...
BÖLÜM 4|Dört Mafya
...
"Böyle yaparak kendi canını yakarsın sadece." dedi ve ben sadece baktım. Hiçbir şey söyleyemedim. Nasıl anlamıştı? Polise kendini ihbar ederek ne yapmıştı?
"Deniz, az önce sen kendini ihbar ettin."
"Buraya kimse gelemez. Sana bunu göstermek için yaptım. Buradan seni polis bile kurtaramaz." Korktuğumu belli etmeden merakla baktım. Acaba diğerlerine bu yaptığımdan bahsedecek miydi? "Mutfağa gidelim ve bir şeyler ye." dedi ve kapıya yöneldi. Arkasından bakarken sakinleşmek için kendime iki saniye tanıdım.
Kapıdan çıktığında ben de peşinden çıktım ama hemen kapı önünde bir adamla karşılaştık. Adam bize merakla bakıyordu. Ben anlamazcasına bir adama bir de Deniz'e bakıyordum.
"Siz ne yapıyordunuz orada?"
O zaman olayı idrak ettim.
"Hiçbir şey." dedi Deniz. Ben de ona katılıp aynısını tekrarladım.
"Umarım öyledir." dedi adam ve mutfağa yürümeye başladı. Deniz'e baktım. Beni ele vermemişti. Acaba Selim telefonunu aldığımı anlamış mıydı? Denizle beraber mutfağa yürüdük. O adam ve Selim vardı.
"Neredeydiniz?" dedi Selim. Hâlâ kahvaltı yapıyordu ve hiçbir şeyden haberi yok gibiydi.
"Telefon konuşması yapıyordum."
Diğer adam tip tip Deniz'e baktı. Yalan söylediğini çok iyi anlamıştı ama yine de ele vermedi. Deniz, Selim'in telefonunu çaktırmadan geri ceketinin cebine koydu. Gözlerimi fal taşı gibi açıp Deniz'in dikkatini çekmeye çalıştım. Dikkat çekmek için girdiğim değişik şekillere anlamazcasına baktı. Ağzımı oynatarak "Yanlış cep. Yanlış cep. Diğerine koy telefonu." demeye çalıştım. Bir yandan kaş göz yapıyordum. Deniz, bir süre sonra anlamış olacak ki Selim'in yanına oturdu ve elini birkaç kere sırtına vurdu.
"Ee abi haberler senden."
Selim anlamazcasına konuştu "Ne haberi?"
"Bir kızla görüşmeye başlamıştın ya." O sırada telefonu tekrardan alıp diğer cepe uzandı.
"Ne kızı?" dedi Selim kaşlarını çatarak.
"Bir kızla görüşen bendim yalnız." dedi diğer tanımadığım adam. İşler iyice karışmıştı ve ben heyecanla sadece telefonun doğru cepi bulmasını bekliyordum. Deniz uzanarak telefonu cebe attı.
"Hayır, sen değilsin Cenk. Sen genelde bir kızla görüşmezsin. Birkaç kızla görüşürsün."
Telefon işi hallolunca rahat bir nefes aldım ama şuana kadar Deniz'in yaptığı her şeyi Cenk dediği adam da görmüştü ve imalı bir şekilde ikimize bakıyordu. Bu konu öyle kolayca kapanmayacaktı galiba.
"İşimiz var kalkıyoruz hadi. " dedi Selim ve ceketini giyip ayağa kalktı. Ne yani beni öylece bu evde bırakıp gidiyorlar mıydı? Bahçe korumalarla doluydu, kaçamayacağıma eminlerdi.
"Biz yokuz diye kaçabileceğini düşünme. Dışarısı adam kaynıyor."
Evet, biliyorum Selim.
Onlar mutfaktan çıktıktan sonra bende peşlerinden çıktım. Selim ters ters bana bakıyordu. Sanırım beni hiç sevmemişti. Bunu başından beri belli ediyordu.
"Sen de evde temizlik yaparsın." dedi bir an da.
"Tabii ki." dedim dalga geçercesine. Kendine özel hizmetçi tut, diye geçiriyordum içimden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SİMALAR
Action|Tamamlandı| "Sen ne diyorsun sevgilim? Lütfen beni affet, birlikte kurtulalım." Ege'ye baktığımda yüzünde pişmanlık ifadesi vardı. Buradan kurtulmak için bile beni kullanıyordu. Bir günde nasıl bu kadar yüzsüz olmuştu bu? "Biz de buradayız bu arada...
