Yirmi

1.2K 65 147
                                    


Sınır geçilmeden bölüm atmazdım ama 5k oldukkkkkkkkkk🥺🥳

İNANANABİLİYO MUSUNUZ 5K

5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k5k

Neyse tüm okuyucularımdan vote ve yorum bekliyorum artık❤️

•Bölüm sınırımız 20 vote ve 120 yorum

•Ve son olarak yeni kitabım "Bulutların Üstünde"'ye bakın lütfen.

🍇

15 gün sonra
Galatasaray-Beşiktaş derbisi

İlk yarı bitimine 10 dakika kala rakip yarı sahası içinde Galatasaraylı Omar ile çarpışan Aboubakar' ın geçirdiği ufak bir sakatlık sonucu sahaya giren sağlıkçılar ve çevirmenden oluşan ekip sakatlığa müdahale edip Aboubakar ayağa kalkabildiğinde kalenin hemen yanındaki çizgiden oyun alanından çıktılar.

Galatasaray kalecisinin dikkatinin dağınık olduğunu farkeden Vida, sağlık ekibi sahadan çıkar çıkmaz hakemin düdüğünü beklemeden serbest vuruşu kullandı. Topun saha kenarından ilerleyen takım çevirmeninin başına sertçe çarpmasıyla çevirmen yere düştü.

Hakem hem düdüğünü beklemediği hemde ciddi bir sakatlığa sebep olduğu için Vida'ya kırmızı kartını gösterip oyundan attı. Vida sahadan çıkarken sağlık ekiplerinin sedye çağırıp bayılan çevirmeni kaldırmaya çalışmasıyla ortalık iyice karıştı ve oyun durdu.

Çevirmenin ambulansa bindirilip götürülmesiyle hakem oyuncuları tekrar toplayıp maçı devam ettirdi.

İlk yarının bitiminden birkaç dakika sonra soyunma odasında ingilizce bilmeyen bazı futbolcularla iletişim kuramayan Sergen Yalçın sinirle iç çekti. Aklına gelen fikirle soyunma odasından çıkıp Galatasaray soyunma odasının bulunduğu koridora girip kapıyı çaldı.

Fatih Terim'i koridora çağırıp konuşmaya başladı.

"Hocam maç sonuna kadar çevirmenlerinizden birini alabilmemiz mümkün mü? Bazı arkadaşlarla iletişim kuramıyoruz."

Fatih kısaca düşünüp ricayı kabul etti. Llewella'yı gönderse sorun olmazdı. Teknik kadroda bulunan eski çevirmen Mert'i kullanabilirlerdi.

Soyunma odasına girip Llewella'yı yanına çağırdı. Durumu onada anlatıp Sergen ile birlikte Beşiktaş soyunma odasına gönderdi.

Sergen, girmeden önce kapıyı açıp içeriye baktı ve herkesin şortlarının giyinik olduğunu görünce Llewella'yı da davet etti.

Dorukhan, karşısında gördüğü Llewella'ya şokla baktı. Göz göze geldiklerinde kendisine gülümseyince kalbinin hızlandığını hissetti. Üzerini giymediğini hatırlayınca alelacele formasını giydi. Ve elleriyle saçını düzeltti.

Sergen, takımına Llewella'nın maç sonuna kadar kendilerine eşlik edeceğini söyleyip vakit kaybetmeden takıma ikinci yarı yapmaları gerekenleri anlatmaya başladı.

Devre arasının bitiminde yedekler ve teknik ekiple birlikte kulübeye doğru ilerledi Llewella. Sergen'in yanındaki boş yere oturacakken Sergen'in "Dorukhan'ın yanına oturabilirsin." demesiyle iki koltuk ileriye oturdu.

Dorukhan'la göz göze gelen Sergen ona göz kırptı. Dorukhan'ı sevdiğinden çöpçatanlık yapası gelmişti.

"Selam." Dedi Llewella Dorukhan'a.

"Selam."

Dorukhan oldukça gergin ve heyecanlıydı. Hiç beklemediği anda sohbet etme imkanı oluyordu. Konuşma bitsin istemediği için klasik sorularla devam etti.

"Görüşmeyeli nasılsın? Napıyorsun Llewella?"

Llewella güldü.

"Sabah olduğum gibi hala iyiyim. Maç falan izliyorum. Sen?"

Dorukhan da aynı şekilde karşılık verdi.

"Bende aynı ya maç var dediler gelip bakınmaya karar verdim."

"Ne güzel. Ne güzel."

Dorukhan ne diyeceğini bilemediğinden susup maça döndü.

Llewella'da ne diyebileceğini düşünürken Sergen tarafından çağırıldı ve takımdan adını bilmediği bir adama hocanın söylediklerini çevirdi.

Llewella'nın dikkatinin başka yerde olduğunu fırsat bilen Dorukhan kolunu koltuğun kenarına koyup çenesinide koluna yaslayıp onu izlemeye başladı.

Utku, Umut'un ikna etmesiyle Llewella ve Dorukhan konuşurken araya girmemişti. Ama biraz daha bu konuda Dorukhanla konuşmazsa patlayabilirdi. Arkadaşının çenesini yasladığı kolunu sallayıp kendisine dönmesini sağladı.

"Kardeşim hayırlı işlerr."

Dorukhan boş gözlerle Utku'ya baktı. Ama Utku umursamadan devam etti.

"Şans mı kader bilmem ama hep denk geliyonuz be oğlum."

"Geliyonuz değil geliyorsunuz."

Utku ofladı.

"Platoniğin bi kırk dakika daha yanında oturacak ve senin tek takıldığın benim yanlış kullandığım kelime mi Dorukhan?"

Umut, Llewella'nın Sergen hocayla konuşmasını bitirdiğini görünce Utku'yu dürtükledi.

"Llewella geliyor susun."

Selaaaaaaaaaaaaam

Nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

İstek, öneri veya şikayet?

Yeni kitabıma bakmayı ve yorum yapmayı unutmayınn ❤️

Querencia | Dorukhan ToközHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin