Bölüm adı: "Valla bulamadım isim, sonra yazarım."
Bakışlarını büyünün geldiği yöne çevirecekken, o sırada Bellatrix'e de bir büyü savrulduğunu gördü. Narcissa hala yerde yatıyordu. Kendi büyüsünden pişmanlık duyacak vakit kalmadan biri ona seslendi.
"Hey, Evans kızı!"
Siyah saçlarıyla, tebessüm ederek ona bakan adamı gördü. Zihni hemen onun adını söylerken, şaşkınlıkla adama bakıyordu.
'Sirius Black.'
"Hadi gitsenize artık!" diye bağırarak Bellatrix'in karşısında duran Remus'u o anda farketti. Bellatrix'le başa çıkmakta zorlanıyordu.
Zaman kaybetmeden, Sirius'un yanına doğru giderken Narcissa'nın ayağa kalktığını gördü.
"Stupefy!"
Sirius son anda Narcissa'nın büyüsünden kaçarken, Remus hala Bellatrix'le uğraşıyordu.
Bellatrix, Remusun büyüsünden son anda kaçarken Sierra asasını kavradı. Biraz sonra Bellatrix, tahmin ettiği gibi hemen kendini toparladı ve Remus'un karşısına geçti.
"Evans kızı!" diye seslenen Sirius'u duydu ancak cevap vermedi.
Sierra hızla Bellatrix'e arkasından bir büyü gönderdi.
"Oppugno Avis!"
Asadan ışıklar içinde çıkan efsunlanmış kuşlar, doğrudan Bellatrix'e saldırdılar. Hedef alamayan Bellatrix, Remus'un kaçmasından başka bir olanak yaratamadan, etrafındaki kuşlara saldırmaya başladı.
Narcissa Sirius'u bırakıp onun yanına giderken, Sierra ve Sirius ordan uzaklaşmıştı ve hemen arkalarından Remus gelmişti. Sirius hiçbir şey demeden ikisini birden ışınladı.
Ve herkesin ardında, birkaç dakika önce gelmiş ama geç kalmış olan adam, sessizce gitmelerini izledi.
*** (Sierra)
Hiçbir büyü isabet etmemiş olsa da, büyük ihtimalle hızlıca hareket ederken bacağımı bir yere çarpmıştım. Çünkü üstünde durmakta oldukça zorlanıyordum.
Az önce o büyük kaosun içinden çıkmıştık ve hiç bilmediğim bir yere cisimlenmiştik.
"Hadi gel." diyen Sirius ve Remus sessizce bir binaya doğru giderken, Remus'un da yara aldığını farkettim.
Onlar seri adımlarla önümden giderken, bacağımın acısından yavaş yürüyordum. Binanın önüne gelmişken Sirius arkasını döndü.
"Hadi gir içeri."
Kapıyı açtı ve geçmem için bekledi. Az önceki yardımlarından dolayı beslediğim güven duygusuyla içeri adım attım. Sirius ve Remus'u fazla tanımazdım. Sadece Lily'nin yanında birkaç kere görmüştüm. Onun dışında en son cenaze gününde görmüştüm Remus'u.
Aklıma dolan eski anılarla beraber, bacağımın acısına katlanmak daha zordu. Bir yandan ağlamak isterken, diğer yandan bunun sırası olmadığını söylüyordu beynim.
"Bacağın kötü görünüyor, otursana dinlen biraz." diyen Remus'u dinleyerek bir köşeye oturdum.
"Göründüğü kadar kötü değil." diyerek daha fazla yardım beklemediğimi ifade ettim.
Kimi kandırıyorsam.
Şuan bacağımın ağrısından ölebilirdim. Ama yine de sert durmak için kendimi zorluyordum.
Sirius karşıma otururken, Remus verdiğim cevaptan sonra başını sallayıp başka bir odaya geçti. Sanırsam kendi yarası ile meşgul olacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sierra Evans
Fiksi PenggemarLily ve Petunia'nın küçük kardeşi, yıllarca Petunia'nın sözleriyle kardeşini hor görmüş, Voldemort saldırdığında pişmanlıkla kardeşinin ölümüne geç kalmış, geri kalan senelerde başka şehirlerde hayat sürmüş; şimdi geride bıraktığı, korktuğu ve her ş...