Bir ölüm beni kaçıracak olursa, hiç şüphesiz başarısız bir yazar olurum."

"Tuhaf bir yazarsınız gerçekten ki yazar olduğunuzdan bile şüpheliyim. Gitmenizi istiyordum, ancak şimdi tuhaf bir şekilde kalmanızı da istiyorum. Zira kitabınızı çok merak ediyorum yazar efendi. Yayınladığınız ilk gün ilk önce ben alacağım."

"Umarım merakınızı gideririm."

Julian, belli belirsiz gülümsedikten sonra, ilerdeki mezarlık başında rahibin duasına katılan ailesine bakıp yüzünü buruşturdu. "Zavallı James. Bu onu çok yıprattı."

Bu tuhaf mırıldanma üzerine, Mehemmet merakını gizleyemedi. "Onu yıpratan şey intihar mı?"

"Ah, bundan bahsetmemem gerekiyordu." dedi Julian. "Lütfen, duymamış gibi davranın olur mu?" Ve Mehemmet'in omuzunu sıvazlayıp oradan uzaklaştı.

Demek ki James, bir hizmetlinin intiharına yıpratacak kadar üzülmüştü. Ve bunun duyulmamasını istiyordu?

Akşam olduğunda tüm aile salonda toplanmıştı. Ortalıkta görünmeyen Jason muhtemelen uyuyor, Julian ve Johanna kart oynuyor; James piposunu tüttürüp görünürde pencereden sahile, Mehemmet'e göre de cinayet mahalline bakıyordu.

Mehemmet ise dikkat çekmeyen bir köşede, şömine yanında gazete okuyor ya da okuyor gibi yapıyordu.

James, en sonunda hizmetli öldüğünden beri sürdürdüğü suskunluğuna bir son verdi ve Mehemmet'e pek de yabancı olmadığı bir soru sordu. "Burada daha ne zamana kadar kalmayı düşünüyorsunuz yazar efendi?"

Evet, bu soruya alışkındı, ancak James'tan bunu beklemezdi.

Johanna, bu sırada Mehemmet'e başını kaldırmış, göz göze gelince de onun anlayamadığı bir dilde kaçınmıştı.

"Kitabım bitene kadar." dedi.

"İyi, siz kalmaya devam edin, ancak ben sizin kadar inatçı değilim. Yarın ilk işim Londra'ya bilet almak olacak. Bu şehir ve ev artık beni sıkıyor, babamın yurduna dönmeliyim."

Kaçıyor muydu?

Mehemmet, onun suçlarından kaçmak istediğini düşündü ve geç kalmadan önce ihbar etmek üzere mektup yazmak için yorgun olduğunu belirterek ayağa kalktı, odadan çıktı. Merdivenleri aşmadan önce de onlara kulak misafiri oldu.

Julian kardeşine "Bu şehri en çok sen seversin." dedi. "Şimdi bir hizmetliden dolayı gitmen çok saçma. Bu denli duygusal olduğunu bilmezdim."

"Üstüme gelmeyin, daha fazla kalırsam kendimi suçlamaya başlayacağım ve sonumun sevgiliminki kadar acı olmasından korkuyorum..."

Mehemmet, "sevgilim" denilen kişinin hizmetli olmasından şüphe etse de merdivenin başında görünen kapıcı nedeniyle onları daha fazla dinleyemedi ve hızla odasına çıktı.

.

:)

Mektuplar Mevzular MerhumlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin