Öncelikle söylemem gereken bir şey var, Berçem bu geçmişi asla hatırlamayacak.
Çünkü bilirsiniz, beyin sizin yok etmek istediğiniz anıları kolayca yok eder ve geriye sadece acılarını bırakır.
Berçem, özgürlüğü için kaçtığında yaptığı ilk şey bir psikiyatristle görüşmekti çünkü sağlıklı bir birey olmadığını düşünüyordu. Önce iyileşti ki iyileşmesi her şeyi unutmasına sebep oldu.
Aklında sadece kötü bir geçmiş yaşadığı ve ailesinin ona kötü şeyler yaptığı vardı. Onun dışındaki tüm anılar yok oldu ve Maran da o anılardan biriydi. Belkide kötü şeylerden biri. Ona siz karar verin.
--------------------------
Berçem o gün her zaman olduğundan biraz daha geç kalkmıştı. Dün gece yaşanılanlar kalbindeki baskıyı arttırmış ve ona artık kaçıp kurtulması gerektiğini fısıldamıştı.
Parmağındaki prangaya yani yüzüğe baktı.
Daha on sekiz yaşında, kendinden on yaş büyük bir adama nişanlamışlardı onu. Adam daha önce bir evlilik yapmıştı ve karısı hamile kalamayınca kuma arayışına girmişlerdi, o şanssız kuma Berçem ' di.
Arada Kılıç aşiretinin düğünü olmasa dün gece götüreceklerdi Berçem ' i ama ertesi sabah olacak düğün için ertelemişlerdi.
Berçem her zamanki hırçınlığıyla karşı çıkmıştı bu işe. Liseyi bitirmiş, ailesinden gizli sınava girmiş ve İstanbul'da mühendislik kazanmıştı. Hayallerinin peşine gitmeye çok az kalmıştı ama önünü tıkamışlardı yine.
Berçem bağırdıkça onu odalara kapatmış, istemiyorum dedikçe dövmüşlerdi. Yüzü gözü hâlâ şiş ve kabuk tutmuş yaralarla doluydu. Pes et demişlerdi ama Berçem di bu. Hiç pes eder miydi?
O planını yapmıştı, Kılıçların düğünü olduğu gün etrafta bir kalabalık olurdu ve o kalabalık arasından kaçıp giderse kimse onu fark etmezdi. Fark ettiklerinde ise çok geç olacaktı.
Ailesinin onu arayacağını biliyordu o yüzden okula gidip kaydını donduracak ve bir yıl kadar saklanacaktı. Ortalık durulduğunda tekrar okula başlayacak ve hayatını kuracaktı.
Asla geri dönmeyecekti. Asla.
Odadan çıktı ve bir şeyler atıştırmak için mutfağa gitti. Yarın düğün vardı ve o bugün kimseye çaktırmadan hazırlığını yapmalıydı.
Veda etmesi gereken kişilerde vardı.
Yemeğini yediği sırada annesi içeri girdi. Annesi, ona değer verdiğini düşünürdü çünkü o kadına göre değer vermek kızını toplumun acımasız değerleri içinde yasaklayarak büyütmekti.
Berçem yasaklar içinde büyümüştü ama o yasaklara hiç uymamıştı.
" Ne yapıyorsun sen sabah sabah? "
" Gördüğün gibi evimde son kahvaltımı ediyorum anne."
Annesi nefesini verdi. O da vakti zamanında aynı evrelerden geçmişti ama ölmemişti, kızı da ölmezdi.
" Niye böyle yapıyorsun Berçem? Niye kaderine boyun eğmiyorsun? "
" Bu benim kaderim değil, bu sizin bana yaptığınız acımasızlık! "
" Kötü bir şey mi yapıyoruz? Evlenip gidiyorsun işte. "
" Bir adama kuma oluyorum anne! Daha on sekiz yaşımda hemde! Üniversiteye gitmem gerekirken ömrümü çürüteceğim burada! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür Kuş ( Güçlü Kadınlar Serisi - I )
Chick-LitBazen insan toprağa ölmeden gömülürdü. Üzerine atılan çamurlar kefeni değil ama hayalleri kirletirdi... Özgürlüğüm için doğduğum toprakları terk ettiğimde bir gün geri döneceğimi biliyordum çünkü içimde bir ses en azından annenden helallik almadan ö...