Yeni okulumun girişinde durmuş okuldan içeri giren kişileri izliyordum. Kızlara okula geldiğimi haber veren bir mesaj attıktan sonra okulun bahçesine doğru yürümeye başladım. Eski okuluma göre büyük bir okuldu ve çoğunun giydikleri ayakkabıları ya da taktıkları şeyleri gördüğümde zengin olduklarını anlayabiliyordum.
Ailemin de durumu iyiydi ama çok fazla para harcamayı sevmezlerdi. Bende giydiklerime dikkat eden biriydim ama kıyafete para harcamak yerine kitap almayı tercih ediyordum. Bu yüzden odamın çoğunluğunu kıyafetler değil de kitaplığım kaplıyordu ve bu durumdan çok memnundum.
Gözlerimle etrafı tararken kızları beklemek için oturacak bir yer arıyordum. En sonunda banklardan birinin boşaldığını gördüğümde hızla o tarafa doğru yürümeye başladım. Banka oturduğumda sırt çantamı yanıma koymuştum. Kolu kopmuş çantamla okula gelmemiştim tabikide. Üniformaya uygun olsun diye siyah bir çanta almıştım.
Başımı okulun girişine doğru çevirdiğimde iyi ki çevirmişim demiştim. Çünkü o gelmişti. Kim Taehyung. Yemin ederim okul formasının bu kadar yakıştığı başka birini bilmiyordum. Onu hayranlıkla süzerken gözüm yanındaki kişiye takıldı. Yanındaki kız gülerek ona bir şey anlatırken o da hafifçe gülümseyerek onun anlattıklarını dinliyordu.
Kıza daha dikkatli baktığımda onun Taehyung'un instagramdan takip ettiği o kız olduğunu anlamıştım. Kızın adını biliyordum çünkü onun da profilini gezmiştim. Seulgi. Güzel bir kızdı. Instagramda ki fotoğraflarına baktığımda çok ciddi biri gibi gözükmüştü gözüme ama şu an hiçte öyle gözükmüyordu. Somurttum.
Ben kıza o kadar dalmıştım ki onun artık gülümsemediğini ve bana dik dik baktığını gördüm. İstemsizce kaşlarım çatılmıştı. Bakışlarımı ondan çekip tekrardan Taehyung'a baktığımda onun Seulgi'nin nereye baktığını anlamaya çalıştığını gördüm.
En sonunda bakışları benimle kesiştiğinde sadece baktı. Umursamadan tekrardan Seulgi'ye döndüğünde ona bir şeyler söylemişti. Seulgi bakışlarını benden çekmeden kafasını iki yana salladı ve bakışlarını benden çekti. Tam kalkıp yanlarına gidecektim ki üstüme birinin atlamasıyla durdum.
''Formanın bu kadar yakıştığı başka bir insan evladı daha yok''diye bağırarak bana sarılan Lisa'ya gülümseyerek bende sarıldım.
Omzunun üstünden baktığımda Chaeyoung kenardan gülümseyerek bana sarılmak için sırada bekliyordu. Lisa'nın beni bırakmayacağını anladığında omuzlarından tuttuğu gibi kenara fırlattı ve bana sarıldı.
Yaptığı harekete kahkaha attığımda etraftaki bazı insanların bana baktığını gördüğümde umursamadım. Çok sesli kahkaha atardım. Sesimin ayarı yoktu ve bunun yüzünden annemden çok fazla azar işitmiştim.
En sonunda Chaeyoung ile ayrıldıktan sonra birlikte banka oturduk. Gülümseyerek onlara baktım. ''Lan artık aynı okuldayız. Bundan daha iyi hiçbir şey olamaz'' dediğimde Lisa bana öpücük atmıştı.
''Ay bak geldi ileride erkek arkadaşım olacak yakışıklı'' diyen Chaeyoung'a döndüğümde onun bakışları bende değildi. Nereye baktığını anladığımda şokla ağzım açıldı.
Taehyung'tan bahsetmiyordu değil mi? Hızla ona döndüğümde ''Hangisi?'' diye heyecanla sordum.
Chaeyoung hala Taehyung'un olduğu tarafa aşkla baktığından beni duymamıştı. Tekrardan sesleneceğim sırada Lisa'nın ''Şu siyah saçlı çocuğun yanında salak salak hareketler yapan çocuk'' dediğinde rahat bir nefes vermiştim. Taehyung'tan bahsetmiyordu.
Bakışlarımı tekrar Chaeyoung'un baktığı yere doğru çevirdiğimde Taehyung ve Seulgi'ye el hareketleriyle bir şeyler anlatan çocuğu fark etmiştim. Yakışılıydı ve Chaeyoung'a yakışacağından emindim. Ama normal erkeklere göre biraz kısa görünüyordu. Şu an onlardan uzak olduğumdan dolayı tam olarak bir şey diyemiyordum. Bakışlarımı onlardan çekip kızlara döndüm.
