Sierra Evans

10.Bölüm

Bölüm adı: "Bulamadım ya, önceki bölüme de bulamadım, yardım edin bi isim koyalım."

Başım ağrıyordu, hemde oldukça. Ancak yine de gözlerimi aralamak için büyük bir uğraş içindeydim. Bir süredir bilincim açıktı ama ne gözlerimi açabilmiş ne tepki verebilmiştim. Sessizce sanki bir ölü beden gibi sadece dinliyordum sesleri.

"Onu kimse bu halde görmemeli Severus. Bir süre burada kalsın. Durumu ne kadar kötü olsa da yarınki derslerine girmezse dikkat çeker."

"Bacağındaki yaranın durumu oldukça kötü ancak sadece bundan ibaret değil."

Bir süre sessizlik oldu. Ses ne çok uzak ne de çok yakındı. Bildiğim tek şey konuşan kişilerdi: McGonagall ve Severus Snape.

"Ne demek oluyor bu?"

"Emin değilim. Onunla konuştuktan sonra sınıfta unuttuğum malzemeleri aldım. Geri geldiğimde yerde baygın yatıyordu ve darbe aldığı bacağının yanında, vücudunda bir iz var."

Sessizliğin ortamı gerdiğini hissederken, söylenen şeyler karşısında zihnimden bayıldığım an geçiyordu. Aklımda sadece yankılanan ayak sesleri vardı.

Ve vücudundaki iz derken, neyi kastetmişti? Bacağımda ki yara dışında vücudumda hiçbir iz yoktu.

"Onu kaldırmaya çalışırken farkettim. Sol kolunda. "

"Bir sembol gibi mi?"

"Hayır daha çok... Bir şeyin ardından kalan iz gibi."

Sol kolumda.

Lanet olsun ki kalkıp bakamıyordum bile. Gözlerimi aralamak için cebelleşirken, derin ve sıkıntılı bir nefes alındığını duydum. Sesler sanki yan odadan geliyordu.

"Başım çok ağrıyor Severus. Her şey üstüste geldi. Sierra'nın bayılması, birinin gizlice Hogwarts'da girmesi, bakanlığın sıkıştırmaları, Dolares'in başımızda durmadan açık araması...
Dahası yokmuş gibi Harry'nin, bir anda annesinin yaşıyor olduğunu zannetmesi."

Ne!

Bir anda açılan gözlerime dolan göz alıcı ışık, gözlerimi tekrar kapatmama neden oldu.

"Hala kimin olduğu tespit edilmedi mi? Hogwarts'a kolayca kimse giremez."

"Profesör Dumbledore, bu konuda hiçbir şey söylemiyor. Ben gidiyim, daha çok işim var."

Bir süre kapı sesi, adım sesleri dışında ses gelmedi.

Harry'nin nasıl öğrendiğine aklım ermiyordu. Hogwarts'ın güvenlik sorunu olduğunu bilmiyordum. 

Bir sürü şey zihnime alın ederken, aklım her seferinde bayılırken duyduğum ayak sesleriydi. Severus benimle konuştuktan sonra iksir sınıfına gittiğini söyledi. Sonrasında nasıl oluyorsa, beni tekrar o gelinceye kadar kimse görmüyor.

Ben bilinmezlik için de boğuşurken yan odadan bir ses geldi ve kapı açıldı.

"Profesör Dumbledore."

"Durumu nasıl?"

"Emin değilim, hala tepki vermedi. Biraz önce Profesör McGonagall buradaydı. Hogwarts'a giren kişiden bahsetti."

"Evet, bulmaya çalışıyoruz. Bakanlık da olaya dahil oldu şimdiden."

"Bir tahmininiz yok mu?"

"Sen söyle Severus. Eminim benden önce bir tahminin vardır. Özellikle de Sieranın bayılmasından hemen sonra farkedilmesi. "

Tanrım! Bu gerçekten şaka olmalıydı. Ben baygınken Hogwarts'a biri giriyor. Ha! Ne şans ama.