Roommate//:LARRY

Part 17

600 okumayı geçti!(ben bu bölümü paylaşana kadar 700'ü geçmiş MQMQLQOW)

Nereye gideceğimizi söylememişti ve ben ne giyeceğimi bilmiyordum! En sonunda hem rahat hemde şık bir şeyler giymeye karar verdim.

(Lou'nun kıyafeti)

Saçımı şekle sokmak için ne kadar uğraştım bilmiyorum ama benim hazırlığım tam bitmişken Harry odaya geri geldi üstünü değiştirmişti. Oda ne çok abartılı nede çok rahat giyinmişti

(Bu da Harry'nin görünümü Altınapa siyah dar kot hayal edin...)

(Farketmeden uyumlu giyinmeleri MQMQKPQPQ neyse biz hikayeye dönelim...)

Araba durduğunda Harry'nin planını anlamamıştım çünkü beni ormana getirmişti. Hani ormanda ne yapacağımızı anlamamıştım ama Harry'nin arabadan inmesi ile bende onu takip ettim patikada o önde ben arkada yürüyordum ki ağaçların arasından gök yüzünü yansıtan gölü gördüm istemsiz bir şekilde sırıttım neden mi? Çünkü beni sıradan randevulardaki gibi bir restoranta götürmüyordu.
Gölün yanına geldiğimizde gölün yanında bir piknik sepeti ve örtüsü vardı. Harry piknik örtüsünün üzetine oturdu ve yanına oturmam için eliyle pat patladı yeri.

Harry's POV
Açıkçası bu işlerde baya kötüydüm o yüzden Liamdan yardım alarak burayı ayarlamıştım. Belki o gün Louis'i azda olsa zorlayarak benimle olmasını sağlamıştım ama pişman değildim. Tek pişman olduğum konu bizim çocuklarla girmiş olduğumuz şakısana iddiaydı onlara durumu henüz anlatmamıştım ama Niall ve liam'ın neler döndüğünü anladıklarından emindim. Ben bu maviliğe bir şeyler hissediyordum son bir kaç haftadır geçirdiğimiz zaman sayesinde bunu farketmiştim. Nasıl bunu dile getirmem gerektiğinden emin değildim ama yanımda oturan güzelliği çok seviyordum sesli bir şekilde söyleyemesemde çok seviyordum bu bir kaç haftada istemeden yada isteyerek yaptığı her şeyi incelemiştim filmin duygusal sahnelerinde ağlamamak için gözlerini hızla kapayıp açmasını, saçlarını düzeltişini...
Ani bir şekilde ayağa kalkmamla gözlerini gözlerime dikti mavili ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu elimi uzatım elimi tutmasıyla ayağa kaldırdım onu "Harry neden kalktık?" Gülümseyip bir adım geriledim ve tişörtümü çıkardım. Louis vücüdumu mavileriyle süzerken "göle girmek ister misin?" " yanımda yedek kıyafetim yok..." "benim arabamda bir kaç temiz iey var onları giyersin?" Gözlerindeki ışıltıyı gördüm ve elimi kemerime götürmemle Louis hemen arkasını döndü gülmeye başladım ve elimle omzundan tutup kendime çevirdim ben hariç her yere bakıyordu ah ne kadarda şeker. "Girmiyor muyuz?" Sorumla tekrar bana baktı "sen gir ben gelirim birazdan..." utanıyor muydu o? Ah tanrım resmen benim yanımda soyunmaktan utanıyordu. Gülmeye başlamamla sinirli mavileriyle bakmaya başladı "neden gülüyorsun be!?" Gülüşümün arasında "utanınca çok şeker ve komik görünüyorsun ama benim yanımda utanmana gerek yok..." ellerimle tişörtünün eteklerinden tutum be gözlerini içine baktım Louis'in çıkarıp çıkaramayacağını soran bir bakış atmamla kollarını havaya kaldırdı. Tişörtünü çıkardıktan sonra pantolonunu da çıkarmayı düşündüm ama sadece düşüne bildim... eğer onu ben yaparsam en fazla 1 saniye içinde onu yere yatırıp... kendine gel Harry! Ben düşüncelerimle boğuşurken onun çoktan önümde sadece boxerıyla kaldığını farkettim elini tutup göle ilerlemeye başladım.
Gölden ilk önce Louis çıktı. Keşke ilk ben çıksaydım Tanrım çok seksi görünüyordu saçlarının uçlarından su akıyordu ve fiziği o dolgun kalçası. Ah sikerler böyle işi onu öpmem lazımdı gölden iki saniyede çıkıp kendime çevirdim maviliyi. Ve bizi derin bir öpüşmeye soktum.

Yıllar sonra bölüm attım:) öhöm yine geçiş bölümü ve yine geçiş bölümü... yazım ve noktalama hataları için özürdilerim.
OY VERMEYİ UNUTMAYIN!
Okuyan herkese teşekkür ederimmm