Bir savaş başlayacağını biliyordum ve bu savaşa kendimden emin bir şekilde girmiştim. Karşı tarafı küçümsememem gerektiğini biliyordum ama iş bu ya, küçümsemiştim.
Mert'in zaten Selin'in yaşadığından haberi vardı ama onu bulup geleceğini hiç düşünmemiştim. Onun tek işinin şiddet olduğunu düşünmüştüm ama Mert'in kafasının içinde beyin parçacıkları olduğunu öğrenmem de iyi olmuştu.
En azından savaş boşuna gitmeyecekti.
Selin'in yaşadığının ortaya çıkması benim için bir eksi değildi, sadece bir kozumu kaybetmiştim ama bu artık benim için önemli değildi. Asıl o, Selin'i ortaya çıkardığını için kaybedecekti ama bundan haberi yoktu.
Sakince ona baktım.
"Ne zannediyordun? Selin'i ortaya çıkardın ve benim planlarımı baltaladın öyle mi?" Dedim kıkırdayarak.
"Ah Mertcim sen ne aptalsın öyle!"
Bana doğru bir adım attı. "Selin'i bir daha asla kullanamayacaksın!"
"Asıl sen Selin'i bana karşı bir plan olarak kullanamayacaksın!" Güldüm ve bende ona doğru bir adım attım.
"Bu aşiretteki herkes Selin'i ölü biliyor. Ama ölmediği ortaya çıkarsa, hele ki senin onu sakladığın ortaya çıkarsa neler olur biliyor musun?"
Durdu Mert. Ava giderken böyle avlanılırdı işte. "Peki insanlar bunu senin yaptığına inanmazlar mı Berçem? Kendi bebeğini öldüren bir kadının bu kızı kaçırdığına inanmazlar mı?"
Sinirle bağırdım. "Kendi karısına tecavüz eden, bebeğimizi kendi elimle öldürürüm diyen adama kim itibar eder acaba?" Derin bir nefes aldım. "Şirketin yarısı bana aitken kendinden çok emin konuşuyorsun Mert." Dedim çenemi kaldırarak.
"Hepsini kendi ellerinle bana vereceksin!"
"Çok beklersin! Onları kendi ellerimle düşmanına satacağım!"
Eli sıkıca boğazımı tuttuğunda Selin'in çığlığını duydum. Asiye hemen araya girdi.
"Mert bırak!"
"Beni öldürünce bitecek mi zannediyorsun?" Dedim zorlukla konuşurken. "Beni öldürürsen o şirketi kurtarabileceğini mi zannediyorsun?"
"Sen ölünce bitecek her şey."
"Her şeyi başlatan sensin Mert. Sen ölmedikçe hiçbir şey bitmeyecek."
Boğazımdan tutarak beni geriye savurdu. Derin derin nefesler almaya başladım. Tekrardan gelip saçlarımdan tutmasıyla çığlık attım. Asiye ve Selin araya girmeye çalışıyordu ama nafileydi.
"Ölen sen olacaksın duydun mu beni!" Dedi Mert. "Acılar içinde ölmen için elimden gelen her şeyi yapacağım."
"Mert abi bırak!" Selin'in çığlığı onu benden ayırırken gözümden akan bir yaşa engel olamadım. Elimin tersiyle gözümü hızlıca sildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür Kuş ( Güçlü Kadınlar Serisi - I )
ChickLitBazen insan toprağa ölmeden gömülürdü. Üzerine atılan çamurlar kefeni değil ama hayalleri kirletirdi... Özgürlüğüm için doğduğum toprakları terk ettiğimde bir gün geri döneceğimi biliyordum çünkü içimde bir ses en azından annenden helallik almadan ö...