Chaeyoung'un gözlerinin önünde elimi salladığımda nihayet bakışlarını oradan çekip bana dönmüştü. ''Adı ne bakalım müstakbel eniştemin?'' dediğimde sırıttı.
''Jimin'' dediğinde gülümsemiştim. Çocuğun ismini söylerken bile gözleri parlamıştı.
Zilin çalmasıyla oturduğumuz banktan aynı anda kalkmıştık. Chaeyoung hızlı bir şekilde önümüzde yürümeye başladığında sebebini anlamıştım çünkü Jimin'de arkadaşlarından ayrı bir şekilde hızla okulun içine doğru yürüyordu.
Lisa ile Chaeyoung'un ne yapacağını izlemek için yavaş yavaş yürüyorduk. Chaeyoung, Jimin'in onu fark etmesi için önüne geçtiğinde planı başarılı olmuştu çünkü Jimin gülümseyerek Chaeyoung'a seslenmişti. Chaeyoung sanki onu yeni farketmiş gibi bir tavırla ona döndüğünde ağzım açık onu izliyordum.
Lisa yanımda güldüğünde ona döndüm.''Okulda oyunculuk eğitimi mi veriyorlar?Bu kız nasıl bu kadar iyi rol yapıyor?''şaşkın bir şekilde sorduğumda Lisa koluma girmişti.
''Onu bende çözemedim valla.Bizim yanımızda put kesilen kız onun yanındayken havalı biri gibi''dediğinde kafamı hayretle salladım.
Kızlarla aynı sınıftaydım. Annem'e okul müdürüyle konuşması için yalvarmıştım. Adam galiba iyi biriydi çünkü annem onun hiç itiraz etmeden kabul ettiğini söylemişti. Onun hangi sınıfta olduğunu bilmiyordum ama kızlarla aynı sınıfta olması için evde bir ayin yapmadığım kalmıştı.
Lisa ile sınıfa girdiğimizde ilk başta etrafta göz gezdirmiştim. Chaeyoung'un cam kenarında ve en arka sırada Jimin ile oturduğunu gördüğümde gözlerim istemsizce büyümüştü. Lisa'ya döndüğümde beni ortada bir sıraya oturttuğunda ona döndüm.
Fısıldayarak '' Jimin ile arkadaş olduğunu söylemiştim.Ama bir türlü açılamıyor gerizekalı.''dediğinde anladığımı belirtmek için kafamı salladım.
Sınıftan giren kişilerle istemsizce gülümsemiştim. Galiba bütün şansımı onunla aynı sınıfta olmam için kullanmıştım. Etrafına bakmadan yanımdan geçtiğine nerede oturduğuna bakmak için gözlerimle onu takip ettim.
Tam çaprazıma, Chaeyoung ve Jimin'in önüne oturduğunu gördüğümde önüme dönmüştüm. Seulgi ile göz göze geldiğimde bana dik dik bakıyordu.
''Ne oldu Seulgi?'' diyen Lisa ile bana dik dik bakmayı kesip Lisa'ya bakmıştı. Lisa'ya cevap vermeden yanımızdan geçti ve Taehyung'un yanına oturdu.
Bana neden dik dik baktığını anlamamıştım. Umurumda değildi. Lisa''Bu kızdan hiç hoşlanmıyorum'' diyerek homurdandığında Taehyung hakkında bir şeyler öğrenebileceğim düşüncesiyle Lisa'ya döndüm.
''Yanında oturduğu çocuk sevgilisi mi?'' dediğimde alayla gülümsedi.
''Hayır çok yakın arkadaşlar. Hatta o kadar yakınlarki çocuğun dibinden ayrılmıyor.''dediğinde kaşlarımı çatmıştım.
Neden Taehyung'un dibinden ayrılmıyordu? Lisa'ya bir şey demeden kafamı çaprazımda oturan Taehyung'a diktiğimde kulaklık taktığını gördüm. Bakışlarımı ondan çekip Seulgi'ye diktiğimde önündeki deftere bir şeyler karaladığını görmüştüm.
Bakışlarımı tekrardan Taehyung'a çevirdiğimde yerimde kaskatı kesildim. Bana bakıyordu. Cesaret hapı yutmuştum galiba çünkü birazdan ona gülümseyecektim ama karşılık alacağımı düşünmüyordum. En sonunda hafifçe ona gülümsediğimde şaşırdığını gördüm. Gülümsemem genişlediğinde kafasını eğerek selam verdi.
Bu sefer şaşırma sırası bendeydi. Lan o bana selam mı verdi? Selam verebilen insan neden mesajlarıma cevap vermiyordu? Ona mal mal daldığımda onun gülümseyerek önüne döndüğünü görmüştüm.
Hızlı bir şekilde bende önüme döndüğümde Lisa bana ne oldu derecesine bakıyordu. Omuz silktiğimde bir şey demeden önüne dönmüştü. Lisa telefonuyla ilgilenmeye başladığında bende sınıfı süzüyordum. Yapmayı planladığım şeyi düşündüğümde heyecanlanmıştım. Ne olursa olsun bugün Taehyung ile konuşacaktım.