10. BÖLÜM

33.7K 919 536
                                    

🎵 Söylediğim yerde medyadaki şarkıyı açmanızı istiyorum Nazlı kızlarım. Bazılarınız açamıyormuş eğer internetiniz varsa indiriverin kuzularım 😁😁🎵

Kolumu çekiştirerek asansörün önüne getirdi. Tuşa basarak asansörü beklerken çırpınmaya devam ederek bağırdım. "Bıraksana hayvan herif!"

Bir Allah'ın kulu da sesimi duymuyor muydu? Koskoca apartman ya! Ölsek haberleri olmayacak!

"Güzelim çırpınmayı kessene?!" kolumu biraz daha kendine çekerek beni önüne geçirdi. "Sen kendini ne sanıyorsun? Kolumu acıtıyorsun bırak!" göğsünü yumruklayarak söylediklerimi umursamayınca hınçla erkekliğine tekme geçirdim. "Ananı sikiyim!" diye hırlayarak beni tutmadığı sağ elini erkekliğine bastırarak öne eğildi.

Bu hareketi tam beş yaşımdan belli bilir ve gerektiğinde uygulardım. Çağın abim kendimi korumayı küçük yaştan beri öğretmişti. Bu durumlarda hiçbir zaman sessiz kalmadım, bu saatten sonra da kalmazdım.

Kolumu ondan kurtarmaya çalışsam da bırakmayınca yumruğumu iyice sıkarak tüm öfkemle boynundaki şah damarına vurdum. "Ahh!" dediğinde hala kolumu tutuyordu. "Şerefsiz manyak, bırak!" tırnaklarımı geçirerek neredeyse kolumdan soydum elini. Koşarak merdivenlere giderken birkaç adım sonra belimden yakalayarak asansörün içine sokmaya çalıştı. Kapı kenarlarına tutunarak hem beni çekmesini oyalıyordum hem de kapı bu şekilde kapanmıyordu.

"Ahunaz, bir şey yapmayacağım sen benimle konuşmadığın için zorluyorum. Ahh soydun tüm elimi kızım!" beni zorla içeri sokup aynaya yapıştırdı sırtımı. "Sen bu hakkı nasıl kendinde bulursun, konuşmak istemiyorsam, istemiyorumdur!" göğsüne yumruklarımı geçirirken adeta haykırıyordum. Elini ağzıma kapatmaya çalıştı. "Herkesi başımıza toplayacaksın, vurma artık. Ahh kulağım!" tırnaklarımı geçirdiğim kulağına yapıştırdı bir elini.

"Vallahi konuşacağız!..." durdu beni sabitlemeye çalışarak derin bir nefes alıp mavi gözlerini kısa bir süre kapatıp, açtı. "Kızım niye zarar verecekmişim gibi davranıyorsun? Sana bir zarar verirmiyim ben? Çağın denilen adamla konuşmanı istemiyorum. Sana bakışlarını hiç sevmedim." Kaşlarını çatarak söyledikleriyle yerimde durdum. Sinirli bir nefesle göğsümü şişirdim. Bu muydu yani tüm konu?

Her gün kadın cinayetleri duyuyoruz, kafayı yedi herhalde bu şekilde mi konuşulur? Yumruğumu açarak sağ elimde bir kez göğsüne vurdum "Sanane?!" bir yumruk daha attım. "Seni ne ilg..."

Bu sırada Merih abinin arkasında gördüğüm yüzle cümlemi tamamlayamadım. Merih abiden yaklaşık on santim uzun olan Çağın abi işaret parmağını dudaklarına yerleştirip, çattığı kaşlarıyla baktı. Benim cümlemi tamamlayamamamı sorun etmeyen Merih salağı da konuşmaya devam etti. Bana dokunmuyordu artık, hareket etmeyince bırakmıştı.

"Güzelim, seni sevdiğimi bil..." konuşurken yüzüme doğru kaldırdığı sol elini delirmiş gibi bakan Çağın abi tuttu kendisine doğru çevirirken "Lann!" diyerek kafasını Merih abinin düzgün burnuna gömdü. Yere düşerken burnundan oluk oluk akan kanı görünce midem bulanarak biraz geriledim.

Yere düşen Merih abinin üzerine çullanarak deli gibi yumruk atan Çağın abi kısa bir süre bana baktı çatılmış kaşlarını düzeltmeden. "Çık eve!" dedi. Bir yumruk daha atarken hareket etmediğimi fark edip tekrar bana dönüp kolumdan tuttu. Sonra ikimizin gözleri de elinin üzerindeki kanlara takılınca elini arkasına sakladı. Hızlı hızlı nefes alıp veren göğsü biraz düzeldi.

"Nazlı kızım, çık eve elini yüzünü yıka..." bir nefes daha bıraktı. Korkumu almak ister gibi alnıma bastırdı dudaklarını. Titreyen parmaklarım siyah tişörtüne tutundu. Titrek bir yutkunma bıraktım. Şakağıma doğru kayan dudaklarıyla beraber saçımın bitiminden nefes çekti içine. "Odanda beni bekle, hemen gelmeye çalışacağım, tamam mı?" son söyledikleriyle daha sıkı tutundum.

AHUNAZ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin