Giriş

1.2K 58 102
                                    

Daisy ve Phoebe'nin tartışma sesleriyle kalktım. Zaten uyanmaktan nefret etmiyormuşum gibi bir de yüksek sesle tartışıyorlardı. Bugün üniversite başvurumun açıklanacağı gündü, umarım evime yakın bir yer olur. Arkadaşlarımdan ve ailemden uzak kalmayı gerçekten istemiyorum. O yüzden hep evime yakın yerlere başvurdum. Bir yer hariç, abim Louis'nin zoruyla bir tane de Londra da üniversite yazdım.

Abim Louis Tomlinson. Çok ünlü olan One Direction grubunda. Birkaç sene önce Londra'ya taşındı. Orada diğer grup üyeleriyle aynı apartmanda kalıyor. İlk taşındığı zaman ona gerçekten çok kızmıştım ama şimdi yokluğuna alıştım. Şimdi de beni yanına taşınmaya zorluyor.

Louis ile aramızda diğer kardeşlerimden daha farklı bir bağ var. Birbirimize çok benziyoruz ve çok iyi anlaşıyoruz. İlk başta gruba katıldığını söylediğinde onu çok ciddiye almamıştım. Zaman geçtikçe ciddi olduğunu anladım. Onlar gerçekten de ünlü oldular.

 Eğer üniversiteyi Londra da kazanırsam Louis'nin yanına taşınmak zorunda kalacağım çünkü okul oraya çok yakın. Zaten Louis de onun yanına taşınabileyim diye o üniversiteyi zorla yazdırdı. Evet Louis'i özlüyorum ama buradaki yaşantımı bırakmak hiç istemiyorum.

Banyoda ki işlerimi hallettikten sonra aşağı kahvaltıya indim. Daisy, Phoebe ve Lottie çoktan oturmuşlardı. "Günaydın." deyip yanlarına oturdum. Annem büyük ihtimalle işe gitmişti. Kız kardeşlerimle tamamen zıttık. Onlar süslenmeyi, abuk subuk videolar çekmeyi seviyorlardı. Maalesef bunları Lottie onlara alıştırdı.

5 kardeşiz. Daisy ve Phoebe ikizler ve benden 1 yaş küçükler. Lottie ise benden 2 yaş büyük. Louis 21 yaşında yani en büyüğümüz. Ben de 18 yaşındayım. Daisy, Phoebe ve Lottieyle de iyi anlaşıyoruz ama hiç biri Louis'nin yerini doldurmuyor.

"Bugün üniversite başvuruların açıklanıyor değil mi Bella?" diye sordu Lottie.

"Evet, umarım buraya yakın olur." deyince hepsi birlikte bana katıldıldılar.

Daha sonra Lottie, Pheboe ve Daisy'le kahvaltı etmeye devam ettik. Kahvaltılıkları topladıktan sonra odama geçtim. Telefonum çaldı. Arayan Louisti.

"Hey Bel napıyorsun?" dedi.

"İyi Louis sen?" dedim.

"Harry ile televizyon izliyoruz. Üniversite başvuruların açıklandı mı?" dedi. Tanrım bunu soracağını biliyordum.

"Hayır Louis açıklanınca haber vereceğimi söyledim ayrıca Londra'ya gelme ihtimalim çok düşük fazla heveslenme." dedim.

"Niye böyle söyleyip duruyorsun Bel yoksa yanıma gelmek istemiyor musun?" dedi kızarak. Yanına gitmek tabii ki istemiyordum. Burada arkadaşlarım ve oturmuş bir düzenim vardı. Bunları bırakıp gelmenin kolay olacağını sanıyor ama değil.

"Saçmalama Louis ben sadece hayal kırıklığı yaşamanı istemiyorum o kadar. Ayrıca buradaki şeyleri de bırakıp gelmek kolay değil." dedim.

"Sonuç olarak burada ben varım değil mi? Bu her şeyi eşitler Bel. Ayrıca burada gözümün önünde olacaksın. Üniversite de partilerken yanlış yollara sapmanı istemeyiz değil mi?" dedi alay ederek.

"Bunu sen mi söylüyorsun." dedim alayla.

"Neyse Lou üniversite açıklanınca arayacağım beni arayıp durma."

"Buraya geleceğin zaman yüzünün ifadesini görmek için sabırsızlanıyorum." dedi. Telefonu kapattık. Boşu boşuna hevesleniyordu çünkü Londra da ki üniversiteyi sonlara doğru yazmıştım. Oraya gitmem imkansızdı. Akşama sonuçlar açıklanırdı. Telefonum çaldı. En yakın arkadaşım Abbie arıyordu.

Gotta Be You- Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin