Bir hafta sonra herşey rayında ilerlerken Jake beni bir restauranta davet etti. Ertesi gün de beraber Londra'ya gidip takılacaktık.
Restaurantta yemek yerken Jacob bana garipçe baktı. Birşey söylemek ister gibiydi, ve ben meraktan çatlıyordum.
+Jacob... İyi değilsin gibi geldi. Herşey yolunda, ama sanki sana göre ters giden birşeyler var gibi.
-Yoo, dedi gülümseyerek. Ama huzursuzlandığı her halinden belliydi.
+Jacob, gerçekten, bir sıkıntın varsa anlatabilirsin, biz en iyi dostuz.
-Tamam Alex, sağol, ama olaylar bildiğin gibi değil. Gerçekten. Güven bana. Lütfen Alex.
+Peki Jake. Sana güvenim sonsuz ama bu böyle nereye gidecek, dedim köftemi bölerken.
Cevap gelmedi ama tabiki Jacob'u kendi haline bıraktım. O iyi biriydi. Dùrüsttü. Belki de o anda kafasına takìlmıştı birşey. Rahatsız etmiş olabilirdi onu.
Yemekten sonra hesap geldi. Ben òdemek istedim ama Jake bırakmadı.
Biraz da dışarıda hava alıp eve gittik, hazırlandık (Londra için) çünkü sabah saat 6 için bilet almıştık.
Ben evde alarmımı kurdum. Uyudum. Gece saat 3 gibi su içmeye uyandım ve Jacob'ı cam kenarında buldum. Üzgün duruyordu.
+Bir sorun yok demiştin, dedim. Neler oluyordu?
-Sadece, ah Alex keşke anlatmak kolay olsaydı.
+Ne istersen söyleyebilirsin. Biz iyi dostuz deği-----
-Alex ben senden hoşlanıyorum. Forks'a gelmeden de önce. Ama sana karşı dürüst olamadım, üzgünüm. Lütfen beni anla...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt Kız
FanfictionKurtlar ve vampirlerin hikayesi. Ama bu kez farklı sanki biraz. Alex, Jacob ve Caroline, Rydel ve diğerleriyle başa çıkabilecek mi? Yoksa bu olmayacak bir düş mü? Vampirler mi kurtlar mı? İyiler mi kötüler mi? Rüyalar mı gerçekler mi? Dahası.... Ale...