Admin Doğuş Değil Beyler

65 8 64
                                    

[DOĞUŞ]

Kafamı sıradan kaldırım.
Başım çatlarcasına ağrıyordu. Yine dövülmüş, itilmiş ve iğrendirtmiştim. Biraz saçımla oynadım. Sanki tüm dertleri unutacakmış gibi...

Babama göre, okula göre tamamen iğrenç bir yaratıktım. Hepsinin nedenin gay olmamla alakası olmadığına emindim.

Sonuçta, sadece o olsaydı bana kız demezlerdi değil mi?

Kapattığım gözlerimi yeniden açtım.
Karşımda Onur duruyordu.
Kalpçiğim yeniden teklerken o bana soğuk bir ifadeyle bakıyordu.

Niçin geldiğini biliyordum...

Artık "okulun itiraflar" sayfasının admini olmak istemiyordum. Zaten hergün gece gündüz şiddete maruz kalıyordum ve bu fazlasıyla yetiyordu...

Elini sıraya koydu. Minnoş kalbim resmen koşmaya başlamıştı. O güzel yüzüne baktım. Biçimli yüzü,tapılası vücudu ve tanrıları kıskandıran bir gülümsemesi vardı benim için.

Hergün onu tüm dersler izler dururdum.
Çoğu davranışını ezberlemiştim mesela gerildiğinde baş parmağıyla avcunun içini kaşırdı. Mutluyken küpeleriyle oynardı.
Ve daha sayamayacağım bir sürü özelliği vardı.

O benim için fazlasıyla mükemmeldi...

O güzel parmaklarını saçımda hissettim bir anda. Kalbişim nasıl hiç sormayın. O ayrı bir atıyordu.

"Doğuş, iyi misin?" dedi masum bir sesle.
Ben kızarmaya devam ederken o konuşmaya devam etti.

"Admin sen değilsin. Tamam. Ama bana ne olduğunu anlat. Tamam mı?"

"Peki..." diyebildim sadece. Gözlerine bakmamaya çalışarak anlatmaya başladım.

"Ar-artık admi-n olmak istemiyo-istemiyorum Onur." sözlerimle ağlamaya başlamıştım. Ne  kadar da eziktim.

Elleriyle çenemden beni kaldırdı. "Devam et." dercesine baktı bana. Ben de kırmadım devam ettim.

"Be-n hesabı bıraktı-bıraktığımı yazd-ım. Sonra kı-sa saçlı bir kız benden he-hesabı isted-i bende ve-verdim. Yüzü-nü görme-dim."

Oda cevaplar üzerine baş parmağı ile akan yaşlarımı sildi. Bana sıcak bir gülümseme yollayıp sınıftan ayrıldı.

Keşke hep böyle kalsaydık...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

[EMIR]

"Ananı sikeyim."
diye mırıldandım.Yataktan kalkıyordum. Her yerim berbat bir şekilde ağrıyordu. Adamlar beni çok pis dövmüşlerdi.

Kaç kişi geldiler üstüme çok doğal yani.

Ben içimde zırvalarken kapımın tıklandığını duydum. Kapıyı açtığımda Alp ile karşılaştım. Ona koskocaman gülümsedim.

O da bana karşılık verdi, koskocaman gülümsemesiyle. Daha da geri çekildim girmesi için.

Odama girdikten sonra kapıyı kapattım. O yatağıma otururken ben de merhemi aldım ve yanına geçtim.

"Canın çok acıyor mu?" diye sordu o tatlı sesiyle. Alp her zaman çok tatlıydı.
E kim Alp'i tatlı bulmaz ki...

"Eskisi kadar değil Alp." dedim sakince. Her yerim ağrıyordu. "Yardım ediyim mi?" dedi hafif titrercesine.

"Gerek yok, aslında. Ama yine de teşekkür ederim."  bana bi türlü bakamıyordu. Bunu çok tatlı buluyorum açıkcası.

Ikimiz sessizliğe gömülmüştük. Ben de bi şey deneyince kalktım ayağa. Inledim yeniden. Lavaboya ilerlerken kolumdan tuttu beni.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 13, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TUTANAMAYALAR [boyxboy] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin