İki hafta geçmişti. Koskocaman iki haftayı bu leş odada geçirmiştim. Gerçi burada rahattım çünkü o pis sapığı görmüyor onunla temas halinde olmuyordum. Günde bir kere bana yemek ve su getiriyorlardı ve ben ertesi güne kadar o yemekle idare ediyordum.
Birkaç kez adının Beritan olduğunu öğrendiğim hanımağamız geliyor ve bana uslanmam ile ilgili bir şeyler sallıyordu.
Tabii en sonunda ben dayanamayıp ya kadına saldırıyor ya da daha şiddetli laflarla yüzüne tükürerek onu gönderiyordum. O da beşinci günden sonra gelmeyi bırakmıştı zaten ama beni hâlâ çıkarmamışlardı.
Ama iyi haber, burada yalnız kalınca kafamdaki çarkları çalıştırıyor ve intikamım için mükemmel şeyler planlıyordum. Bana sadece evden bir yardımcı lazımdı o kadar.
Kapı yavaşça açıldığında içeri giren kıza baktım. Bir haftadır bana yemeğimi getiren kız değildi bu. Elindeki tepsiyi yere bırakırken yavaşça yamacıma oturdu. Merakla ne yapacağına bakıyordum çünkü bu kız Mert beni odaya çıkarırken karşısında duran ve yapmayın diyen tek kişiydi.
"Merhaba."
Ona cevap vermeden bakmaya devam ettim.
"Kusura bakma, buraya gelmem için bana anca güvendiler. Mert beyin önüne geçmemden sonra seni buradan çıkarırım diye korkuyorlar sanırım."
Şüpheli bakışlarımı gözlerine diktim. "Sen kimsin?"
"Ben Asiye." dedi elini uzatarak. Elini sıkmadım.
"Neden benimle konuşma çabasındasın?"
"Çünkü seni anlayabiliyorum. Çaresizliğin, acıya rağmen kaçıp gidememenin ne demek olduğunu biliyorum. Şimdi neredeyse sen de benimle aynı durumdasın ve sana yardım etmek istiyorum. "
Ne diyordu bu Allah aşkına? Ona inanacağımı mı sanıyordu?
"Sana neden inanayım? Belki de o Beritan Hanım seni buraya gönderdi ve bunu bahane edip yine beni oğluna dövdürtecek."
"Asla. Ben asla o kadının tarafında olmam!"
Sesinin sertleşmesiyle durdum. Bu kızın altında bir şeyler vardı çünkü elleri de ona Beritan ' la ortak olduğunu söylediğimden beri titriyordu.
"Neden?"
"Çünkü o kadın benim annemi öldürttü!"
Gözünden bir an da akan yaşlar planlanmış değildi, bunu anlayabilecek kadar insan tanımıştım.
"O ne demek şimdi?"
Sakinca nefes verdi.
"Benim annem Botan Bey ' in aşık olduğu kadındı."
"Botan Bey?"
"Hani seni buraya kapattıran var ya, o işte. Bak, annemin yaptığını asla savunmuyorum tamam mı? Benim babam ben daha bebekken vefat etmiş. Annemde babam öldükten sonra kucağında benimle birlikte bu evde işe başlamış." Durdu. Devam edecekti ama utanıyor gibiydi.
"O zamanlar Beritan Hanım yeni doğurmuş Selin'i. Botan Bey anneme aşık olmuş."
"Ne?!"
"Annem ona yüz vermiş mi, bir ilişkileri olmuş mu bilmiyorum. Tek bildiğim Beritan denen o kadının annemi öldürdüğü!"
"Sen nereden biliyorsun bunları? Kim anlattı sana?"
"Ben bu evde yıllardır annemin yaptığı şeylerin bedelini ödüyorum." Sesi titredi, hikâyesinin geri kalanını anlatmak için derin bir nefes aldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/237432155-288-k390540.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür Kuş ( Güçlü Kadınlar Serisi - I )
Literatura FemininaBazen insan toprağa ölmeden gömülürdü. Üzerine atılan çamurlar kefeni değil ama hayalleri kirletirdi... Özgürlüğüm için doğduğum toprakları terk ettiğimde bir gün geri döneceğimi biliyordum çünkü içimde bir ses en azından annenden helallik almadan ö...