Kalbinde bir lekeyle mi çiçek açtın?
Ruhundaki sancıyla mı her şeyi arşa çıkardın?
Çamurlu ellerle mi süründün?
Yoksa suyla mı tapınağa ulaştın?
--
--
"Ayy!"
Televizyonun içindeki yapılı adam karşısındaki rakibine güçlü bir yumruk savurduğunda Louis cırlamıştı,"Nasıl vurdu öyle ya,ne kadar ayıp!"
Liam ve Harry kıkırdarlarken Liam kolasından bir yudum içip tuttuğu güreşçi için tezahürat yaptı,"Hadii ama Louis,gerçekten de vurmuyorlar birbirlerine,hem çok eğlenceliler,baksana şunlara ya...Bu güreş camiasında en sevdiğim kişidir,Undertaker."
Harry Liam kadar meraklısı değildi ama denk geldiği zamanlar açıp bakardı,"Adam cidden lakabının hakkını veriyor ama,'Mezarcı' falan,güreş federasyonunda efsane haline gelmiştir kendisi,bütün rakiplerini ringde gömer!"
Louis korkuyla küçük elleriyle ağzını kapadı,"Nasııııl yani!?Onları öldürüyor mu!?Zamanları gelmeden canlarını mı alıyor onların!?"
Harry onun sevimliliğiyle mest olurken Liam kahkaha attı,"Hayır ya!Ringde haşat ediyor demek istedim,gerçekten onları öldürdüğünü falan düşünmedin heralde?Öyle değil mi!?"
Liam şüpheyle onun suratına baktığında yarım ağız sırıttı,"Düşünmüşsün!Daha neler Lou!Öyle şey yok,niye öldürsün adamları ya!",Louis rahatlıkla bir nefes verip gülümsedi,"Oh iyi iyi,sevindimm!Babamdan önce davranamaz zatenn,Babam dışında kimsenin bir başkasının canını almaya hakkı yoktur!"
Louis cümlesini bitirdiği an öfkesine yenik düştüğünü anlayarak yaptığının geç farkına vardı ve tereddütle dilinin ucunu ısırdı,"Şeyyy şaka!Tepkinizi merak etmiştim ben de!Ehehehe!"
Garip bir şekilde sesli güldüğünde Harry tek kaşını kaldırıp beğendiği buz tenli oğlana telaşla bakmıştı,Louis onun kazık gibi üzerinde çakılı kalmış bakışlarının altında ayağa kalkıp merdivenlerden yukarı çıktı ve kendisi için temin edilen odaya girip hızla kapıyı kapatıp kilitledi,saniyeler içerisinde Zayn karşısında belirdiğinde gidip muhtaç bir şekilde ona sarıldı.
"Yine pot kırdım!"
Zayn onun saçlarını karıştırıp kendisinden uzaklaştırıp bu sefer öfkeyle bakmadı,"Neyse en azından şakaya vurup toparlaman çok zaman almadı kardeşim,hem yukarıdan gördüm,Liam'da yanınızda sanırım?"
Louis onun değinmek istediği şey ile kollarını önünde birleştirip olumsuz anlamda kafasını salladı,"Zayn!Olmaz!...Yine aynı şeyleri mi yaşamak istiyorsun,beni Harry konusunda uyardığın halde kendin neler yapıyorsun böyle,aynı şey tekrarlanırsa bu sefer cezan sonsuza kadar sürebilir,yer yüzüne bir daha hiç iniş yapamayabilirsin!"
Zayn bıkmış bir şekilde omuzlarını düşürüp kaşlarını suratına sert bir ifade yerleştirecek şekilde çattı,"Bu...nasıl desem Louis,Liam öncekine benzemiyor,yani önceki hissettiklerim Liam için hissettiklerim yanında hiç kalırmış onu anladım,evimizin aksine o yakıcı yer gibi olan çukura atılmış gibi kalbim,sürekli onu görmek,onun sesini duymak istiyorum."
Louis hayretle kardeşinin dudaklarından dökülen kelimeleri her defasında farklı bir şaşkınlığa bürünerek takip etti,"Kabul et Louis,sen de Harry'den uzak kalamıyorsun,bu gidişle Bay Styles'ı nasıl ışığa sürükleyeceksin anlamadım doğrusu."
Odanın kapısı yavaşça tıklandığında Louis daha sesini çıkaramadan kapı açıldığında Zayn dalga geçerek fısıldadı,"Harry'de ne kadar sabırlıymış!"
Louis susması için onun koluna vurup odadan içeriye giren iki bedene bakarken Harry ve Liam nereden çıktığına anlam veremedikleri esmer oğlana baktılar,"Zayn?Hoşgeldin de biz zili duymadık,ne zaman geldin?"
Zayn'e kalmadan Louis öne atıldı,"Ben onu evin arka kapısından aldım,siz televizyon izliyordunuz ya rahatsız olmayın istedim!Beni görüp halimi hatırımı sormaya gelmiş!",Zayn sırıtırken bakışlarını Liam ile buluşturdu,"Ah evet Louis emin olabilirsin ki kesinlikle seni görmeye geldim!"
Liam Zayn'e çapkınca bir sırıtış yolladığında Zayn sırtında en can yakıcı bir acı hissedip iki büklüm oldu,odadaki herkes başına üşüştüğünde onun durumunu tek anlayabilen Louis'di,kendisi de Harry ile ne zaman göz göze gelse en zirve acıyı yaşıyordu.
Sırtının sol tarafında kanadından sadece kendisinin duyabileceği çatırtı sesleri geldiğinde Zayn korkuyla Louis'e fısıldadı,"L-Louis yardım et lütfen,kaybediyorum!"
Louis kabalaşacağını umursamadan Liam ve Harry'e bağırdı,"Çıkın!Lütfen çıkın!Hepimiz üstüne gitmeyelim,ben hallederim şimdi!"
Liam ve Harry Louis'in bağırışları üzerine odadan çıktıklarında Liam'ın bedeninin görüş açısından kaybolmasıyla acısı azalmaya başlamıştı Zayn'in,"O kadar canım acıdı ki kanatlarımdan birini kaybettim sandım!"
Zayn yorgunlukla kendini yere attığında Louis önünde eğilip sırtından acılar yükselen kardeşine sımsıkı sarıldı,"Şşh tamam geçti,eğer ket vurabilirsen bir daha olmaz,denemek zorundasın,hislerinin üstünde hakimiyet kurmalısın Zayn."
Zayn yapamayacağını biliyor olsa da şimdilik geçiştirme amacıyla kafasını sallamak ile yetindi,sırtına giren acının tarifi yoktu,bütün yıldızların parlak ışıkları göz bebeklerine tutulmuş gibiydi,Louis kolları arasındaki Zayn'in yükselip kaybolmasıyla bakakalırken sırtını beyaz örtülü yatağa yaslayıp derin bir nefes aldı.
Aklına Harry geldiğinde Zayn kadar olmasa da o da bir acı hissetti.
Zayn ile aynı acı seviyesine ulaşabilmesi için tıpkı Zayn'in Liam ile göz göze geldiği gibi Louis'in de Harry'le göz göze gelmesi gerekirdi,o yüzden şu an Harry odanın içinde olmadığı için Louis şimdilik şanslı sayılırdı.
Kapı kısa süre sonra tekrar tıklandığında Louis sırtını yataktan uzaklaştırıp ayaklandı,"Efendim Harry?"
Kapının arkasından kalın bir ses duyuldu,"Hayır,Des ben."
Louis rahatlayıp kapıya ilerledi ve kapıyı açtığında Des izin ister gibi baktıktan sonra içeriye girip kapıyı kapadı,Sayılı zaman içerisinde kendisini ışığa sürükleyecek olan oğlanla göz göze geldiğinde kalp atışları yavaşladı,"Merhaba Güzel Melek." diye Louis'e hitaben selam verdiğinde Louis memnuniyetle gülümseyip faninin gözlerine baktı.
"Umarım burada,yani bizim aramızda kendini rahatsız hissetmiyorsundur?"
Louis kafasını iki yana sallayıp rahatsızlık duymadığını belirtti,Des söyleyeceği ve yapacağı itiraf konusunda kendini hazırlarken Louis onun kapıldığı paniği bariz bir şekilde fark edebilmişti,"Dinle Melek,geçen gün oğlumla dertleşiyorduk ve olmaması gereken bir şey oldu...O bana bir itirafta bulundu ve hala şokunu atlatabilmiş değilim ama belli ki kendini cidden kaptırmış,ne yapacağız biz?"
Louis giderek tedirginleşmeye başlarken Des'in iki kolundan tutup onu sakinleştirmek için kendi içindeki gücü kullandı,Des vücuduna gönderilen kutsal sinyallerle rahatladığına dair mırıltılar çıkarırken son kez ciğerlerinde havai fişek etkisi yaratacak büyük bir nefes çekip Meleğe dolu dolu olmuş gözleriyle baktı."Oğlum..." diye başladığında söze Louis onun devamını getirmesi için güven verircesine kolunun üstünde duran eliyle yavaşça sıktı.
"Oğlum sana aşık olmuş Güzel Melek." dediğinde Louis'in kanatlarından görünmeyen kanlar süzüldü.
•••