4.Bölüm

1.2K 147 15
                                    

Bölüm adı : "Tekrar eden anlar."

Artık tek görüşle bile Gryfindoor'lu öğrencileri tanıyabiliyordu. Öyle ki bugün canını sıkan o küstah öğrencinin o binadan olduğuna emindi.

Sıkkın ve aynı zaman da geç kalmışlığın hoşnutsuzluğunu, yüzündeki biraz bile oynamayan mimikleriyle belirterek büyük salona geliyordu.

Bugün canını sıkan sadece o ufak Gryfindoor kızı değildi. Aynı zaman da geçen seneden sonra çok fazla yorulduğunu hissediyordu. Yaptıklarına daha ne kadar devam edebilirdi bilmiyordu.

Büyük salona yaklaştığı sırada, ayakları birden yavaşladı. Az önce oynamayan mimikleri şaşkınlıkla gerildi.

Ondan biraz uzakta, ona doğru gelen kadın, ona yıllar öncesini hatırlatıyordu. Yıllar önce ve de hala sevdiği kadını.

Vucüdünün kaskatı kesiliğini hissedince adımlarını durdurdu. O an yanına gidip ona dokunmak istedi. Rüya olmadığından emin olmak istedi.

Burnuna papatya kokusu dolarken kalbinin yıllardır devam eden acısı bir an için durdu. Kadını sadece saniyeler içinde farketti ve kalbinde o an için büyük bir fırtına oluştu.

Ama aynı şekilde bir anda fırtınası dindi. Rüya olmadığını farketti. Kadın, kalbinin unutamadığı o kadın değildi. Hoş, onun olamayacağını biliyordu ama kalbi hala bunu kabullenememişti.

Sierra ise büyük salondan herkesten önce çıkmıştı. Cübbesi onun düşündüğünden büyük durmuştu ve karnını hafifçe tatmin eden yemekten sonra kendine çeki düzen vermek için ayrılmıştı.

Kapıdan çıkıp cübbesini tutarak, hızlı adımlarla ona ayrılan odaya gitmek istiyordu.

O sırada farketti karşısındaki adamı, cübbbesine baktığı için sadece biraz uzağında durduğunu farketti. Bu da, ona bakıyor olması olasılığını getirdi aklına ve aynı hızla yürümeye devam etti. Bunun yeni geldiği için, olduğunu düşünerek karşısındakinin kim olduğuna bakmadan, ki baksa da tanıyacağını sanmıyordu, aynı adımlarla yürümeye devam etti.

Cübbesini bırakarak adamın yanından geçiyorken, birden sağ ayağının altı kaydı ve bedenini kontrol edemeden arkaya doğru devrildi. Ancak sanki düşmesini beklermiş gibi belinin hemen üstünde bir el hissetti ve refleksle kapanan gözlerini tekrar açtı.

Karşısındaki adamın siyah saçları ve siyah gözleriyle karşılaştığında kendini toplamak için hızla ayaklarının üstünde dengesini sağlamaya çalıştı.

Severus onun kim olduğunu biliyordu artık. Kalbine de ispatlamıştı Lily olmadığını.

Sierra'nın karşısındaki adam, dokunmamaya dünden razıymış gibi birden kolunu çekti. Sonrasında Sierra düşmesini dahi sorgulamadan, tok bir sesle "Teşekkürler." diyerek adamın yanından ayrıldı.

Severus arkasını dönmeden yoluna devam ettiğinde, kadının yüzünü incelemek için yaptığı hareketin saçmalığını sorguluyordu.

Hayatı boyunca bir kadına bunu yapacağını hiç tahmin etmemişti ama kalbinden gelen daha yakından görme dileğini yok sayamazdı. Yine de pişman sayılmazdı, ne de olsa kadın farkına bile varmamıştı, ayağını kaydıranın onun büyüsü olduğunu.

Büyük Salona girerken aklı hala kadının yüzündeydi. Kim olduğunu biliyordu. Lily'nin küçük kardeşi. Lily'i kaybettiğinde henüz Hogwarts'dan mezun olmamıştı.

O zamanlar da benziyordu belki ama onu sadece birkaç defa görmüştü. Ne olursa olsun büyüdükçe yüz hatlarının Lily'e daha çok benzediği bir gerçekti.

Sierra EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin