1, çiçekler

1.1K 88 124
                                        

Acıyla harmanlanmış gözyaşlarım beyaz banyonun kanlı zeminine düşerken yerden kalkmaya çalıştım ama başarısız oldum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Acıyla harmanlanmış gözyaşlarım beyaz
banyonun kanlı zeminine düşerken yerden kalkmaya çalıştım ama başarısız oldum. Ciğerlerimden yükselen acı tat beni tekrar klozetin dibine tekrar sürükledi, ellerimi klozetin kenarına koyup destek almaya çalışırken kusmaya başladım. Eş zamanlı olarak gözlerim dolmaya başladı. Dayanma gücüm kalmamıştı, ölmek istiyordum.

Kusmamla beraber nefesim düzene binerken yorgunlukla duvara yasladım sırtımı. "Jiseul?" Klozetin kapağını kapatıp suyu çekerken gözlerimi sildim. Berbat hissediyordum. Sürekli bunu yaşamaktan bıkmıştım.

Ağzımı çalkalayıp kapıyı açarken rengimin gittiğini ve berbat gözüktüğümü Hena'nın yüz ifadesiyle anladım. Ellerim titriyordu. ''Yine mi?'' diye mırıldandı saçlarımı geriye iterken. Belirsizce başımı salladım ve onu hafifçe kenara iterek banyodan çıktım. Her geçen gün daha da kötüleşiyordum ama bu daha ilk evrelerdi. Gerisini düşünemiyordum.

''Uyumak ister misin?'' Hena arkamdan gelip odama girerken yatağımın hemen üzerindeki kahverengi örtüyü açmıştı. Ben camı açıp odayı havalandırırken yüzüme baktı. ''Şey,'' dedi tırnaklarına göz atıp. Bunu biliyordum, bir şeyler söyleyecekti ama bu şeyler garip şeylerdi.

''Jaemin gelecekmiş Jungwoo ile birlikte.'' Jungwoo'nun geldiğine seviniyordu ama aynısını kendim için, Jaemin için aynısını söyleyemezdim. Uzun süren krizlerimden sonra nefes aldığımı ancak hissedebilmişken tekrar nefessiz kalmak istemiyordum.
''Jaemin'e hasta olduğunu falan söylerim.'' dedi yanıma yaklaşıp. Onu anında reddettim. Biliyordum ki hasta olsam bile yanıma gelecek, benimle ilgilenecekti.

''Gelsin. Geri çevirecek halim yok ya.'' Mırıldanarak dağınık olan masamı toparlamak için masaya yaklaştım. Kendimi kötü hissediyordum. ''Rengin falan gitmiş, birkaç şey sür de Jaemin soru sormaya başlamasın yine.''

Jaemin böyleydi. Bana en ufak bir şey olduğunda hemen farkederdi ama sebebinin kendisi olduğunu bilmezdi. Beni severdi ama onu sevdiğim gibi sevmezdi. Benimle ilgilenirdi ama asıl ilgisi başkasındaydı. Alışmıştım, alışmak istiyordum ama kendimi sürekli banyoda bulduğumdan katlanmak zor oluyordu. Bünyem kaldıramıyordu.

Yanıma gelip elindeki malzemeleri havaya kaldırınca iç çeke çeke yatağa oturdum ve karşıma oturmasını bekledim. Makyaj yapan biri değildim ama her krizimden sonra makyajımı yapan kişi Hena olurdu.

''Biliyorum.'' dedi parmaklarına kapatıcıyı sıkarken. ''Kötü hissettiğini biliyorum ve Jaemin'e söyleyemiyorsun. Onunla konuşmamı ister misin?'' Reddettim. Konuşunca ne olacaktı? Vicdan azabı çekecekti sadece. Beni bu durumdan kurtarması çok zordu. Elbette ki geri kalan yaşamım ona bağlıydı ama biz 'biz' olamazdık ve ben kendimi her şeye hazırlamıştım. Zaten korkmuyordum ama yüzünü unuturum diye içim içimi yiyordu. Aydan bile daha parlak bir yüzü, altınla yarışacak bir kişiliği vardı. Gülümsemesini de güneşten çalmıştı ve ben bu çocuğu unutursam kendimi asla affetmezdim.

''Seni düşündüğümden diyorum. İstersen canına okurum onun?'' Biçimli kahve kaşları meydan okurcasına havaya kalktığında elindeki fırçayı göz kapaklarıma değdirmesi için gözlerimi kapattım. ''Saçmalama.''

Ben modellik işimi bitirip yataktan kalkarken Hena elindekileri dolabıma koymuş ve salona geçeceğini söyleyip odamdan çıkmıştı. Açık bıraktığı dolabın karşısına geçip pembe bir hoodie ve siyah eşofman çıkardım. Bu pembe çok tanıdıktı. Çiçeklerim gibi pembeydi.

Üzerimi değiştirdiğim anda çalınan kapıyla odamdan çıkarken, ki çıkmadan hemen önce kenardaki çilekli vücut spreyini sıkmıștım odama, kapıyı kapattım. Umarım ki berbat gözükmüyordum. "Selam." Jungwoo flörtöz bir tavırla göz kırpıp kolunu Hena'nın omuzuna atarken ikisine göz devirmek istedim ama yapmadım. Mutlulardı. İkisi de birbirini seviyordu. Günlerini birbirleri ile geçiriyorlardı.

İkisi salona geçerken Jaemin'e selam verdim. Gülümserken bana yaklaşmıştı. "Bugün,"

Başımı salladım devam etmesi için. O konuştukça kalbim çırpınıyordu ve ben ölecek gibi oluyordum. "Yine biz mi yapalım kahveyi?"

Gülümsedim. "Yapalım." Sırıtıp mutfağa ilerlerken elimi kalbime koydum. Bugün iyi olacaktım belki de. Bugünlük.

🌸🌸🌸


anyonghaseyo.

bölüm uzunlukları 600-700 kelime olur, 2-3 günde bir bölüm gelir AMA yorumlarınızla beni mutlu ederseniz çok sevinirim, boooll boooll yorum lütfen, (😭) okuyucu ve yorum eksikliğinden dolayı yayımdan kaldırmak istemiyorum 💖

uzun zamandır jaemin yazmadım neredeyse 10 ay oldu, taslaklarda jaemin dolu ve hasretimi öyle giderebilirim sanırımLSIWHMD3JGRBR

ummmarım beğenebileceğiniz bir fik olur, benimle beraber bu yolculuğa çıktığınız için teşekkür ederim; diğer jaemin fiklerimde görüşmek üzere😗😗🥰🥳👾💌🙊💫💟💚💛🧡💙💜👁️👄👁️🧚🏻‍♀️🧜🏻‍♀️💃🏻🤹🏻‍♀️

🌸🌸🌸


Hope NotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin