Asıl sorun kendi içinde,
kendini sürekli öldürüp durduğun kendi cehenneminde.Jennie: iki aydır konuşuyoruz ve zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmadım
Ayıcık: selam güzelim
Ayıcık: bir şeyler yazıyordum
Ayıcık: anlaşılan birileri beni özlemiş :)
Jennie: yemek yaparken canım sıkıldı yazayım dedim hemen romantizme bağlama
Jennie: evde misin
Ayıcık: çok az rastlanan bir durum olduğunu belirterek evet evdeyim diyorum
Jennie: sen ve şu uzun cümlelerin beni yoruyorsunuz
Ayıcık: yatağımda yatıp şarkı sözü yazarken seni nasıl yoruyor olabilirim acaba
Jennie: şarkı sözü mü?
Ayıcık: yani öylesine yazıyorum ciddiye alınacak bir şey değil
Jennie: pekala
Jennie: bu arada v'nin şarkıları hiç beklemediğim bir şekilde hoşuma gitmeye başladı
Ayıcık: hadi ya
Ayıcık: şu an dinliyor musun
Jennie: eveeet
Jennie: Jimin ile olan şarkısını dinliyorum
Ayıcık: friends?
Jennie: dinlemiş miydin
Jennie: gittikçe daha anlamlı gelmeye başlıyor
Ayıcık: benim için de öyle
Ayıcık: çok ama çok yakın arkadaş olduklarını biliyorum.
Jennie: ünlü insanların böyle güzel ve saf dostluğu olabileceğini pek düşünmezdim
Jennie: idol camiası tam bir kaos ortamı gibi geliyor gözüme
Ayıcık: sırf yaptığım yorum için bana saydırana bak sen :D
Jennie: aptal sen kalp kıracak bir şey yazmıştın
Jennie: ben olan durumu anlatıyorum
Ayıcık: yani dedikodu yapıyorsun
Jennie: evet...
Ayıcık: yani kaos ortamı olması hakkında itiraz edemem ama
Ayıcık: arada istisnalar vardır illa ki
Jennie: bu kadar emin konuştuğuna göre idol falansın galiba
Ayıcık: 😒
Ayıcık: biz de kendi çapımızda ünlüyüz işte
Jennie: aynen öylesin
Ayıcık: dalga geçmiyorum
Jennie: tamam bir şey demedim öylesin
Ayıcık: bir süre sonra ınstagram hesabıma bakarsın güzelim
Jennie: tamam sen benim kalbimin idolüsün
Ayıcık: sanırım bununla idare edebilirim bir süre
Ayıcık: sence Jimin nasıl
Jennie: onu da v'yi tanıdığımın bir tık üstü kadar tanıyorum diyebilirim
Ayıcık: kıskandım
Jennie: adını söyle de seni daha çok tanıyalım manyağa bak
Ayıcık: zamanı gelince öğreneceksin zaten
Jennie: of ne naz yaptın ya
Jennie: bir fotoğraf at da gözümüz şenlensin
Ayıcık:
Jennie: tamam şimdi gidebilirsin
Ayıcık: şok oluyorsun yakışıklılığım karşısında değil mi
Jennie: görmediğim yüzün görmediğim yakışıklılığı
Ayıcık: kırdın kalbimi
Jennie: anonim
Jennie: normalde bundan bahsetmek istemiyordum ama ne olur ne olmaz söyleyeceğim
Jennie: eğer yarın bana ulaşamazsan merak etme
Ayıcık: sorun nedir?
Jennie: yarın sana bahsettiğim o arkadaşım vardı ya
Ayıcık: jisoo?
Jennie: evet
Jennie: onun ölüm yıldönümü
Ayıcık: anladım güzelim
Ayıcık: ama bir telefon uzağındayım biliyorsun
Jennie: biliyorum teşekkür ederim
Jennie: şimdi gitmem gerek yemeği yakıp da lisa'nın çenesini dinlemek istemiyorum
Ayıcık: ah pekala
Ayıcık: dikkat et güzelim
Ayıcık: aklım sende
Jennie: biliyorum
Jennie: benim de :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
two sides of the mind
Teen FictionParmaklarımda oynattığım kuklanın ipleri parmaklarıma ilmek ilmek dolanıyorken zihnimin kuklası yaptığı ruhuma da ipler dolanıyordu, kördüğüm oluyordu. İpleri kestim, ruhumun katili oldum. İpleri kestim, küçük kızın gölgesi ruhumun oluşturdu...