"Kötü olduğu belliydi ve sen de gidince yüzünü asıp oturdu sadece." Gözlerimi kapatırken eş zamanlı olarak derin bir nefes aldım. Jaemin için mutfağın bir köşesine sıkışırılmıș azar işitiyordum.
Benim için sorun değildi ama Jeno hayatımda girdiğinden beri, ki bu 3 gün oluyordu, ona karşı tavrım ve düşüncelerim değişmişti sanki. Onu seviyordum ama uzun zamandır büyük bir boşluk vardı kalbimde sanki. Kendime uzaktım.
"Ne yapmam lazım?"
"Sen delirdin mi?" diye sesini yükseltti Hena. Kaşlarım çatılırken Jaemin'in duymaması için susmasını söyleyecekken kapıdan içeri Jungwoo girmişti. "Sessiz olmayı düşünür müydünüz? Jaemin zaten suskun suskun oturuyor sizi mi çekecek? Hena, sen de abartma." Kınarcasına bakıp başını yana yatırdı ve geldiği gibi içeri girdi.
Hena'ya bakmadan ben de içeri girdim ve Jaemin'in sağında kalan koltuğa oturdum. Halıyı izliyordu, ben ise onu. Hena elindeki bitki çaylarıyla gelirken iki bardaktan birisini Jaemin'e, birisini de Jungwoo'ta uzatırken göz göze geldik. Ona bakmadan Jaemin'e döndüm tekrardan ama pişman oldum buna.
Kalbim sıkışmaya başladı. Ciğerlerim arasına buz küpleri bırakılmıştı sanki. Çok kötü gözüküyordu ve biliyordum ki bu beni de kötü etkileyecekti. Jungwoo mesajı almış gibi öksürürken yutkundum. "Jaemin tezgahın üzerinde çikolatam vardı getirir misin?"
Jaemin sadece başını sallayıp ayaklanırken bardağını kenara koydu. Hena gözleriyle gitmem için işaret yapmaya başladı. Göz devirerek yerimden kalktım ve Jaemin'in peşinden mutfağa girdim.
Jaemin tezgahın üzerinde olması gereken çikolatayı arıyordu. Yanına ilerleyip üstteki dolabı açtım. "Hena buraya koymuştu." Başını sallayarak onay verdiğinde karşısında durdum. "Ne oldu?"
"Ayrıldık."
"Ne?" Oyunculuk muydu bilmiyordum ama buna aşırı sevinememiștim. Zaten sevinirsem büyük ihtimalle anlayacaktı ve aramız daha da kötü olacaktı.
''Ara verdik işte, bilmiyorum.''
''Üzüldüm.'' dedim gözlerimi istemsizce kaçırarak. Ağzını açtı ama tekrar kapattı ona baktığımda, sonunda derin bir nefes alıp konuştu. ''O çocuk sevgilin miydi?''
''Ne?'' dedim yükselen sesimle. Başını aniden iki yana salladı ve yutkundu. ''Yani şey, saçına falan dokunduğu için şey ettim.''
''Sevgilim değil.'' diye mırıldandım. Kıskanmış mıydı emin değildim ama tek bildiğim sadece merak etmiş olduğuydu. ''Ben zaten başka birini seviyorum.'' diyerek mırıldandım ama kesinlikle planlı değildi. Kaşları çatıldığında dediğim şeyin farkına varmış ve öksürmüştüm. ''Her neyse. Gidelim mi?''
Kesinlikle ters giden bir şeyler olduğunu sezmişti.
🌸🌸🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hope Not
Fanfictionçünkü sevgisiz büyümek acıtırdı. ⇁ na jaemin + girl, angst © jieiee [tamamlandı] ☇ hayrankurgu #504 kapak tasarım: @arriaq all rights reserved