FİNAL-1*run*

377 28 18
                                    

Bölüm Şarkısı: Run Ballad Mix by BTS


Not: Altı çizili cümleler şarkıdan alıntıdır.


*************************************************************************************************

  Üşüyordum.

  Sanki tüm hayatımı üşümekle geçirmiştim. O kadar üşüyordum ki, karşımdaki koltukta oturan Jungkook'un bakışlarını hissetmek bile beni bir raddeye kadar ısıtabiliyordu.

  Bay Jeon beni yakalayıp sıkı sıkı sarıldığında zaman farklı bir akış hızına ulaşmıştı sanki, kimse ne olduğunu anlamamıştı, kendimizi özel bir jette bulmuştuk, Bay Jeon'un jetinde. Herkes şaşkındı, daha çok anlayamıyorduk olanları sanki. 2 ay önceki hayatımı gözümün önünden geçirdiğimde gülmek geliyordu içimden hatta. Ne olmuştu da kendimizi böyle bir düğümün içinde bulunmuştuk? 

  Jungkook, Taehyung, Yoongi hyung, Hoseok hyung ve ben. 5'imiz tekli koltuklara yerleşmiş, sakinleşmeyi ümit ediyorduk. Namjoon ve Seokjin hyung ile Bay Jeon bizi yalnız bırakmışlardı, konuşacaklarımız olmasına rağmen bir gıdım da olsa sakinleşmemizi bekliyorlardı anlaşılan.

  "Tae." Yoongi'nin sesi kısıktı, sanki Taehyung'u ürkütmekten korkuyor gibiydi.  "Yola çıkmadan önce, abilerinle-" "Hayır." dedi Taehyung kısık bir sesle. Konunun ne olduğunu bilmiyordum ama anlaşılan yanıma gelmeden önce abilerine bir şey anlatıp anlatmadığını soruyordu Yoongi hyung. 

  "Hayır." bu sefer ses Seokjin hyungdan gelmişti. Hepimiz arkamızı dönmemizle iki kardeşi yan yana gördük. "Konuşmak ister misiniz?"

  "Babam nerede?" Jungkook'un merakla sorduğu soruyu koridorun ucunda görünen babası cevaplamıştı. "Hadi çocuklar, konuşmamızın zamanı geldi, sizin de bizim de merak ettiklerimiz var."

***********************************************************************************************

  Yaklaşık 30 dakika geçmiş olmalıydı. Jungkook başından sonuna kadar başımıza neler geldiyse anlatmıştı. Yoongi'nin araya girip onun ve benim geçmişimi anlatmasını saymazsak Jungkook'un yarım saat aralıksız konuştuğunu söyleyebilirdik. Konu Hoseok'un beni evine kapattığı kısıma gelince Hoseok hyung yerine daha da fazla sinmişti. "Bu kısımı biliyoruz." dedi Namjoon sert bir ifadeyle, gözlerini Hoseok hyungun yüzünde dolandırdı. Bir şeyler ölçüp tartıyordu. "Jimin'in onu affettiğini de biliyoruz ama." 

  Şaşkınlıkla yüzümü kaldırdım. Böyle bir şeyin bahsi hiç geçmemişti, çünkü Hoseok'a ilk anlar hariç hiçbir zaman sinirlenmemiştim. Küçüklükten beri bana kinlenerek büyüyen bir çocuktu, şu anki tavırlarının yumuşamış olması bile bir şanstı. Hoseok'un kısık sesi etrafı doldurdu. "Ben-" Hepimiz dikkatle ona bakıyorduk. Gözlerimiz birbirine deydi. Pişmanlık vardı gözlerinde. "Ben büyürken-" 

  "Her şeyi öğrendik Hoseok." Bay Jeon'du konuşan, eline Hoseok'un elini alıp konuşmaya başlamıştı. Hoseok ürküp elini çekecek gibi olsa da son anda vazgeçmişti, kafasını eğip Bay Jeon'u dinlemeye başladı. "Ne şartlar altında yaşadığını, nasıl büyüdüğünü ve sevdiklerini birer birer nasıl kaybettiğini, hepsini öğrendim. Her şeyden haberimiz var çocuklar. Size her şeyi tekrardan anlattırdım çünkü olayların ne kadarını bildiğinizi öğrenmem gerekiyordu, fakat anlaşılan teker teker her şeyden haberdarsınız." Nazikçe elini Hoseok'unkinden çekti, ayağa kalkıp kendine bir bardak su doldurdu ve sakince içti. Hikayenin diğer kısmına geçecektik, farkındaydım. Sıra onlardan olayı dinlemekti. 

  Bay Jeon derin bir nefes verdi. "Park Jiwon olacak o adama hiçbir zaman ısınamamıştım, onunla işe devam etmemin tek nedeni Jungkook ile Chaeyoung'un birbirlerini sevdiğini zannetmemdi." Sakince bana ve Jungkook'a baktı. "Olayların böyle karışık ve pis işler içerdiğini bilseydim ilk işim Jungkook'u ve seni Jimin, sizi ve arkadaşlarınızı alıp buralardan uzaklaştırmak olurdu."

Mokıta*jikook*yalan ve yasakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin