Evlilik arifesinde olduğunuz 5 yıllık nişanlınızı bir anda başka bir kadına kaptırsaydınız ne yapardınız?
O andan itibaren önünüzde iki seçenek vardır; vazgeçmek ya da sonuna kadar savaşmak.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kendine dikkat et hayatım!"
Kahverengi bukle bukle saçları omuzlarına dökülen genç kadın, Hailey Garner, uçağa binmek üzere kapıdan geçen esmer kafalı genç adamın arkasından bağırdı.
Genç adam yüzünde uysal bir gülümsemeyle son defa arkasını dönüp nişanlısına el salladı, ardından diğer yolcuların arasına karışıp gözden kayboldu.
Hailey iç çekip dış hatlar terminalinin çıkış kapısına doğru yürürken Ray olmadan bu bir ayı nasıl geçireceğini düşünüyordu. Evet, düşüncesi belki bencilceydi çünkü elinde olsa Ray'i o bir aylık iş gezisine asla göndermezdi ama eğer hayallerindeki evi almak istiyorlarsa Ray'in terfi etmesi, terfi edebilmesi için de bu iş seyahatine çıkıp elindeki anlaşmayı kabul ettirebilmesi gerekiyordu.
Hailey çalan telefonuyla zıplamıştı. Hemen yaptığı yemeğin altını kısıp heyecanla tezgâhın üzerindeki telefonu kaptı, açtı.
"Ray?" dedi heyecanla.
Diğer taraftan sakin bir erkek sesi duyuldu.
"Benim canım."
"Yolculuk nasıldı? Oteline yerleşebildin mi? Her şey yolunda mı?"
"Bitanem, sakin ol. Her şey planladığım gibi gitti, hiçbir sorun yok. Şimdi otelde odamdayım, biraz dinlenip yatarım. Biliyorsun yarın erkenden ön görüşme için anlaşmayı yapacağım şirkete gideceğim."
"İlk intiba önemlidir hayatım unutma, güzel bir şeyler giy ve mümkünse turuncu olmasın."
Genç kadın hattın diğer ucundaki adamın gözlerini devirdiğini görür gibi oldu, kahkaha attı. Nişanlısı turuncuya bayılırdı ve her nasıl başarıyorsa en uygunsuz zamanlarda bu renkte kıyafetler giymek gibi garip bir huyu vardı.
"Seni özledim Ray Wells."
Bir iç çekiş duyuldu.
"Ben de seni özledim Hail. Üstelik ayrılmamızın üstünden daha sadece on saat geçti."
"Evet." dedi Hailey üzgün bir sesle, kalan yirmi dokuz günü düşünmemeye çalışarak.
"Hayatım, oda servisi geldi. Çok açım, uçak yemeğinden sonra mideme düzgün bir şeylerin girmesini istiyorum. Seni yine ararım."
Genç kadının dudaklarına sıcacık bir gülümseme yerleşti.
"Arasan iyi edersin. İyi dinlenmeler. Seni çok seviyorum."
