Herkese merhaba!
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir, her anlamda.
Bölüme giriş yapmadan önce söylemek istediğim bir şey var: Hem Sakura hem de bu hikayem için Spotify'da çalma listesi oluşturdum. Eğer bakmak, bölümleri okurken dinlemek isterseniz diye profilime linki bırakıyorum.
Uzun bir bölümle sizi başbaşa bırakıyorum.
Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Herkese iyi okumalar!
Seviliyorsunuz. ♥
Kızıl katil, siyah maske.
Gece yarısı, yanmış portre.
Jennie: hey
Jennie: günaydın
Ayıcık: günaydın güzelim
Ayıcık: tam da sana yazıyordum
Ayıcık: oldukça heyecanlıyım sonunda konser günü geldi
Jennie: ben de heyecanlıyım ama heyecanımı bastıran daha da büyük bir duyguya sahibim
Ayıcık: nedir o güzelim
Jennie: sanırım korkuyorum
Ayıcık: jennie günlerdir bunu konuşuyoruz
Ayıcık: kontrolüm altındayken bir şey olmayacağına söz veriyorum
Jennie: biliyorum biliyorum ama içimde garip bir his var ve bu beni boğuyor
Ayıcık: sadece mutlu ol ve zihnini boşaltmaya çalış
Ayıcık: benim içimdeki hisse unutamayacağımız bir akşam olacağını söylüyor
Ayıcık: dediğim gibi sizi orada özel bir görevli bekliyor
Jennie: evet bilmem kaç yüz kez adını söylediğin jack
Ayıcık: uslu kız
Ayıcık: üçünüz ona gidin, biletlerinizi verecek -ki bilete de gerek yok ama hatıra olarak saklamak isterseniz diye düşündüm- ve size eşlik edecek
Jennie: aklıma takılan bir şey var
Ayıcık: nedir o
Jennie: jack'i tanıyorsun ve onun yanında beni görürsen bu hiç adil olmaz
Ayıcık: bebeğim v sahneye çıkana kadar ortalarda olmayacağıma güvenebilirsin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
two sides of the mind
Teen FictionParmaklarımda oynattığım kuklanın ipleri parmaklarıma ilmek ilmek dolanıyorken zihnimin kuklası yaptığı ruhuma da ipler dolanıyordu, kördüğüm oluyordu. İpleri kestim, ruhumun katili oldum. İpleri kestim, küçük kızın gölgesi ruhumun oluşturdu...