11.Bölüm

703 68 6
                                    

Bölüm adı: "Neden?"

"Profesör Snape." derken kurumuş boğazım canımı acıtıyordu.

"Bu kadar çabuk ayağa kalkmanız, iyi bir seçenek değil."

"Teşekkürler ancak tavsiyelerinizi öğrencilerinize saklayın. İyi olup olmadığıma kendim karar verebilirim."

Yüzünden sakındığı gülüşü, onun mimiklerini anlamama engel oluyordu.

"O halde daha fazla odamı işgal etmeyeceğinize seviniyorum."

Bozulmadan sessizliğimi sürdürdüm, o da saniyeler sonra devam etti. Dediğine alınmamış gibi durmaya devam ettim.

"Yaralarınız ne durumda? Yeteri kadar iksiri odanıza göndereceğim."

"Bacağımdaki yarayı soruyorsanız oldukça iyi."

Bir süre aksadıktan sonra devam ettim.

"Başka bir yaram da yok zaten. İzninizle odama gideceğim."

Tepki vermeyince yavaş adımlarla yanından geçerek uzaklaştım. Severus bu hayatta güvenebileceğim son insandı.

Bacağımdaki yara, üzerine bastıkça hafifçe zorlanıyordu. Bu yüzden duvara yakın bir şekilde yürümeye devam ettim.

****

"Hogwarts'a girenin ben olup olmadığımı mı soruyorsun?"

"Hayır, kimin girdiğini soruyorum."

Lucius Malfoy elinde asasıyla, Snape'in tam karşısında duruyordu. İki adamın eski tanışıklığı beraberinde çok da sıkı olmayan bir dostluğu getirmişti. İkiside geçmişlerini biliyordu ancak şimdiki sırları birbirlerine güvenmelerine engel oluyordu.

" O kadını Hogwart'tan ayrılmadan önce görmüştüm en son. Üzerinden çok zaman geçti. Görsem dahi tanıyacağımdan emin değilim ve sen kalkıp bana Hogwarts'a girip kadına bir şey yaptığımı söylüyorsun?"

"Fazla değişiklik yok." Sadece saçları daha uzun ve kahverengi, dudakları daha olgun, kirpikleri çok daha uzundu. "Tıpkı seneler önceki Evans gibi." dedi Snape.

"Bunu bilecek kadar yakınlaşma fırsatın oldu yani? Narcissa onun eskisine göre soğuk olduğunu söylemişti."

Gergin bir şekilde oturdu ve elindeki bardaktan bir yudum aldı Lucius.

"Söylesene, yoksa dikkatini mi çekti?"

Snape, adamın sözlerine cevap vermiyordu ancak devam etmesini de istemiyordu.

"Eskisi gibi ha? Hala Lily'e benziyor yani. Bir bulanıktan hoşlanabileceğını hiç düşünmüyordum."

"Kes sesini!"

Lucius onu sanki sessizliğini sürdürüyormuş gibi duymazdan geldi.

"Lily oldukça iyi ve saf bir kadındı, safkan olmamasına rağmen. Peki ya Sierra?"

Snape, Lucius'un dediklerini kendi aklında sorgularken bir şey söylemedi. Sierra hakkında düşünmek onu geriyordu. Kendine itiraf etmesi gereken şeyler vardı. Sierra'yı öperken ya da onunla konuşurken, aslında aklında Lily'i yaşattığı gerçeği onu bir girdaba sokmuştu.

"Sierra şimdi oldukça büyümüştür. O zamanlar küçük bir cadıydı. Her şeye burnunu sokan, bir uslanmazın tekiydi. Lily'e dış görünüşüyle benzese de, onun karakterine ne kadar benziyordur tahmin edemem. Ama sen biliyorsundur. Söylesene benziyor mu?"

"Kapa çeneni. Eğer birini tekrardan sevebilme imkanım varsa bu Lily'e benzediği için olmayacak. Bu yüzden şimdi gereksiz çıkarımlarda bulunma." diyerek ayağa kalkıp elindeki bardağı kafasına dikledi ve kapıya doğru sert adımlarla yürüdü.

Sierra EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin