Bölüm 14
Babamin bana izin vermesi için uğraşmam gerekmemisti... İhtiyacım olduğunu biliyordu ... Benim için endiselendigi belliydi... Aksi halde göndermezdi ...
Konuşmamız biter bitmez teşekkür etmiş heycanla Evin her tarafında Jin i aramaya başlamistim ...
En çok bulunduğu yer yani mutfakta yoktu ...
Babamın çalışma odasından ben yeni geldim orda da olamazdi ...
Ee dışarı baktım orda da yoktu ...
Odasına doğru ilerledim ... Kapıyı tıklamadan daldım içeri ... Yoktu...
balkona çıkmıştır diye oraya da baktım ama burda da yoktu..
Nerde bu adam dışarı mi çıktı acaba... ama çıkmış olsa Bana söylerdi ....
yani sanırım ...
Basım önümde odama giriş yaptım kapıyı actigim gibi içerden birinin bir yerlerine çarptığını anladım ...
"Ahhh... Yavaş beee"
Diyen Jin in sesini duyunca hem şok olmuştum hem de onu evde kendi odamda bulmuş olmak beni çok mutlu etmişti ...
Yüzümdeki sinsi gülüş ve sahte Şok ifade ile içeri daldım ...
Eli kafasında dizlerinin üstüne çökmüş kafasını ovuyordu... Sanırım kafasına çarpmıştı kapı ...
Yere düşmüş olan bardağın ve yere dökülen sütun üstünden zıplayarak Jin in yanına dizlerimin üstüne çöktüm ...
"Tanrım Jin bunu nasıl başardın "
Jin kafasini belli belirsiz kaldırıp sinirle karşılık vermişti bana...
"Aptal misin sen ben mi başardım ... Salak saçma konusuyorsun ... Kafamı yardin "
Şuan öyle tatlı öyle komik gelmişti ki gözüme kahkahami durdurmadm ...
"Ahahahah " sesli kahkahami saldım ortama ....
Jin de kısık kısık gülmüş ... Gözlerini bana çevirmişti ...
"Ballı Süt getirmistim sana .. odada olmadığını anlayınca sütü aşağı getirecektim ... Düştü elimden bardak toparlayıp temizlemek için eğildim... derken sen kapıyı bı ittin kafatasimi siktin tae ... "
... En ufak lafı bile bana gülünç geliyordu ... Eğlenceli geliyordu ...
Tanrım gülmekten karnıma ağrılar girdi ... Toparlandım ve Jin e baktım ... Oda gülüyordu ama benim kadar değil tabii... Elimi kafasına koydum ...
"Acıdı mi çok. ... "
"Demirden falan değil ... Canıma okudun acıdı tabii.."
" Ben..."
Aklıma jimin in hoseok a vurduktan sonra öpeyim geçsin acısı dediği zamnlar geldi ...
"Acısını almanın bir yolunu biliyorum ... "
"Nasıl buz falan mı onu kendim de yaparım sağol "
"Hayır hayır ... Bu başka ... "
İki elimi omuzlarına koydum ... Dizlerimin üstünde yukseldim ... Aşağıdan bana bakıyordu ... Öyle Bakma be adam .... zaten Bin türlü anlam yüklüyorum her hareketine sende iyice zorluyorsn sinirlarimi...
Kafasını ovdugu yere saçlarının üstüne belli belirsiz minik bir öpücük kondurdum .. başı göğsüme denk gelen Jin sessiz ama derin bir nefes aldı ... Geri çekildim yavaşça ... Jin kafası önünde gözleri kapalı bekliyordu ...
